canım çok yanıyordu...

256 18 6
                                    

Ruhuz bedenime son bir kez baktım ve  silkindim. Ben bu değildim olmak istediğim Lessie bu değildi. Böyle karşılıksız aşk yaşamak istemiyorum. Kendimi tanıyamıyorum bile artık. Eski herkesin sevdiği şirin Lessie yerine her gün ağlayan Üzgün Lessie gelmişti. Artık arkadaşım Naomi'de kaybettim. Justin i tanıdıkdan sonra hayatım boka döndü. Artık buna bir dur deme vakti geldi çattı.

Hızlıca üstümdekilerden kurtuldum ve koşar adımlarla bonyoya doğru ilerledim. Küvetin içi boşken küvete oturdum ve fiskiyeyi açıp tüm suyun bedenime işlemesini sağladım. Normalde sıcak su ile duş almayı hiç sevmedim ama bu gün kendime ceza vermek için kaynar suyu açtım. Canım çok yanıyordu ki umrumda bile değildi. Eski hayatımı geri istiyordum. Fakir bir hayatımız ama mutlu olduğumuz justin i istiyordum. Ama sadece istiyorum çünkü istemekle olmuyordu zamanı geri alamıyorduk. Büyümüştük. Belkide bu nedenle büyümekte zorlanmiştık. Justin küçükken de hep boynundan büyük islerle ugraşırdı zaten. Annesini tatile götürmek için avon tiyatrosunun önünde gitar çalardı. Bende ara sıra onun yanına uğrar sesiyle kulaklarımı mest ederdim. Tabii o zamanlar çok küçüktük 10 yaşında falan...

Şimdi bu anılarımın üstünden 10 yıl geçti. Artık justin sadece bana değil tüm dünyaya şarkı söylüyordu. Bu hem gurur verici hemde biraz benim için eziciydi. Onu milyarlarla paylaşmam lazım. Çocukluk anılarım bir bir gözümün önünden geçerken Küvetin dolduğunu hatta taşdığını fark ettim.  Fiskiyeyi kapatıp Küvetin içine uzandım. Gözlerimi kapatıp hayal dünyama daldım...

Yemyeşil bir düzlük düşündüm tek bir ağaç var dallarında bir Salıncak kurulmuş.  O Salıncakda sallanan küçük bir kız çocuğu...

Elinde küçük kalpten bir pelüş oyuncak. Ve ağacın altında oturan küçük sarışın bir çocuk...  yüzü netlestiğinde bu çocuğun justin olduğunu anımsadım. Sallanan çocuğun da ben olduğunu fark ettim.  Elimde kalpten pelüş bir oyuncak tutuyordum ve justinin oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi ve gülümsedi... hiç kimse konuşmuyordu yeşilligin içinde sessizlik hakimdi.

Justin Salıncağın arkasına geçti ve benim küçüklugum olan kızı sallamya başladı.  Bu zamana kadar herşey normaldi. Ağaçların arasından selena geldi. Justin ile bir süre bakışdiktan sonra.  Justin elimdeki pelüş oyuncak kalbi elimden aldı ve parçaladı.  Selena bunu görünce gülümsedi  ve justine elini uzattı.  Justin ona koşmadan önce bana acır gözlerle baktı ve uzaklaştı.

Bende bir yandan hafifçe sallanıyordum biryandanda ağlıyordum...

Gözlerimi araladığımda küvetin içindeyim. Nasıl bir rüyaydı bu böyle? Off lanet olsun hayatım gibi rüyalarım da çok boktan. Hala kuvette olduğumu fark edip hızlıca duşumu tamamladım uzerime bi bornoz geçirdim ve sessiz adımlarla justin in odasına kurutma makinası almak için merdivenlerden inerken yine kıkırdadamalar işittim. Merakıma yenik düşüp yavaş adımlarla salona doğru ilerledim. Beni görmesinler diye son 3 basamağı inmemiş.  Kafamı uzatmış olanları izliyordum.

Justin ve selena 3lü koltuğa Sarmaş dolaş oturmuş romantik Komedi izliyorlardı. Onları daha ayrıntılı görmek için kafamı biraz daha uzattım. Justin ellerini selenanın bacaklarında gezdiriyordu. Hafif hafif okuyordu. Selena bundan hiç rahatsız olmamış gibi daha çok yaklaştı. Adeta dudakları buluştu. Ve aralarında ateşli bir öpüşme başladı bense olanları yerimde kala kalmış izliyordum.

Gözlerimin ateş fışkırcasına yandığını hissettim. Aglamamak için kendimi kasmıştım. Justin selenayla Öpüşürken onu altına aldı ve kendine bastırmaya başladı. Ağzımdan küçük çaplı bir çığlık çıktı ve hemen elime ağzımı kapattım. 

Bu görüntüyü daha fazla izleyemezdim. Düşün Lessie bu anı nasıl bozabilirsin? Justin in selenayı becermesini nasıl engelleyebilirsin. Ahh!tabii yha...

Geldiğim gibi merdivenleri  inerek öksürdum. Ayağımı yere yere vurarak merdivenleri indim

Böylece justin geldiğimi fark edecek ve sevişmelerine engel olacaktım. Aşağı indigimde justin benim geldiğimi anlamış ve selenanın üstünden kalkıp normal oturus pozisyonuna geçmişti. 

Ağzımı bile açmadan mutfağa gittim ve bir bardak alıp su doldurup içmeye başladım.  Justin in mutfağa gelemsi az sürmedi "Lessie senin derdin ne " dedi "alt tarafı bir bardak su içmek istemişdim." Diye hemen cevapladım. Acaba onları izlediğimi görmüş muydu ?  Tüm bunlar beynimin içinde Çalkalanırken justin "romantik anımızın içinde sıçtın " dedi." Ahh yaşasın kötülük!!!" Deyip küçük bir kahkaha attım.  

Ben sırıtırken justin bana kızgın bakıyordu. Yüzünde en ufak bir tebessüm bile yoktu.  Bende yüzümü ciddi bir hale getirerek " ahh burada kalmak isteyen ben değilim.  Eğer istiyorsan hemen gidebilirim sende muhteşem sevgilin selenayi daha rahat becere bilirsin" diye bir anda patladım. Justin ise ne diyeceğini şaşırmış olacak ki " Cok Özür dilerim öyle demek istemedim lütfen saçmalama burası senin evin ne gitmesi?   Burada kalıyorsan burada kalıyorsun o kadar" kararlı yüz ifadesiyle bana baktı.  "O zaman ona göre konuş" diyerek lafı çaktım."peki" dedi ve kaldı.

Ne yani bütün bi lafın cevabı peki miydi?  Ahh şu erkekler neden hep böyle.

    Selam arkadaşlar yazabildiğim kadar uzun yazdım gerçekten.  Umarım beğenirsiniz.  +10 vote ve + 2 yorum olmdan başlamayacağım. Sizleri seviyorum :*

Çocukluk Aşkım Jiley (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin