2.Bölüm: Dans Edelim Mi?

42 6 27
                                    

Merhaba eğer hala bekleyeni varsa ikinci bölüm geldi✨

İnsanlar doğdukları günden itibaren amaçlarla yaşarlar. Hayaller, hedefler ve bunları gerçekleştirmek isteyen insanlar vardır. Derler ki hayallere ulaşılınca insanın içinde oluşan haz duygusu başka hiçbir şeye denk değildir...

"Yeter artık baba gerçekten yoruldum artık. Neden anlamak istemiyorsun? Ben bu değilim, olamam da! Sen beni bir kalıbın içine sokmaya çalıştıkça ben o kalıbın içinde boğulduğumu hissediyorum." Ben Hwang Eunbi, belki de çoğu insanın her istediğini söke söke aldığını düşündüğü kişiydim ama bu varsayım baştan sona yanlış.

Ben hayallerine ulaşma umudunu kaybetmek üzere olan bir bireydim.

"Eunbi şımarıklık ediyorsun!" Babamın sözleri ile yüzüme ironik bir gülüş yerleşmişti. Şımarık... ben şımarıktım öyle mi? "Gerçekten baba o kadar olaydan sonra bunu söylemeye cüret ediyor musun?" Bu sözüm ile babam bakışını kaçırmıştı ama ben devam etmiştim. "Küçüklüğümden beri bu hayatı yaşamaya beni zorlayan babam! Beni şımarıklık ile mi suçluyor? Ben senin kuklan olmadığımı anlatmaya çalışıyorum diye şımarık oluyorum öyle mi?"

"Yeter Eunbi tamam kapat artık konuyu."

Her zaman yaptığı gibi kaçıyordu... "Ne oldu sevgili(!) babağım, gerçekleri duymak zoruna mı gidiyor? Benim kukla olduğumun söylenmesini duymaya mı tühammül edemiyorsun yoksa?"
"Eunbi sana yeter dedim çık bu odadan."
Babamın bağırması üzerine daha fazla kalmaya tahammül edemeyeceğimi fark ettğim odadan bir hışım ile ayrıldım. Kendi odama doğru ilerlediğim sırada birden sekreterim önümü kesti.

"Şey Eunbi hanım misafiriniz var."
"Misafir mi? Ben misafir beklediğimi hatırlamıyorum?" Söylediklerim ile sekreterim gözlerini kaçırmıştı. "Şey, efendim ben de öyle dedim ama dinletemedim. İlla sizinle görüşmeliymiş.."
"Hlm demek benimle acayip görüşmek isteyen biri. Madem öyle görüşelim bakalım."

Odaya girer girmez üstünde mükemmel duran takım elbisesiyle oturmuş bir Jeon Jungkook ile karşılaştım. Cidden... neden ısrar etti dediğinde tahmin edemedim ki... Benim içeri girmem ile hemen kafası bana döndü ve yüzünde gevşek bir sırıtış vardı.

"Ooo Bay Jeon bu ortalama şirkette ne işiniz var? Yoksa hisselerimizi yükseltmek için mi teşrif ettiniz?" Yüzündeki sabit gülümseme yüksek sesli bir kahkahaya dönüştü. Cidden komik olan neydi? Ergenliğimi gün yüzüne çıkarıp 'Ayı mı oynuyor kardeşim' diyesim vardı ama susuyordum.  "Ah sen ve senin bu asla söyleneni unutmayan kinci tarafın."
"Özür dilerim Bay Jeon kin tutacağım bir statüde değilsiniz."
"Değerimin senin gözünde bu kadar yüksek olduğunu bilmiyordum." Söylediğiyle göz devirdim. Cidden biraz daha konuşsak orta okul 5.sınıfa zaman yolculuğu yapacaktık. Ayakta durduğumu fark ederek oturduğu tek kişilik koltuğun karşısındaki yere rahat bir biçimde oturup bacak bacak üstüne atmıştım.

"Evet Bay Jeon sizi dinliyorum."
"Öncelikle Bay Jeon gibi ciddi üslubu bırakalım bence."
"Neden sizi bayılmış bir halde görüp hastaneye getirmek, hastanede kustuğunuza şahit olmak ve mide zehirlenmesi geçirdiğinizi öğrenmem..." Duruksayıp ona kilitli gözlerimi hafifçe kısıp duraksadım. "Aramıza samimiyet mi oluşturur?"

"Oluşturmaz mı?"

O kadar tatlı bir şekilde söylemişti ki bir an afallamıştım ama çaktırmamaya çalışıyordum. O ise sanki az önceki ifadeye bürünen kendisi değilmiş gibi elini alaycı ve itici bir ifadeye bürünmüştü. "O zamaaan senin baban ile atışmana şahit olamam da mı bizi yakın yapmaz?" Söylediği ile sinirlenmiştim. "Aa bundan ala yakınlık mı var yarın belgelerinle gel evlenme dairesine gidelim." Sinirlendiğimi anlamıştı ve dişlerini göstererk gülmeye başladı.

Shall We Dance (Sinkook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin