Aşkın peşinden koşmak !!! Bir kore masalı (SHINee fanfic)

12.bölüm:buluşma

Key kolunu uzattı. Bende guldum ve koluna girdim.

"Gitmeye hazırmısın köpecik"

"Hadi onları ayıralım çakma sarışın"

Birlikte dışarı çıktık.

.................

Min ho larla buluşacağımız yere vardık. Min hoyla eun jung öpüşüyordu. Key goz devirerek "öhömm"dedi. Min ho bunu fark edip bize dondu.

"Sonunda geldiniz" diye kıpırdandı. Anlaşılan öpüşürken yakalanmak pek hoşuna gitmemişti. Doğruyu sölemek gerekirse benimde gitmezdi.

"Ee ne yapmak istersiniz"dedi eun jung ve sırıttı. Cidden bu kıza hiç alışamamıştım.

"Eylenmeden önce yemek yiyelim,bazılarımız açta"diye tersledi key. Min ho nun sinirli bakışları bana olmasa bile benide korkuttu.

" yakında bi lokanta var oraya gidelim"ded min ho

Key olur diye mırıldandı. Ondan sonra elimden tuttu ve beni arkasından sürükledi. Bi elimize bide onun sırtına baktım. Elimi çok sıkıyordu. Ama sinirli olduğundan değil. Arkadaşı için endişelendiğinden. Gülümsedim. Bende onun elini sıktım ve yanından yürümek için hızımı artırdım. Ama unutmamalıyım bu gerçek bir randevu değil.

"Hey siz iki aşk kuşu biraz yavaş olun"diye bağırdı arkadan min ho. Key aşk lafını duyunca elimi bıraktı ve pantolonunun cebine soktu. Elim şimdiden üşümeye başlamıştı.

.................

Lokantaya girince ne kadar pahalı bi yer olduğunu anladım. Çok lüks biyerdi hatta aşırı lüks bi yerdi. Dostum benim buraya param kendimi satsam yetmezdi.

Cam kenarına oturduk. Ve garson menuyu getirdi. Menüyü açınca nerdeyse küçük dilimi yutucaktım. Bi su 2214 wonmu (5 TL). Delirmiş olmalılar. Kayserili yönümü çalıştırıp indirim yapabilirmiyim diye ciddi ciddi düşündüm. Ama böyle bir yerde pek hoş karşılanmazdı. Tam menüye gömülmüştüm ki alttan biri tekme attı. Kafamı kaldırıp baktım. Min ho gülümsüyordu.

"Bu gün yemekler benden"

Gülümsedim. Mutluluktan ağlıcaktım.

" teşekkürler min ho" dedim galiba biraz fazla neşeli söylemiştim. Çünkü jung ve key bize tip tip baktı. Özellikle keyin gözleri ateş saçıyordu. Key garsonu çağırdı. Hepsi garip isimli yemekler söylediler açıkcası meyin ne olduğunu bilmiyordum bu yüzden seçemedim.

"Iıh şey" diye geveledim.

"Adayada bulgogi"dedi key

Ona baktım.

"Türk yemeklerine en çok benzeyen o yani hoşuna gider"diye geveledi. Güldüm. Benim için araştırdığı oldukça belliydi yada bana öyle gelmişti yinede mutluydum.

.............

Lokantadan çıkalı on dakika olmuştu.

"Ahhh yeniden doğmuş gibiyim"diyip gerildim. Key kolumu tutp beni yavşlattı ve eun jung la min ho önümüze geçti. Min ho bana yaklaşıp fısıltıyla konuştu " sen eun jung ı al ve başka tarafa götür onunla min hoyla ayrılması hakkında konuş bende Aynı şeyi min hoda denicem.

"Peki ama şey yani aslında eun jung buluştuğumuzdan beri ters bişey yapmadı"dedim

Key bana ters ters baktı.

"Sadece dediğimi yap sen sadık bir köpeksin sadece"dedi. Somurttum ve gidip eun jungı konuşmak için köşeye çektim.

"Benimle ne hakkında konuşmak istiyorsun"dedi

"Eun jung sen gerçekten onu seviyormusun yani min hoyu"

Eun jung gülümsedi

"Sen ciddimisin yol o olsa yorulmadan yürürüm, rüyam o olsa hep uyurum, gecem o olsa sabahı hiç istemem. Son nefesim o olsa şimdi ölürüm."dedi

Gözleri parladı. Haklıydım eun jung gerçekten min ho yu seviyordu.öben onları ayıramam.

"Beni anlıyorsun dimi ada"dedi

""Efendim??"

"Bunlar senin keye hissettiklerinle aynı o yüzden anlıyorsun dimi"dedi

Gülümsedim.

"Çocukların yanına dönlim artık merak ederler"

Çocukların yanına vardığımızda keyle arkadan yürüdük

Aynı anda "onları ayıramam"dedik ve aynı anda güldük.

"Min ho biz burda ayrılıyoruz yarın okulda görüşürüz kardeşim"dedi ve bizde vedalaştık.

Min ho lardan ayrılınca yürümeye devam ettik ve bir süre Key durdu. O durunca bende durdum. Key gidip bi banka oturdu ve benide karşısına çekti.

"Beni seviyorsun dimi"dedi