Anne, babalarının ölümünün üstünden tam 10 yıl geçmişti. Bu süreç içerisinde Johnny, çocukları dünyanın en iyi avcıları olarak büyütmüştü. Aynı zamanda onlara elinden geldiğince normal bir hayat yaşatmaya çalışmıştı. Carson 10 yaşında inek bir öğrenci, Matt ise 17 yaşında esprili, özellikle de kardeşine düşkün ve ailesine Carson'den biraz daha çok değer veren esprili bir genç olmuştu. İkisi de aynı zamanda harika birer avcıydılar. Carson her zaman bu asker eğitiminden nefret etmişti ve normal bir hayat istiyordu. Matt ise John ve Marry'nin intikamını.
Johnny, Carson ve Matt'i okula bırakmıştı. Bu onların okulda ilk günüydü. Matt ilk günden kızlarla kaynaşmıştı. Carson de bir kabadayı ile kavga etmişti. Tabi bu bir kavgadan çok dayak olmuştu. Carson her tarafı yara şekildeydi. Matt ona;
_ Onu haklaya bilirdin Carson. O kendini beğenmiş ukalayı yere serebilirdin. Neden hiçbir şey yapmadın? Dayak yemek dışında tabi."
_ Bir kez olsun normal bir insan olmak istiyorum Matt. Ucube değil." Carson arabaya binerek kapıyı çarptı. Matt;
_ Tamam dostum bu kadar sinirlenme. Dayak yemek te bir ilerleme değil mi?" Matt onu neşelendirmeye çalışıyordu ama Carson hiç tepki vermiyordu. Matt ve Carson ava çıkmayalı bayağı uzun zaman olmuştu. Eve geldiklerinde Johnny onlara yeni bir iş olduğunu söylemişti. Fakat bu iş biraz farklıydı. Çünkü çocuklar daha önce hiç şeytan öldürmemişlerdi nasıl öleceğini, zayıf noktalarını, onlara zarar verecek şeyleri ve en iyisi de onları cehenneme gönderecek büyüyü biliyorlardı. Ama bir avcı eğitimi almak ile gerçek avcı olmak arasında fark vardı. Bu işte ya en iyisi olacaktın ya da bir hiç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Avcının Günlüğü
FantasyBazılarımızda benim gibi, dizi veya filmleri izlerken aklımızdan ya şöyle olsaydı gibisinden düsüncelere kapılıyoruzdur. Bende cogumuzun bildigi Supernatural adlı dizinin farkli bi uyarlaması gibisinden bir hikaye yazaraktan Bir Avcının Günlüğü basl...