5.

2.9K 102 36
                                    

İyi okumalar ❤️
...

Bir haftanın sonunda haftasonuna gelmiştik. Tüm gün evdeydim. Baran'la. Artık annemler evlerine dönmüştü. Abimler zaten düğünün ertesi günü dönmüştü. Baran'ın babası işte olduğu için evde bir tek ben, Baran ve annesi vardı. Tabi evde çalışanları unutmamak gerekiyordu. Kahvaltıdan sonra Nilüfer anne ortadan kaybolmuştu. Bazen evde tek olduğumuz zaman bizi yanlız bırakmak istiyordu sanırım. Bizde şuan oturma odasında televizyon izliyorduk. Daha doğrusu Baran izliyordu. Ben ona yaslanmış gözlerimi kapatmış dinleniyordum. Film bitince Baran kalkmak için hareteklendi. Bende üstünde uzandığım için kalkmak zorunda kaldım. Yayıldığı koltukta dik oturup bana döndü. Yanında duran defterini aldı.

'İpek çocuk istiyor musun?'

"Tabikide Baran."

'Benden olsun istiyormusun?'

"Bu ne demek? Tabiki de senden olacak. Benim eşim sensin. Okulum bitsin." Derin bir nefes alıp koltuğa yaslanıp kafasını arkaya attı.

"Baran iyimisin?" Kafasıyla onayladı.

'Çok korkuyordum İpek.'

"Neden?"

'İstemezsin diye. Beni,çocuğumu. İyiki seninle evlendim İpek.'

"Saçmalama senden ayrılmaya niyetim yok. Ve çocukta istiyorum. Ayrıca bende iyiki seninle evlendim."

'Teşekkür ederim.'

Kollarımı boynuna sardım.
"Asıl ben teşekkür ederim." Biraz öyle durup geri çekildim. Ayağa kalkıp onu da kaldırdım. Odamıza çıktık. Burası daha rahattı. O yatakta yarı oturur yarı yatar biçimde uzanınca bende bacaklarının arasına uzandım. Her zamanki gibi sırtımı göğsüne dayadım.
"Baran biliyormusun, bazen diyorumki abimler iyiki birbirini sevmiş."

'Neden?'

"Seninle tanıştım. Seninle evlendim."

'Mutlu musun benimle?' Yan dönüp karnına sarıldım.

"Çok mutluyum."

...
Öğlen yemeğimizi odamızda yemiştik fakat akşam Hikmet baba hepimizi aşağıda masada görmek istiyordu. Oğullarını yıllar sonra böyle görüyorlarmış öyle demişti.

"Baran hadi ama geç kalacağız." Banyo yapmıştık ben giyindim ama o hala giyinememişti. Çamaşırı ile oturuyordu.

'Hiç giyinmesek?'

"Saçmalama da yürü hadi."

'Tekrarını istiyorum bunun. Yarım kaldı.'

"Ne edepsiz oldun sen ya. Kalk giyin." Omuz silkince ben kalkıp dolabtan kısa kol ve eşofman çıkarttım. Tişörtü başından geçirip kollarını çıkarttım. Esofmanı da ayaklarından geçirdim. Mecbur ayağa kalkıp yukarı çekmek zorunda kalmıştı. Ama tekrar kendini koltuğa attı. Son olarak çoraplarını giydirecekken Baran ellerimi tuttu.

"Saçmalama Baran." Çoraplarını giydirdim. O hala şaşkınca bana bakarken kolundan tutup ayağa kaldırdım. Bu sefer zorluk çıkarmadan kalktı. Elini belime atıp kendine çekti. Kafamın üstüne öpücük koyup aşağı inmeye başladık.

"Nasılsınız kızım? Nasıl gidiyor?"

"İyiyiz baba. Alıştık çoktan birbirimize." Hikmet baba gülümseyip yemeyine dönünce bende yemeyime yemeye devap ettim.
"Alışırsınız tabiki. Hele biraz daha zaman geçsin iyice herşey oturur."

"Haklısın anne ama bizimki zorundalık değil. Biz gerçekten alıştık birbirimize."

"Sevmeye başlıyorsunuz birbirinizi." Boğazıma kaçan pilavı bir kaç öksürük ile gönderdim. Öyle pat diye denirmi ya.

"En yakın zaman da bebekle taçlanır evliliğiniz inşallah."

"İnşallah ama şuan daha erken yani en azından okulum bitene kadar." Anlayışla kafasını sallayınca bir türlü yiyemediğim yemeğimi yemeye devam ettim.
...
İpek ve Baran zaten birbirlerinden hoşlanarak evlendiler. O yüzden kısa sürede birbirlerine alışmaları normal. Birde diğer hikayeler gibi sen yerde yat ben yatakta yatayım olaylarına girmek istemedim.

Sonsuz SevgiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin