Türkiyede Eşcinsel Olmak

Sıcak

Sıcak su boyunumdaki akşamdan kalma morartıları dayanılmaz bir acıyla dövüyordu adeta. Su keskin bir şekilde yukarıdan akarken bacaklarım arasından akan kan dikkatimi çekti. Kalçalarımın ortasında duran boşluk adeta cezalandırıyordu beni, ona bu acıları yaşattığım için. İç geçirdim.

Daha fazla düşünmek istemiyordum dün geceyi fakat vücudum unutturmamakta ısrarcı anlaşılan.

Suyun akışını engelledim ve dolaptan bir bornoz alıp aynanın karşısına geçtim. Her zaman duştan sonra ayna karşısında uzun bir süre zaman geçirirdim yine başladı ayna ritüelim. Gözlerime, burnuma baktım. Göğsümde ve kızarıklarıyla oldukça dikkat çekici boynuma. Ahmet...

Duştan çıktıktan sonra hızlıca dans provasına gitmek için hazırlanmaya başladım. Yogun bir gün beni bekliyordu.

Evden çıktım provalara gitmeden önce yakın arkadaşım sema ile buluşacağımız kafeye doğru yürümeye başladım. O'na görüşmediğimiz süre içinde yaşadığım herşeyi anlatmam gerekiyordu. Birileriyle konuşmanın beni hem vicdanen rahatlattığını hemde daha cesaretli bir duruş ile insanlara karşı koydurttuğunu anladım ve Sema konuşabildiğim insanlar arasında olaylara objektif açıdan yorum yapabilen nadir biriydi.Buluşacagımız kafeye nihayet geldim. Sarı bukleli saçları o'nu hemen tanımama neden oluyordu çünkü gayet ilgi çekici ve güzellerdi. Beni gördüğünde yüzünde oluşan mutluluk hoşuma gidiyordu her ne kadar bunun yapay bir mutluluk olduğunu bilsemde.

"Görüşmeyeli sakalların çıkmaya başlamış" dedi ayağa kalkıp bana sarılırken. Benden on santim kadar kısa olmasına ragmen giydiği yülsek topuklu ayakkabılar ile bayağı uzamıştı. "Evet, artık erkek olmaya karar verdim" dedim yüzümü buruşturarak ve gülüştük.

"Şaka bir yana özledim seni. Anlat bakalım bir hafada neler yaşamıssın" dedi sonradan ciddiye dönen sesiyle bende suratımdali gülücüğü ağır bir tebessüme çevirdim.

"Dün ahmetle ile birlikteydim" dedim

"Hangi ahmet" sorusu çok hızlı geldi.

"Dershanedeki ahmet, numaramı almıştı ya hani."

Kimden bahsettiğimi anladığında sanki bir milyon kazanmış gibi suratında bitiveren o sempatik gülüşü dün akşam yaşadıklarımı unutturdu bir an sonra devam ettim.

"Dün akşamüstü beni aradı ve buluşup buluşamayacağımızı sordu.görüşmeyi çok isterim dedim o'na sonra Taksim meydanda buluştuk ve kiraladığı günlük daireye gitmek istediğini söyledi. İlk seferinde korktum olumsuz yanıtlar verdim. Fikrimi değiştirmek için söylediği hoş cümlelet gözümü boyamasına yetti ve vosvos pub'da birer bira içtikten sonra apartta gittk."

Sema'nın sitemi geçikedi "Bravo! Ee?"

"Eve geldiğimizde orada daha önce brilerinin olduğunu anladım çünkü yerler sigara izmaritleri, bira ve cips torbalarıyla doluydu. 'Git burdan, git burdan' diye geçiriyordum içimden Ahme'te buranın hali ne böyle dercesine bir bakış atarken. "Bir kaç saat önce arkadaşlarım burdaydı, gittiler ama hepsi için rahat olsun" dedi Ahmet ceketini çıkartırken. Oturmadan bir şeyler içmek isteyip istemediğimi sordu fakat yanıt vermemi beklemeden mutfaktaki mini dolaptan iki bira getirdi, biralarımız bitene kadar çok fazla konuşmadık. Stüdyo bir dairenin salonunda, ahmet televizyonda müzik kanalı ararken bende etrafı gözetliyordum. Gergindim. Ahmet televizyona bakarken omuzları gözlerimin esiri olmuştu çoktan. Oldukça iri bedeni kazağından fırlamak istiyormuşcasına şişik gözüküyordu ve omuzlarını ve vücdunu kıyafetlerinden ayırmaktan büyük zevk alabileceğimi düşünürken buldum kendimi. "

"Çıkarttım de bana " dedi Sema heyecanla.

"Bekle" deyip anlatmaya devam ettim.

"İkinci birayıda pek konuşmadan bitirdim ve ücüncüye geldiğimizde algılarımda biraz farklılaşım oluştu. O çok konuşuyor bende ağzından çıkan herşeye gülüyordum. Oldukça eğleniyorduk ikimizde o an. Gözlerinin kızardığıni fark ettim. Siyah gözlerine baktığım bi anda içinde kayboldum sanki. Terliyordu. O'nu arzuluyordum her geçen dakika ama hiçbirşey fark ettirmedim o'na, sadece söylediklerine gülmek bile heyecanlandırır hale gelmişti beni.