İkinci Bölüm

345 12 2
                                    

Arkadaşlar hikayenin yeni bölümü geldi. Okuduktan sonra yorum yaparsanız çok seviniriz. Ayrıca nasıl hikayelerden hoşlanırsınız? Bunları yorumlarınızda ifade ederseniz bize çok yardımcı olmuş olacaksınız. Iyi okumalar...

Bugün sabah kahvaltısından sonra odama çıktım. Annem evde yoktu. İş için acil olarak Londra'ya gitmesi gerekiyordu. Zaten babamda şehir dışına çıkmıştı. Kısacası ev bana kalmıştı. Evde istediğim gibi davranabilecektim. Pijamalarımla yatağıma yayılmış bir vaziyette internetten alışveriş sitelerine bakıyordum ki kapı çaldı. Gelen Eylül olmalıydı. Pofuduk terliklerimi de giydikten sonra aşağı indim. Tahmin ettiğim gibi gelen Eylül'dü. Elinde ise kocaman bavulu vardı. Sanırım kıyafetleri bavulun içindeydi. Allah'ım bu kız koca bavulu acaba ne ile doldurmuştu?

"Naber fıstık?"

"Iyi güzellik senden naber?"

"Bende iyiyim" Bunu söylerken merdivenlerden odama çıkıyordu. Odama girer girmez bavulunu yere fırlattı. Ve bana baktı.

"Eeeee hadisene bavulunu çıkar. Acele etmemiz gerek. Sonuçta yarın büyük gün."Ahh evet yarın büyük gündü. Çünkü biz yarın Italya'ya gidiyorduk. Ama benim hiçbirşeyim hazır değildi. Off ne zor bir iştir bavul hazırlamak. Eylül gardırobumu açtı ve askıları biraz karıştırdı. Daha sonra bana anlamsizca baktı.

"Şaka yapıyorsun herhalde (!)

"Hangi konuda tatlım?

"Gizem farkında mısın bilmiyorum ama biz Italya'ya gidiyoruz herhalde bu kiyafetlerle gelmeyeceksin" Şöyle bir kıyafetlerime baktım da gerçekten ben Italya'ya bu kiyafetlerle mi gidecektim?

"Peki ne yapacağız?" Eylül hicbirsey söylemedi. Biraz düşündü ve bana dönerek;

"Çabuk hazırlan gidiyoruz"

"Pardon canım da nereye acaba?"

"Alışverişe gidiyoruz sana yeni birseyler almalıyız" Evet haklıydı. Ona hemen hazirlaniyorum dedim. Hemen banyoya girdim. Eylül sayesinde hayatımın en hızlı duşunu aldım. Saçlarımı kuruttum ve serbest bıraktım. Üzerime ise kot jeanımı onun üzerine ise Mavi'den aldığım kot gömleği giydim. Tam tamına 20 dakika sonra hazırdım. Eylül'e ben hazırım dedikten sonra çıktık. Eylül arabayla gelmişti. Hemen arabaya bindik. Kendimizi 10 dakika sonra As Merkez'de bulduk. Zaten Etiler'de oturduğumuz için yol uzun sürmedi. Iceri girer girmez Eylül beni kolumdan tuttuğu gibi Yargıcı'ya (mağaza) götürdü. Ve bana birseyler bakmaya başladı. Bende boş durmuyordum. Eylül bana çok güzel bir elbise gösterdi. Ve denemem için beni kabine sürükledi. Kabine girdim ve elbiseyi üzerime geçirdim. Kabinden çıktığım gibi Eylül bana bakarak:

"Gizem çok güzel olmuşsun" dedi. Yanında ise yaka kartından anladigim kadarıyla mağaza müdürü bir meteor duruyordu. Beni gözleriyle süzdü ve

"Çok yakıştı" dedi. Allah'ım ben rüya mı görüyordum yoksa az önce bu meteor bana iltifat mı etmişti? Hiç sesimi çıkamadım. Sadece tesekkur etmekle yetindim. Eylül ile biraz daha birseyler baktık. Ben kabine girdim, üstümü değiştirdim, çıktım ve Eylül onayladı böylece oradan çıktık. Eylül ile biraz daha dolaştıktan sonra çok yoruldugumuzu hissettik. Ve Starbucks'a gidip birer kahve içtik. O sırada Eylül bana

"Sana nasıl baktığını gördün mü? dedi.

"Kimin?" diye karşılık verdim.

"Kimin olacak salak tabiki de mağazadaki çocuğun"

"Saçmalama" dedim bu konuyu burada kapatmak istercesine. Evet yakışıklıydı yoksa bana öyle baktığı falan yoktu. Neyse. Orada biraz daha durduktan sonra Mavi'ye gittik. (Buraya gelince kendimi çok iyi hissediyorum.) Oradan kendime iki adet pantolon baktım. Eylül ise benim zevkimi bildiğinden üzerine gömlek baktı. Her iki gömleğe de bayıldım. Kasaya gittik. Kasada duran ojeleri görünce hemen Eylül'e baktım. Tahmin ettiğim gibi yine dayanamamıştı. Hemen üç tane ojeyi de alıp kasaya koydu. Çıktığımızda saat 18.00'dı. Hemen arabaya binip eve gittik. Eylül ile beraber benim bavulumu hazırladık. Çünkü onun bavulu zaten hazırdı. Daha sonra ikimizde pijamalarımızı giydik. Eylül burada kalacağını annesine mesaj olarak iletti. Aşağı mutfağa indik ve ben patlamış mısır yapmaya başladım. Ben mısırları yaparken Eylül cipsleri kaseye koyuyordu. Isimiz bittikten sonra oturma odasına geçtik. Ve televizyonu açıp biraz keyif yaptık. Sonuçta bu aksam Istanbul'daki son gecemizdi.

*********

Sabah, Eylül ile birlikte uyanır uyanmaz ilk önce o banyoya girdi. O banyodayken bende telefonumun şarjını, tableti vs. çantama koydum. Daha sonra ben banyoya girdim. Ikimizde saclarimizi salık bıraktık ve artık hazırdık. Taksiye binip havaalanında vardık. Hemen pasaportumuzu kontrol ettirdikten sonra biraz oturduk. Çünkü uçağın kalkmasına daha bir saat vardı. O süre içinde kahvaltımızı yaptık. Uçağın kalkmasına yarım saat kalmıştı. Yavaş yavaş uçağın yolunu tuttuk. Uçağa binmistik. Tam havalanıyorken yüzümü yan tarafa cevirmemle dönüp kalmam bir oldu...

Yaşanmalı Bu AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin