Usulca uzanıyordu yatağında genç kız, tavanı izleyerek uzun uzun düşünüyordu.
"İskender Kayabeyli"
Telefonunu eline aldığında usulca galeriye girdi ve elinde tuttuğu bir fotoğrafını açtı. İstanbul'dan yüklü bir maaşa karşılık aldığı iş teklifi sayesinde tanıdığı o İskender Kayabeyli...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sen benim kocam olacaksın."
Fotoğrafın açık olduğu telefon ekranını öptü.
"Ben bugüne bugün koskoca Ceren Kayabeyli olacağım."
Telefonu göğsüne sıkıca bastırdı.
"Nasıl olacak ben de bilmiyorum ama olacak ben senin karın olacağım."
Odaya birinin dalmasıyla sıçradı.
"Kız sen deli gibi hala o herifin fotoğrafıyla mı konuşuyorsun?"
"Of babaanne ya sana ne yani benim ne yaptığımdan sana ne?"
"Kızım aklını başına devşir İstanbul'a gitmenin bir yolunu bulabildin mi sen? Hayır eee daha ne? Nişanlınla evlenip oturacaksın aşağı başka çaren mi var?"
Ceren hışımla yataktan kalktı.
"İstanbul'a gitsek ne olacak babaanne? Hadi bir yolunu bulduk gittik emin misin babaanne bana bakar mı bu çocuk?"q
Neriman Ceren'in yanağını okşadı.
"Sana bakmayacakta kime bakacak güzel torunum benim?"
"Bu kıza bakıyor işte"
İskender'in profilinden iki ayrı fotoğraf gösterdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Kim bu yanındaki?"
Ceren ağlamaklı konuştu.
"Nişanlısı babaanne"
Neriman gözlerini devirerek telefonu yatağa fırlattı.
"Bak kızım ne yap et bizi o eve mecbur kıl! Eğer sen ayağına gelen fırsatı kaçırmayıp Güneş'in bakıcılığını kabul edersen bizi de Nurten'in bahsettiği ayrılan hizmetlilerin yerine işe alırlar. İskender Bey yeğenine çok düşkün yeğeninin kalbini kazanmak demek onunda gönlünde taht kurmak demek! Lisanslısın, gençsin ve güzelsin! Aklını kullan aklını!"
Ceren yüzünü ovuşturdu.
"Kabul etmiyorlar işte daha ne yapayım babaanne? Nişanlımı dövdürdüm, kendimi herkesin diline düşürdüm daha ne yapmamı bekliyorsun benden? Bu evle beraber yakıp öldüreyim mi kendimi ne yani?"
"Al işte sana fikir akıllı torunum benim! Evi yakıp kül et bizimde İstanbul'a gitmekten başka çaremiz kalmasın!"
Ceren kaşlarını çattı.
"Babaanne ne saçmalıyorsun sen?"
"Kızım anlamıyor musun daha az önce kendi ağzınla söyledin her yolu denedin ve olmadı. Şimdi de bunu deneyeceksin bak bu senin son şansın adam nişanlı diyorsun evlenmeleri de yakındır! Elini çabuk tutman gerekiyor."
"Adam nişanlı babaanne! Adam nişanlı!"
Neriman kendiyle çelişecek bir konuşma yaptı.
"Ne olacak nişanlıysa? Hovardanın teki görmüyor musun? İlişkileri zaten pamuk ipliğine bağlı besbelli ya evlenirler ya ayrılırlar."
"Am-"
Ceren'in konuşmasına fırsat bile vermedi. Onu ikna etmek için her türlü yolu deniyordu.
"Aması maması yok Ceren! Sen bu adamı gerçekten istiyor musun?"
Ceren kafasını salladı.
"Evet"
"Yapacaksın o zaman!"
Onların hikayesi tam olarak burada birleşiyordu. Ceren ve İskender'in yolları kesişecekti evet ama bu Ceren'in umduğu gibi mi olacaktı yoksa kendisiyle beraber ailesini bir yıkıma mı götürecekti?
"Her şey senin için, her şey sana kavuşabilmek için..."
Kibriti çaktı.
Onların hikayesi Romeo & Juliet olmayacaktı.
Onların hikayesi birbirine deliler gibi aşık iki gençte olmayacaktı.
Onların aşkları vicdanlarının küllerinden doğacaktı.
Aşklarının alevi ise onlar dahil olmak üzere herkesi cayır cayır yakacaktı.
