BİR KAHRAMANDAN ANILAR

KIZ SEVMEYEN ERİN GÖNLÜ PASLANIR

Geçen bölüm Albayın odasında gördüğüm o mükemmel kız varya heh o astsubay çavuş ^°°|=|=| işte ona fena tutuldum galiba,ama her konuda kendime güvenim tamdır ama iş gönül meselesi olunca,değil kendime güvenim içime korkular siniyor,ben o kadar çatışmalara girdim o kadar vuruldum ama bunun kadar ağır ve güzel vurulmadım,şimdi aranızda illa şunu diyen vardır sen askersin ne anlarsın sevmekten,e güzel kardeşim ben sizden daha güzel severim, sizin gibi ben oralarda oturup affedin kıçımın keyfini beklemiyorum aksine sizin kıçınız rahat etsin diye buralardayım,Ben sizden o kadar güzel severim ki uğruna aşık olduğum bu vatan bayrak aşkına rahatımdan vazgeçtim,karnımın tokluğundan sosyal hayatımdan ve nicelerinden vazgeçtim en önemlisi de Hayatımdan vazgeçtim şimdi lagaluga yapıp düşüncelerine sahip çık sinirlendirme beni.

Bir pazar sabahı kendime yazdığım nöbetimdeydim saat öğlen 02.45 civarı nizamiye kapısından içeri girdi onu her görüşümde sanki içimde kelebekler uçuşuyordu, elim ayağım birbirine girdi ne yapacağımı şaşırmıştım bana doğru geliyordu ağır adımlara beni tanıması muhtemeldi çünkü birlik içinde tam teçhizat maskeli ve rütbesi en yüksek nöbet tutan bendim. Yanıma kadar geldi ve bana
-"Selam." diye seslendi

Heyecandan kalbim çok hızlı atıyordu. Bende karşılık olarak

+"Selam." dedim.
-"Komutanım ben ^•°•^• Başçavuşa bakmıştım ama göremedim siz gördünüzmü." diye sordu.

Gözlerine bakarken içine düştüm adeta ve içimden sayıklarken yanlışlıkla sesli bir şekilde

+"Gözlerin çok güzelmiş"
-"Teşekkür ederim Komutanım."

Bakmayın normalde böyle değilimdir tamamen boşluğuma geldi,sevda bu insanı mal ediyor.

+"^^√^•√•• Başçavuşum atış poligonunda antrenman yapıyor."

Tekrardan teşekkür ederek yanımdan ayrılırken kokusunu son kez içime çektim  sanki bir gül gibi kokusu vardı. Nöbet saatim bitince eve doğru gitmek için hazırlandım,her zamanki gibi tabancamı belime taktım ve kışladan uzaklaştım. Artık bu yaşımdan sonra tekrar sevmiştim. Kafayı yiyecektim,akşam saat 06:21 gibi dayanamayıp aradım.

+"•^•°• yarın müsait isen yemek yiyelim ikimiz ne dersin ?"
-"Olur komutanım." dedi ve benim içim bir hayli hoş oldu.

Ertesi gün şehrin ünlü restaurantlarından birinde rezervasyon aldım,akşamında ise ^|°•° alıp beraber arabamla oraya gittik. Yemek yerken ben sormaya başladım bir anda bana bir cesaret geldi

+"Anlat bakalım bir erkek arkadaşın varmı?"
-"Yok komutanım"
+"Sivildeyken bana komutanım demene gerek yok,adımla seslenebilirsin, Tekmi kalıyorsun?"
-"Evet ko... evet tek kalıyorum."
+"Ben aslında seni buraya bir şey söylemek için çağırdım."
-"Dinliyorum..."
+"Bak ne dersin buna bilmiyorum ama ilk Albayın odasında gördüğümden beri aklımdan çıkaramıyorum sen benim için önemlisin •^•^|√^•. Ben senden hoşlanıyorum."
-"Ben ben..."
Dedi ve aniden kalkarak oradan uzaklaştı. Bende hesabı ödedim çıktım,eve giderken sokağın başındaki tekelden bir rakı dört pakette Marlboro Light alıp çıktım, Evde kurdum soframı her zamanki gibi açtım rakımı oturdum devamında bir sigara yaktım ve umutsuzluğumu düşündüm. Sabah erken saatte kalktım ve direk karargaha gittim ve albayın odasına çıktım her zaman ki gibi sıcak karşıladı beni.
-"Buyur evlat?"
+"Komutanım,ben buralarda bekleyemiyeceğim daha fazla bir operasyon başlatmak isterim,ben ve takımım sınırdan sızma yapalım onları evinde yok edelim komutanım."
-"Evlat bu operasyonu başlatırım ama bunu tek unsur olarak halletmen gerekecek,ikinci unsur şuanda görevde Kars hudutunda devriyedeler."
+"Komutanım benim unsurum benden habersiz nasıl Kars hudutunda devriye atarlar?"
-"Acil istendiler yapabileceğimiz bir şey yok evlat,Özel bir operasyon olacak bu sadece sen ve çok güvendiğin 5 adamını al ve Hatay sınırından Suriye sınırına sızmak için plan yap 1 hafta sonra burda bütün ekibinle beraber seni sağ salim görmek istiyorum.

Emredersiniz komutanım diyerek odadan çıktım ve ekibimle beraber Hataya helikopterle sevk edildik oradaki hudut karakoluna geçtik,plan yapmak için silah odasına toplandık ekibimle.

+"°√√^π√^^^ 2 adam al yanına siz arkamızdan üçgen şeklinde takip edeceksiniz ben ve geri kalanlar ise o inlerine sızmak için giriş çıkışları izleyeceğiz sızmayı sabaha karşı yapacağız şimdi herkes karnını doyursun yarım saate harekete geçicez."

Herkes yemeğini yerken ben ise çantamdaki konservemi çıkarıp karakol dışında yerken aklıma sürekli o an geliyordu beni oracıkta terk edişi geliyordu,konservem bittikten sonra sigaramı yaktım ve biraz gevşedim en sevdiğim şarkıyı müzik çalarımdan açtım ve dinlemeye başladım.
"Ferdi Tayfur-Huzurum Kalmadı"
"Neşet Ertaş-Cahildim Dünyanın Rengine Kandım" bunlar sırasıyla çalarken kendime gelip,içtima alanına gelip ekibimi topladım ve hiç mola vermeden sınırdan geçtik. Tıpkı planladığım gibi gidiyordu her şey saat gibi tıkırındaydı,basmamız gereken ine daha 10km vardı ki ileride bir hareketlilik gördük,büyük tırlar Türkiye Suriye sınırından Suriye'ye girmiş ve engebeli yollarda devam ediyordu ki yarı yolda yolların bir terörist konvoyu kesti,Tırlarda tonlarca patlayıcı ve onlarca silah indirilip pickuplara konuluyordu. Telsizden anons geçip herkesin beni takip etmesini ve vur emri verene kadar ateş etmeyi yasakladım. Yaklaştıkça daha netleşiyordu her şey,Bizim ekmeğimizi yiyip düşmanla anlaşma yapıyorlardı demek. Bir gün ekmek yediğin yerden mermiyi yersin diyordum bugün tekrardan icraate dökeceğim için sevinçliydim. İyice yaklaşınca tırları ve konvoyları sabote etmek için sıralı dizildik telsizden ufak bir emir geçtim.

"Tek bir kişi bile sağ kalmayacak vurun Koç yiğitlerim."

Bir kişi bile sağ kalmayacak şekilde ortalığı cehennem ateşine çevirdik 6 kişi başlarına çöktük,herkesi öldürdükten sonra bütün eşyaları pick-uplara yükleyerek ana üs bölgesine telsizden ulaşarak 12 asker yollamasını istedim böylece o kalleşlerden aldığımız silahları onlar üstünde kullanacaktık.

"Ya Devlet Başa,Ya Kuzgun Leşe"

  Sızma bir sonraki bölüme...