~4~

113 1 0
                                    

Multimediada Eylül var. İyi okumalar :))
~~~~~~~~~~
"Sana zarar vermiyeceğim Eylül. Annene zarar vereceğim." Dedi. O anda donup kaldım. "Sakın öyle birşey deneme Emre!" Diye çıkıştım. "Ne yapıcağımı sana sorucak değilim Eylül" dedi sakin bir ses tonuyla. Ben, kolay kolay ağlayan bir kız değildim, olamazdım da zaten. "Emre! Senin işin benle, annemi sakın karıştırma! Bir tokat bu kadar mı zoruna gitti? Sana hiçbir kadın bu yaşına kadar tokat atmadı mı!" Artık sinirlenmiştim. Bana dedikleri, annemi bu işe karıştırması. "Lanet olsun! Bu kadar mı piçsin!" Göğsüne vurmaya başladım. Tuttuğum göz yaşlarımın akmasına izin verdim. Bir konuda ailem olunca çok duygusal biriydim. Buda benim güçsüz olduğum bir özelliğimdi. Emre'nin gözlerine baktığımda, onun da bana baktığını gördüm. Gözlerini kaçırdı ve konuşmaya başladı. "Umrumda değil!" Bu sefer sanki hıçkırıklarım arasında boğuluyordum işte. "Yapamazsın. Bu kadar adi biri olamazsın!" Sakin olmaya çalışıyordum. Yapabilirdim. Bu kadar güçsüz olamazdım! "Kes sesini! Sakin ol, öyle birşey yapmam." Dediğinde rahatlamıştım. En son duyduğum şey Emre'nin sözleriydi. Sonrasında ise yere yığıldığımı hatırlıyorum.
~~~~~~~~~
Uyandığımda bir hastane odasında olduğumu fark ettim. Kapı açıldığında, içeri giren kişi Emre olmuştu. "Ne oldu bana böyle?" Derken gözlerimi ovuşturuyordum. "Bir anda bayıldın işte. Bu seferliğini affediyorum. Eğer birdaha bana tokat atarsan acımam." Daha sakin ve kendime hakim olmalıydım. Bir dahakine ne olabilir diye düşünmek istemiyorum. Daha fazla kendimi yormadan uykunun huzurlu kollarına kendimi bıraktım.
~~~~~~~~~
Bir gün sonra taburcu oldum zaten. Ne kadar okula gitmek istemesem de babamın ısrarıyla mecburen gitmek zorunda kaldım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra okul eteğimi ve gömleğimi üzerime geçirdim. Üstüme siyah bir kapşonlu hırka geçirdim. Her zaman ki gibi saçımı topuz yaptım. Aşağı indikten sonra babamla masaya geçtik. Sandalyelere oturduktan sonra yemeğimizi yemeye başladık. "Kızım, anneannenin durumu iyiymiş. Annen akşama doğru gelicek." Dediğinde mutlu olmuştum. "Tamam babam ben geç kalmadan çıkayım." Sarıldıktan sonra ayaklarıma bu sefer beyaz vanslarımı geçirdim. Çantamıda tek koluma takıp babama el salladım ve yürümeye başladım.
~~~~~~~~~~~~
Ders fizikti. Mecburen hocayı dinlemeye başladım. Başıma ağrı girdiğinde hocadan izin alıp dışarı çıktım. Yüzümü yıkadıktan sonra ağrı kesiciyi içtim. Sınıfa girdikten sonra sırama geçip başımı sıraya koydum. Bir kaç dakika sonra zil çaldı. Öykü ve Rüyayla kantine indik. Sandalyelere oturduk ve dünki olayı anlatmaya başladım. Onlardan hiçbirşey saklamazdım ben. Onlarda benden. Emreyi bir kızla el ele tutuştuğunu gördüm. O kızı bir güzel dövmek istedim. Ben Emreyimi kıskanıyordum? Saçmalıyorum gine. O piçi kıskanamazdım. Bana acı çektirdiği halde. Emreyle göz göze geldik. Bana pis pis sırıttı ve o kızı herkesin içinde öptü.
~~~~~~~~~
Siz harikasınız! Her geçen gün artıyoruz! Hep böyle artsın lütfen. İyi ki varsınız :) Her geçen gün artarsa her gün yb gelir! Bir dahaki bölüme görüşmek üzere sizi seviyorum !

İyi DüşünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin