HAZAL GÜNEŞİ

Bölüm 2

*Yağmurlar yağıyor ama nereye?*

"Ne dersin Ateş Su ile bir yola çıkmaya?"

Demiş hayat.

"Bu imkansız! Su beni istemez. Ben ona dokunamıyorum bile. Bu imkansız!"

Ahh Ateş, sende istiyorsun onu. Ama korkuyorsun...

~Güneş'in Ağzından

Sınıfa çıkıp ödevleri yapmam lazım. Oğuz ve Ömer gelmiş olmalılar, onlar yardım eder.

Sınıfımız 1. katta olması çok güzel birşey. 12. Sınıflar daha da şanslı, bulutları daha iyi görüyorlar.

...

-Kanka 8. soruya ne yapıcaz? Valla bulamadım.

-Adana olucak salak.

-Oğuz nereye gitti zil çalıcak?

Peki ya o? Hala gelmedi. Aleyna'ya sorsam mı? Saçmalama Güneş!

-Gelir şimdi ya. Takılmıştır birilerine, ya da sevgilisinin yanına gitmiştir kerata.

birbirimize bakıp gülüyorduk. Ömer çok yakışıklı bir erkek, "bütün kızlar" onun peşinde.
Aslında bu doğru. Yeşil gözleri, simsiyah saçları ve mükemmel yan profile sahip bir cani.

Oğuz en akıllımız, sınavda Ömer'e kopya verir genellikle. Beni de önceden çalıştırır. Siyah saçları, siyah gözleri ve kocaman bir yüreği var. :)

Oğuz ve ben yan yana oturuyoruz ,cam kenarı ve en son sırada. bir önümüzde de Ömer'le Yaren oturuyor. Yaren de yengemiz oluyor.

çantamdan kitabımı çıkarıp okumak istiyorum, ama o gelmedi ve içimde korku var.

~Yazar Anlatımıyla

Sevdiğin kıza açılmak çok zor deil mi? İmkansız diye bir şey yok aslında. Önce içinden sonra da kalbinden inanarak başarabilirsin her şeyi.

-Fatih dün gece kendine gelmiştir inşallah. Yoksa elimden çekeceği var.

-O mala anlat diyoruz anlatmıyor abi siktir et.

Deniz ve Enes okulda Fatih'in gelmesini bekliyorlardı. Bunlarda kendi hallerinde insanlardı.

Okul normal bir Anadolu lisesi, ve 9. sınıflar. Herkes farklı yerlerden geliyordu. Kimi farklı şehir, kimi de aynı şehir farklı okullardan. Tabi birbirini tanıyanlar da var içlerinde, ama ne fayda? Büyüdükçe, zaman gittikçe onlarda birbirini tanımaz oluyor.

Yarı yıl tatillerlerine çok az kamıştı. herkesin aklındaki tek şey tatildi. Tatil herkese iyi gelecekti.

~Güneş'in Ağzından

İlk ders bitti ve hala gelmedi. Merak etmeye başladım. whatsapp grubumuza girip yazmak en iyisi.

*BıRaK iÇiYoRuM*

Ben: Fatih hala gelmedi, Deniz ve Enes'e sorsanıza.

Ömer ve Oğuz kantindeler, sınıfın içinde tek ben vardım. Ne güzel, yalnız...

Çok geçmeden cevap yazdılar.

*BıRaK iÇiYoRuM*

Ama Ömüşş : Emredersiniz hanım efendim. Sevgilisine sormak lazım, hani sevgilisi de ortalıkta yok -_-

Ama Oğuzşş : Sen onun sevgilisine mi bakıyorsun? ÇOK AYB

Ömer görüldü attı. hafifden gülerek camdan dışarıya baktım. derin nefes aldım, aklıma yine o geldi ve nefesimi direk verdim. Göz yaşlarımı yine tutamıyorum, kendimi bir hiç gibi hissediyorum.

Bir anda kapı açıldı, gözyaşlarımı hızlıca sildim.

-Aşkım valla öyle değil yanlış anladın.

- Yanlış mı?! Tamam susuyorum.

Ömer ve Yaren tartışarak yanıma geldiler. Arkada da Oğuz kahkaha atarak geliyordu.

-Güneş doğruyu söyle, bu hödük beni aldatıyor mu?

konuşmama bile izin vermeden Ömer atladı.

-Ne! Hödük mü?

-O cümleden bunu mu çıkardın?

Oğuzla gülerken bir anda ciddileşip Ömer'e döndüm.

- Ne demesini istersiniz? Bay yakışıklı?

Of evet Ömer gerçekten yakışıklı. Arkadaşım olmasaydı kesin ona aşık olurdum.

- Neysee bu konuyu boşverelim.

Ömer Oğuza dik dik bakıp dudaklarını kıpırdatarak bişeyler söyledi. Küfür ettiğine yemin edebilirim.

-O gelme-

sustum. Cümlemi tamamlayamıyordu. Ömer elini omzuma atıp kendine çekip sarıldı, sessizlikten sıkılmışa benzeyen Oğuz yine ömerle uğraşacak gibiydi.

-Gece birşeyler mi yapsak?

-Lan dünde aynısını dedin, beklettin beni it.

Yaren araya girdi, canımsın Yaren.

-Bence saat 3 de lunaparkın arkasındaki sokakta buluşalım.

-neden o saatte abi?

-Canım öyle istiyor oğuz!

-Tamam susun.

Oğuz'a dönüp -Beni alsan olur mu?

-Tamam. Biz Güneşle geliriz aynı yerde buluşuruz.

...