Yazar'dan31 Aralık Pazar
Genç kız oturduğu kafede elindeki sayfaları düzeltirken bir yandan bardağındaki kahveden son yudumunu alıyordu. Özenle yaptığı ve yarına yetişmesi gereken ödevini dikkatli bir şekilde çantasına koyarken bir yandan en az dışarıda lapa lapa yağan kar kadar beyaz kabanını üzerine geçirdi ve kabanının altında kalan omuz çantasını düzeltti. Sakin bir şekilde kafenin kapısını iterek dışarıya çıktı eve gitmeye o kadar ihtiyacı vardı ki onun arkasından hızla kapıyı iterek çıkan kişiyi fark etmedi bile.
Hava öylesine soğuktu ki ve karın yüksekliği öylesine hızlı yükseliyordu ki uzmanlar bugün dışarı çıkılmaması için birçok kez uyarmıştı. Fakat yağan karın eğlencesini çıkarmak için bazı caddeler çocuklarla ve anın tadını çıkarmaya çalışan gençlerle doluydu. Onun dışında sokaklar fazlasıyla sessizdi duyulan tek ses ayakların batıp çıktığı kar sesiydi. Genç kız soğuğa o kadar alışmıştı ki üşüdüğünü hissetmiyordu bile eliyle kızaran burnuna ve kulağına dokundu resmen buz kesmişti. Elini kulağından çekerken arkasında biri olduğunu fark etti adımlarını yavaşlattı arkasındaki kişinin ne yapacağına bakmak istemedi. Geçip gidecek olsa adımlarını yavaşlatmaya başladığı anda giderdi , gitmemişti o da genç kız gibi adımlarını yavaşlattı.
Birkaç saniye o şekilde yürüdükten sonra ani bir şekilde koşmaya başlayan genç kız arkasında onu dikkatle izleyen kişiyi afallattı fakat bu şaşkınlık bir saniye sürmeden ikili arasında bir yarış başladı. O anda hızlı bir şekilde dar olan ara sokağı geçebilirse kalabalığa karışıp izini kaybettirebileceğini düşünen kız keskin bir çeviklikle arayı açıp ara sokağa girdi. Ara sokağa gireceğini tahmin eden sapık hızını arttırarak sokağa girmeden kızı yakalamaya çalıştı fakat kızın çevikliği sayesinde sadece kabanını tutabilmişti. Kabanının kollarından çıkmasına izin verip hızını arttırmaya çalışmasıyla peşini bir türlü bırakmayan sapığın kısa süre sonra ayak sesinin kesildiğini fark edince nefes almak için yavaşladı ve hızla kafasını çevirdi.
Arkasında olmadığını fark etmesiyle hızla önüne döndü fakat kafasını çevirmesiyle ona doğru sarılıyormuş gibi yaparak elinde sıkıca tuttuğu bıçağı kızın karın kısmına sokmasıyla zaten kesik kesik nefes alan kızın bıçak darbesiyle nefesini tutması bir oldu. İlk darbeyi vurmasıyla birlikte kızı yavaşça geri geri yürütmeye başlayan katil bıçağı çekip tekrar vücuduna geçirdi daha ilk darbeyi atlatamayan kız ikinci darbeyle geriye doğru yürümeyi kesti.
Tekrar tekrar bıçak darbeleri atan katil son bıçak darbesinden sonra kızı hafifçe itmesiyle yere düştü. Yaklaşık 20 cm kalınlığında karla kaplı betona düşen kız aldığı darbelere tepki olarak sadece acıyla inledi o an kafasına dank etti. Onun yüzüne bakmak istedi kim olduğunu öğrenmek istedi kendisine yaptıklarını başka kimseye yapmamalıydı gökyüzüne bakan kafasını olabildiğine çevirmeye çalıştı ama tek gördüğü tüm vücudu siyah giysilerle kaplı biriydi kız mı yoksa erkek mi onu bile anlayamıyordu. Kendisine bakmaya çalışan kıza doğru yürüyen katil tam kafasının yanında durdu ve yüzüne doğru eğildi, genç kız katilinin bu kadar yakınında olmasına rağmen kim olduğunu bir türlü anlayamamıştı.
Kızın ona dikkatli bir şekilde bakmasıyla elini kızın saçlarına doğru uzattı yavaşça uzattığı eliyle bir anda kızın saçını tutarak kafasını hızla kaldırıp yere vurmaya başladı. Kafasına aldığı darbeler yüzünden hiçbir tepki veremeyen genç kız gözlerini katilin üzerinden çekmedi bir açık aradı ama bulamadı kafasında siyah beresi, ellerinde siyah eldivenleri, siyah botları tamamıyla siyaha boyanmıştı.
Elini uzatıp yüzünü kapatan bezi çekmek istedi ama bırak elini oynatmayı gözünü bile kırpamıyordu kafasının boşluğa düşmesiyle katilin elini çektiğini fark etti gideceğini sanmıştı ki katilin eğilip gözlerine bakmasıyla afalladı. Birkaç saniye gözlerinin içine bakan katil ayağının ucuna bıraktığı bıçağı tekrar eline aldı ve hızla yerde yatan kızın kalbine sapladı daha fazla acı çekmesini istiyordu. Bu yüzden kalbine sapladığı bıçağı yavaşça döndürüp geri çekti.
Hissettiği keskin acıyla zonklayan başını tekrar gökyüzüne çevirdi yanından kalkıp giden katil sanki günlük hayatta bunu birçok kez yapmış gibi sakince kalkıp yürümeye başladı. Yavaş yavaş tüm duyularını kaybetmeye başlayan genç kız bir süreden sonra hiçbir şey hissetmemeye başladı. Yattığı yer kan gölüne dönmüştü başından akan kana karnından ve kalp kısmından akan onca kana rağmen dudaklarına bir gülümseme kondurdu ölüyor olmasına değil de mezarına gelecek bir kişinin bile olmamasına gülümsüyordu.
Öyle bir gülümseme değildi bu, acı ve hüznün birleştiği buruk bir gülümsemeydi o anda vücudundan kanlar boşalıyorken düşündüğü tek bir şey vardı."O kadar çabalamama rağmen yine de hiç kimsenin hiç kimsesi olamayacağımı biliyordum zaten ama bana çabalamak bile yetti. Keşke.... en azından... kalabalık bir yerde ölseydim böylesine yalnız ölmek fazlasıyla.... acınası"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASUM
Science FictionHiçbir günahı olmamasına rağmen katledilen bir kızın ne gibi sırları olabilir? İçinde bulunduğu kalabalığa rağmen ötekileştirilmiş ve yalnızlığa terk edilmiş bir cinayetin sır perdesini aralamaya var mısınız? Hayallerini gerçekleştirmek için İstanbu...