John için o gün ilk defa sessiz ve huzurluydu. Karısı Marry ve büyük oğlu Matt ile birlikte minik Carson'i yatağına bıraktılar. Matt uyumak istemiyordu. John onu kıramadı ve beraber film izlemeye indiler. Marry onlara;
_ Ben size sonra katılırım önce Carson için bir masal okuyacağım." dedi. John ve oğlu bu kadar iyi vakit geçirmeyeli yıllar olmuştu. Matt;
_ Baba, annem neden yanımıza gelmiyor?" dedi. John biraz korktu. Marry uzun zamandır yoktu. Matt ile birlikte üst kata çıktılar ve Carson'i gördüler. John ona yaklaşarak anlından öptü. Sonra eline bir şey damladığını hissetti ardından ir kaç damla daha. Bunlardan biri ise küçük Carson'in ağzına girmişti. John korkarak tavana baktı ve Marry Tavana yapışmış bir şekildeydi. John hemen Carson'i, Matt'in kucağına vererek;
_ Matt, kardeşini al ve kaç. Sakın arkana bakma!" dedi. Matt küçük kardeşi ile birlikte kaçtılar. Marry'nin içine giren şeytan hem John'ı hem de Marry' yi öldürmüştü.
Matt ve Carson'i, Johnny adında bir avcı aldı. Johnny, John 'ın en yakın arkadaşıydı. Aynı zamanda da meslektaşı. Aslında John asla çocuklarının bu işe bulaşmamasını istiyordu fakat farkında olmadan onları bu işin içine kendisi itmişti. Artık onlarda birer avcıydılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Avcının Günlüğü
FantasyBazılarımızda benim gibi, dizi veya filmleri izlerken aklımızdan ya şöyle olsaydı gibisinden düsüncelere kapılıyoruzdur. Bende cogumuzun bildigi Supernatural adlı dizinin farkli bi uyarlaması gibisinden bir hikaye yazaraktan Bir Avcının Günlüğü basl...