Dengesiz - tanıtım

123 18 5
                                    

Merhaba ilk olarak buralarda yeni olduğumu söylemek istiyorum. Bu benim ilk hikayem ve gerçekten elimden gelen herşeyi yaparak yazmaya çalışıyorum. Umarım okur ve beğenirsiniz. Sizden birşey isteyeceğim buralarda yeni olduğum için belki hikayem okunmaya bilir ama siz okuyunca yorum yapıp, oy verir ve diğer arkadaşlarınıza da önerirseniz çok sevinirim. Teşekkürler.

***

DENGESİZ

Lanet olsun. Lanet olsun. Ve bir kez daha lanet olsun. Bir güne daha lanet okuyarak başlıyorum işte. Yine mi geç kalmıştım? Yeni öğrenci olarak yeni okuluma ilk günden geç kalmıştım. Banyodan çıkıp söylene  söylene dolabımın karşısına geçtim. İlk izlenim benim için önemli olduğu için güzel görünmem gerekiyordu. Ama bu benim için biraz zordu. Aslında o kadar çirkin değildim ama kendimi güzel bulmuyorum. Dolabın  ücra köşelerinden lacivert mini bir etek ve beyaz bir bluz seçtim. Giyindiğim gibi aynanın karşısına geçtim ve hafif bir makyaj yapıp odamdan çıktım. Merdivenlerden koşarak indim ve masanın üzerindeki anahtarları alıp evden çıktım. Ahh bu arada ben Isabella ve 18 yaşındayım. Kendi evimde yaşıyorum. Annem, babam ve onların sorunlarından kaçmak için buraya geldim. Buraya çocukluk arkadaşım Maria'nın ısrarları üzerine ve daha çok sorunlarımdan kaçmak için geldim. Okulun kapısının önüne gelince kulaklıklarımı çıkarıp çantama koydum. Derin bir nefes aldım ve kapıdan içeriye girdim. Uzaylı görmüş bakışlar arasında yürümeye başladım. Rahatsız olmuyorum desem yalan söylemiş olurum. Sanki ilk defa insan görüyorlar. Telefonumun titremesiyle kendime geldim. Telefonumu cebimden çıkardım.

Kimden: Maria

-Nerdesin :)

Hızlıca ona cevap yazarken kendimi yerde buldum. Bir öküz çarpmakla kalmamış resmen iç organlarımı parçalara ayırmıştı. Siyah supraları görmekle düşüncelerimden sıyrıldığım. Hızlıca ayağa kalktım ve üzerimi silkeledim. Kafamı kaldırır kaldırmaz muhteşem bal rengi gözlerle karşılaştım. Tam özür dilemek üzereyken kullandığı kelimelerini duymamla vazgeçmem bir oldu.

"Bunu olmamış var sayıyorum bir daha ki sefere önüne bak sürtük."

Sürtük mü? Bay yürüyen ego bana ne dedi?

"Ne dedin sen?"

Şok olduğum için ağzımın o şeklini aldığını bile yeni farkettim ve hemen kapattım.

"Duymadın herhalde yeni kız sen olmalısın bu yüzden affediyorum seni ama ayağını denk al küçük sürtük yoksa bu okulu senin için kabusa çeviririm."

Söylediği kelimeler tekrar ağzımın açılmasını sağladı. Çarpık bir şekilde gülümseyerek yanımdan ayrıldı. Neydi şimdi bu? Bu çocukta kimdi? Bunun başıma bela olacağı ortadaydı. Bu sefer beni düşüncelerimden ayıran Maria'nın boynuma atlaması oldu. Kolları arasında zor nefes alarak konuşmaya çalıştım.

"Maria nefes alamıyorum."

Diye gülerek cırlarım. Kollarını gevşetti ve boynumdan indirdi.

"Isabella bak bu Isaac." Dedi yanında ki tatlı çocuğu göstererek.

"Memnun oldum Isaac ben Isabella." Dedim Isaac'e elimi uzatırken. Oda memnunca gülümseyerek kafasını salladı.

"Hadi yemekhaneye gidelim." Dedi Maria. Isaac'le benim kolumdan çekiştirerek. Merdivenlerden aşağı indik ve yemekhaneye girip boş bir masaya oturduk. Ne? Size geç kaldığımı söylemiştim. Ve şuan karnımın içinde ki canavar açlıktan akciğerime bile saldırmış olabilir.

"Ben bişeyler alcam hemen dönerim" dedim Isaac ve Maria'ya beni kafalarını aşağı yukarı sallayarak onayladılar. Hemen sıraya girip salata, makarna ve yanına meyve suyu aldım. Uzaktan bizim masayı ve aradaki mesafeyi hesapladım. Yine ne? Herkes bana bakarken düşmeden yürüyemem. Doğru düzgün yürümek için çabalayarak masaya geldim ve rahat bir nefes alıp yerime oturdum. Isaac ve Maria kendi aralarında konuşurken yemekhanenin kapısı açıldı. Tüm gözler oraya döndüğünde bende merak edip kimin geldiğine baktım. Ne bu bakışlar yoksa kapıdaki Orlando Bloom mu? Diye düşünürken kapıdan içeriye girenleri gördüm. O işte. Sabahki çocuk ve yanında birkaç tane arkadaşı vardı. Yavaş yavaş yürüyerek tam ortadaki masaya oturdular. Herkes önüne döndüğü halde ben hala onları inceliyordum. Koyu sarı saçları bal rengi gözleri ve inci gibi bembeyaz dişlerini gözler önüne seren gülümsemesi... Ahh aptal Isabella ne diyorsun böyle? Diyerek azarladım kendimi. Isaac ve Maria'ya döndüğümde bana dik dik bakan gözlerle karşılaştım.

"Kendine gel Isabella o gereğinden fazla tehlikeli sakın." Dedi beni uyaran ses tonuyla.

"Saçmalama Maria daha çocuğun adını bile bilmiyorum" dedim göz devirip. Tekrar o masaya baktığımda bir çift bal rengi gözle göz göze geldim. Ve hemen önüme döndüm. Herşey ortadaydı. Buraya sorunlardan uzaklaşmak için gelmiştim. Ama bu çocuk başıma bela olacağa benziyordu.

UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR. LÜTFEN OY VERMEYE, YORUM YAPMAYA VE ARKADAŞLARINIZA  ÖNERİDE BULUNMAYA ÇALIŞIRSANIZ BENİ ÇOK MUTLU EDERSİNİZ. HEPİNİZİ ÖPÜYORUM


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 28, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DENGESİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin