Belki de en başta vazgeçmeliydi. En başta şirkete stajyer olarak geldiği gün, onu ilk kez gördüğü gün vazgeçmeliydi. Anlamıştı çünkü. Daha çok küçüktü. Aşk nedir nasıl yaşanır hiçbir fikri yoktu belki. Ama anlamıştı. Çünkü bilirsiniz... biri sizin tüm hayatınız olacaksa bunu onun gözlerine bakar bakmaz anlardınız. Ama işte çok küçüktü. O an kaçmayı akıl edemeyecek kadar küçüktü. Aksine ona daha çok yaklaşmak istemişti.
On beş yaşındaysanız ve kalbiniz birinin yanında ilk kez bu kadar hızlı çarpıyorsa elbette siz de kaçmak istemezdiniz. Minho da istemedi. Ona her zaman hayranlık duydu. Onun gibi olmak istedi çünkü o her zaman istediğini alan biri olarak görünüyordu. Almalıydı da zaten çünkü çok, çok çalışıyordu. Minho'nun yüzüne beş saniyeden fazla bakmaya zamanı olmayacak kadar.
JYP Minho'ya pratiklerini Chan'la birlikte yapmasını söylediğinde Minho dünyanın en şanslı insanı olduğunu düşündü.
"Sana kimsenin bir şey söylemesine izin vermem." demişti Chan. Oysa kendisi de daha on altı yaşındaydı. Sadece şirkette daha tecrübeli olduğundan ona göz kulak olmak istemişti. Minho da onun yanında kendini güvende hissediyordu.
Stajyerliğinin henüz ilk haftasında havanın berbat olduğu bir günde Minho şirkete geç kalmıştı. Yağmurdan ıslanmış beresi gözlerine kadar inmiş, soğuktan yanakları kızarmıştı ve nefes nefeseydi. Ama yine de şirketin kapısından adımını atarken aklında olan tek şey Chan'ın hakkında ne söyleyeceğiydi. Onu hayal kırıklığına uğratmıştı. Daha ilk haftadan geç kalmıştı. Kendini çok kötü hissediyordu. Ama düşündüğünün aksine Chan onu görür görmez ona sarılmıştı. İlk sarılmalarıydı...
"Aptal... Seni ne kadar merak ettim haberin var mı? Telefonunu neden açmıyorsun?" demişti ona sarılırken. Minho Chan'ın görememesinin verdiği güvenle kocaman gülümsemişti.
"Ben... Duymamışım. Geç kaldığım için özür dilerim hyung." dedi en sonunda sarılmayı bıraktıklarında. Başını öne eğmişti.
"Saçmalama... Hava çok kötü, anlıyorum. Sadece keşke telefonunu açsaydın. Endişelendim senin için." dedi gülümseyerek. Minho da gülümsedi. Chan'ın onun için endişelenmesi onu mutlu etmişti ama Chan'ın kendisi gibi düşünmediğine emindi. Birlikte staj yaptığı arkadaştı sadece onun için. En azından Minho öyle düşünüyordu.
Ama tam bir yıl sonra bir şey oldu...
Chan günün yarısından fazlasını geçirdiği stüdyosunda sadece ona kahve getirmek için gelen Minho'yu öptü.
×××
selam...
2020'nin bitişi şerefine artık taslaktan çıkarayım bunu dedim ins okuyan olur skfmskdskmx olmasa da olana kadar yazmaya devam akdmaksqmmdc
hikayenin şarkısı "P!nk - Just Give Me A Reason" şarkı tam anlamıyla bu hikayedeki MinChan'ı anlatıyor🥺
bir de debut hikayesi gerçektekinden baya bi farklı olcak buna takılmayın zaten adı üstünde kurgu bu soxksjxakxncn
neyse çok konuştum iyi okumalarr <3
![](https://img.wattpad.com/cover/251363280-288-k470785.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Give Me A Reason // MINCHAN ✔
FanficMinho için önemli olan tek şey Chan'la birlikte olmaktı ama Chan'ın başka öncelikleri vardı. ××× "We're not broken just bent, And we can learn to love again." ××× #2 chanho 06.01.2021 #4 banginho 14.01.2021 başlangıç : 02.01.2021 bitiş : 20.02.2021