-29-

2K 176 24
                                    

Çıkış zili ile beraber dil sınıfına doğru hızlı adımlarla gidiyordum. Kızlar bir yerlere gidelim mi diye sormuştu ama başka bir planım vardı. Leyla da kabul ederse tabii.

Sınıfın önüne geldiğimde daha ders bitmemişti. Bir süre bekledikten sonra hoca sınıftan çıktı ve ben de içeri girdim.

Leyla'nın sırasının yanına geçtim ve konuşmaya başladım. "Çıkışta işin var mı"

"Yok" dedi Leyla

"O zaman size dışarı çıkmayı teklif edebilir miyim güzel hanım"

"Memnuniyetle sizinle gelirim" 

Sağ elimi öne uzattım ve elimi tutarak sırasından kalktı.

"Bu teklifime cevabınızla beni onurlandırdığınız için size çok müteşekkirim" diyerek elini öptüm

"Ah teveccühünüz teveccühünüz"

Hızlıca kitaplarını kaldırdı ve koluma girdi.

"Ee nereye gidiyoruz Işığım"

"Mudanya nasıl"

"Balık ekmek yeriz dimi"

"Yeriz yeriz"

Okuldan çıkıp otobüs durağında beklemeye başladık çok geçmeden de gelmişti zaten. Tam çıkış saati olduğundan tıklım tıklım doluydu. Tabii ki oturacak bir yer bulamamıştık, tutanak bir yer bulmamız mucizeydi aslında.

Otobüs şoförünün "Arkaya ilerleyin, arkaya ilerleyin" sözleriyle daha fazla yolcu binmişti ve Leyla ile iyice yakın bir şekilde duruyorduk. Ben durumdan memnundum.

"Seni tam şu an öpsem ne yapabilirsin ki"dedim

"Utanabilirim"dedi gülerek

Çok da yaklaşmama gerek kalmadan dudağına küçük bir öpücük kondurmuştum.

"Hadi utan bakalım"

"İnsanlar var Işığım ne yapıyorsun" dedi, yanakları al al olmuştu. Şimdi daha da öpesim vardı.

"Herkes kendi halinde, onlara ne bizden"

"Sen yine de toplum içinde yapma böyle şeyler, ben bayıla da bilirim"

"Deme öyle a aa"derken gülüyordum. Bir kaç kişinin inmesi ile oturacak bir yer bulmuştuk. Oturmadan bu yol çekilmezdi. Kulaklığımın tekini Leyla'yla uzattım. Bunu bekliyormuş gibi hemencecik aldı.

Öylesine birkaç şarkı çaldıktan sonra 'Layla' çalmaya başlamıştı. Aynı anda birbirimize bakıp güldük.

"You've been running and hiding much too long." Kısmını söyleyerek Leyla'ya baktım.

"Çok mu" diyerek güldü.

"Ohoo seni bulmasam kaç yıl beklerdik çam kız"

Nakarata geldiğinde de kısık bir sesle söylüyordum. Leyla'nın bana ilk mesaj attığı kısma geldiğinde Leyla'ya döndüm.

"Layla, sana yalvarıyorum sevgilim lütfen"

O da anlamış olacak ki gülümsedi.

"Lütfen beni bırakma" dedim cümleyi tamamlamak istemiştim.

"Hep birlikte olacağız" dedi

Durağa vardığımızda indik. Denize doğru döndüm ve kokusunu içime çektim. Ardından da Leyla'nın elini tuttum.

"Bence iki sevgili gibi davranma zamanımız geldi. Merak etme dışarıdan iki yakın arkadaş gibi görünüyoruz. "

"Ama ben arkadaş gibi görünmek istemiyorum" diyerek yanağımı öptü.

"O zaman" diyerek belinden tuttum "bu şekilde yürüyebiliriz"

"İlk nereye gidelim"dedim

"Denizi yakından görebileceğimiz bir yere" dedi. Nereden bahsettiğini anlamıştım. Yapılan tahta iskelelerden sonra Mudanya'nın eski havası kalmamıştı doğrusu. Kışın dalgaları engellemiyordu, yazın güneşten oturulmuyordu. Hiçbir işlevselliği yoktu. İskele yapılmayan tek bir yer vardı.

Oraya doğru yürüyorduk. Güneş hafif hafif batmaya başlamıştı ama etraf hâlâ aydınlıktı. Denizin oraya vardığımızda merdivenlerden aşağı indik ve yerden taş aldım.

"İkiden fazla sekerse hep birlikte olacağız" dedim

"Dur Işığım ne yapıyorsun deme öyle şeyler" derken taşı çoktan atmıştım.

Herkesin gereksiz bir yeteneği olurdu ya, benimki de taş sektirmekti. Taş 4 kere sekip gözden kayboldu.

"Şansına küs hep birlikte olacağız" dedim

"Küseyim mi, menun olurum"

Yerden aldığı bir taşı fırlattı. Bir kere bile sekmeden denizin dibini boyladığında bana döndü.

"İşte böyle bir yeteneksizle birliktesin"

"O yeteneksizle çok mutluyum, gel hadi öğretiyim" dedim ve yanına gittim. "Bak şimdi yassı bi taş bulalım" diyerek aramaya başladım.

"Bu olur mu" diyerek bi taşı gösteriyordu.

"Hm olur olur"

Yanına gittim ve bileğini kavradım. "Bak bu şekilde tutacaksın. Kuvveti kolundan ver ama yönünü bileğinden ayarla"

Bir yandan onun eliyle tutarken taşı attık. İki kere sekip suyu boyladı

"Başardık" dedi sevinçle

"Hadi kendin dene"dedim

Yeniden taş aramaya başladı. Kısa bir arayış sonucundan bulduğu taşı bana gösterdi. Başımla onayladım ve denize doğru fırlattı. Bir kere sekmişti. Bana döndü.

"Gördün mü" diyerek denizi gösteriyordu

"Ee kimden öğrendin"

"En iyisinden"

Bir süre daha orda taş atmıştık ve ardından denizden ayrılmaya karar verdik.

*        *        *
Sırf senin için attım biliyon demi, saygılar sevgiler.

Layla (girlxgirl) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin