Merhaba arkadaşlar. Bir önceki bölüm kötü olmuş olabilir :D Aklıma pek birşey gelmemişti. Bu bölümü daha güzel ve uzun yazmaya çalıştım. Umarım beğenirsinizz :) Multimediada Öykü var. İyi okumalar 😘
~~~~~~~~~
Bugün de okul bitmişti. Bir banka oturdum ve düşünmeye başladım. Emre o kızı öpsün, umrumda değil. Her zaman ki gibi saçmalıyorum. Niye umrumda olsun ki. Kendimi daha fazla düşüncelerimle yormayarak banktan kalktım. Akşam annem gelecek diye sabırsızlanıyorum. Neredeyse 2 hafta İstanbuldaydı. Okul çıkışı markete uğradım. Anneme pasta yapıcaktım. Yemek yapmayı küçüklüğümden beri severim. Pasta için gerekli malzemeleri aldıktan sonra parayı ödeyip evin yolunu tuttum. Evin kapısına geldiğimde durdum ve çantamdan anahtarımı bulmaya çalıştım. Beş dakika sonra anahtarı buldum zaten. Kapıyı açtım ve çantamı içeri attım. Ayakkabılarımı da çıkardıktan sonra içeri girip kapıyı kapattım. Odama çıkıp banyoma girdim. Elimi yüzümü iyice yıkadıktan sonra üstüme rahat birşeyler geçirdim. Tavşanlı terliklerimide ayağıma geçirdikten sonra aşağı indim. Poşeti mutfağa götürdüm ve içinden malzemeleri çıkarttım. Bir buçuk, iki saat uğraştıktan sonra pastamın işi bitmişti. Masayı güzelce hazırlayıp pastamı ortaya koydum. Yaptığım hamburgerleride tabaklara koyduktan sonra içicekleri masaya koydum. Herşey hazırdı. Yukarı çıkıp üstüme bir kot şort ve bir sporcu atlet geçirdim. Saçımı bu sefer açık bıraktım. Dudak parlatıcı sürdüm ve aşağı indim. Babam, annemle beraber gelicekti. Kapı çaldı. Kapıya koştum ve kapıyı açtım. Annemle babama gülümsedim. "Anne çok özledim seni." Onlar içeri geçmeden anneme sarıldım. Annem de kollarını bana sardı. Geri çekildikten sonra içeri geçtiler. Annem ve babam baya şaşkın görünüyordu. Bu hallerine gülmeye başladım. "Eylül benim için yemek mi yaparmış." Annemin yanaklarına öpücük kondurdum. Yemeklerimizi yedikten sonra üstümü değiştirip yattım.
~~~~~~~~~
Uyandığımda yatağımda olmadığımı fark ettim. Yere düşmüştüm. Her yerim ağrıyordu, hemen ayağa kalktım ve yatağıma oturdum. Telefonumu elime aldım, saat 10 du. Bu hafta çok yavaş geçmişti. Sonunda hafta sonunun gelmesine sevinmiştim. Yüzümü yıkadım. Aşağı inip ailecek yemek yedik. Dişlerimi fırçaladıktan sonra siyah, mini bir etek ve bir kazak üstüme geçirdim. Saçımı açtım. Eyeliner de çektikten sonra hazırdım. Çantama gerekli olan eşyalarımı koydum. Elime telefonumu aldım. Öykü, gruba mesaj atmıştı.
Öykü: Kızlaar bugün alışveriş yapalım mı ya?
Rüya: Evet hazırlanın kızlar.
Ben: Aynen. Ben de dışarı çıkalım diyecektim. Hazırım ben bizim evin önüne gelin kızlar.
Mesajını attım çantamı alıp aşağı indim. Annemle babama alışveriş yapıcağımı söyledim. Siyah vanslarımı giyip dışarı çıktım. Öykü ve Rüya gelmeden taksi çağırdım. On, on beş dakika sonra birlikte geldiler. Taksiye binip nereye gidiceğimizi söyledim. Parayı ödeyip taksiden indik.
~~~~~~~
Üç saat dolaşmıştık. Bir kaç elbise,etek ve daha bissürü giysiler almıştık. Dışarı çıktık. Öykü ve Rüya arkamdan geliyordu. Ben ise taksi bulmaya çalışıyordum. Bulduktan sonra arkamı döndüm ama yoktular. O anda telefonuma bir mesaj geldi.
Emre Piçi: Öykü ve Rüya'nın olduğu adresi atıyorum. İstersen gel, istersen gelme ;)
Yine mi sen! Emre de benim belamdı. Kurtuldum diyordum ama peşimi bırakmıyordu. Hiç bir şey yapmamıştım ki. Öykü ve Rüya için gitmeliyim malesef. Yeni bir mesaj yollamıştı. Adres vardı. Taksiye bu adresi gösterdim. Geldiğim yer ıssız ve sakin bir yerdi. Biraz yürüdükten sonra karşımda Öykü ve Rüyayı gördüm. Elleri bağlıydı. Hemen ellerini çözmeye başladım. İkisininkinide çözüp yürümeye başladık. Arkamızdan kahkaha atan bir erkek sesi geldi. "Nereye böyle?" O anda koşmaya başladık. Bayağa uzaktaydık. Sadece biz vardık. Tam rahat bir nefes alacakken ağzımı bir el kapattı. Öykü ve Rüya bana bakıyordu. Siz gidin ben kurtulurum bakışlarımı attım. Onlar da gittiklerinde Ağzımdaki eli ısırdım. Acıyla elini tutarken bende koşmaya başladım. Koşarken arkama baktım. Emre de koşmaya başlamıştı. Sert birşeye çarptım. Kafamı önüme doğru çevirdiğimde önümde bir taş gördüm. Her taş erkek mi kötü olur dedim mırıldanarak. "Elimi tut Emre piçine yakalanmak istemezsin heralde değil mi?" Tanımadığım çocuğun elini tuttum. Bu çocuk beni Emreden kurtarmaya çalışıyorsa iyi biridir diye kendi kendime konuştum. Koşmaya başladık. Bir arabanın önünde durduk. "Hadi binsene arabaya yakalanmak mı istiyorsun?" Tanımadığım çocuk sürücü koltuğuna geçti bende ön koltuğa oturdum. Arabayı çok hızlı sürüyordu. Bugün çok yorulmuştum. Gözlerimi daha fazla açık tutamadım ve kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İyi Düşün
RandomMerhaba arkadaşlar, ilk hikayem olucak o yüzden biraz heyecanlıyımm ^^Türkçem iyi değil yanlışlık yaptığım yerleri söylerseniz çok sevinirim ^^. İyi okumalarr :)