Iyiliğimi istiyorsun tamam ama nasıl iyilik bu yahu. Aşık olma, kendini kaptırma, derslerine odaklan, cok gezme , erken saatte evde ol... Vallahi dayanılacak gibi değil. Iyi idare ediyorum ben yine. Allah sabır versin bana aminnnn..
Hayır tamam bunları söylüyorsun, peki ya mesajları okumak neyin nesi. Ay çıldırcam. Ne demek mesajları okumak. Hadi benimle ilgili bişey yok. Arkadaşımın özeli var. Ne çektim beee.
Annemle arkadaşlarım arasında gel git yapmaktan yoruldum. Bakalım bunu nasıl toparlayacağım. Bu böyle bir iki sormayla tabi ki bitmez.
"Kim bu Elisa."
"Kim kim annecim?"
"Poyraz!"
"Yeni okulumdan arkadasim."
"Nerden tanışıyorsunuz?"
"Merve'den almış numaramı böyle yeni gelenlere yardım amaçlı yaziyorlarmis."
"Iyi."
Suphelenmisti. Tıpkı ilk mesajı aldığımda ki yüz ifadem vardı annemde. Kötü yönlerini düşünmüştü sanırsam. Neyse haklıydı başta. Sonuçta bende böyle düşünmüştüm. Öyle değil mi ?
Her şey güzel giderken nedense birden soğudum Poyraz'dan. Tanımadığım biri. Benden büyük. Bi üst dönem alt dönemine arkadaş amaçlı yazar miydi? Üstelik bu bi erkek. Kafam karışmıştı. Annem de etkiliyordu. Bi dur demeliydim. Çünkü eğer aklından öyle bişey geçiyorsa asla olmazdı. Ben istesem bile. Başımda annem varken...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vişne Çürüğü Renklim
Acak24 Ağustos sabahıydı. Tatilimin son günüydü. Eve dönmek için hazırlanıyordum. Hiç de sevmem çanta hazırla sonra git yerleştir.Her zamanki gibi sıradan bir gündü. Yani en azından hayatımı alt üst edecek o mesajı alana kadar. "Elisa hadi kızım hadi ar...