「05」 doyumsuz

3.1K 256 232
                                    

5. BÖLÜM

ㅡ doyumsuz

-Jungkook'un Bakış Açısından-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Jungkook'un Bakış Açısından-

Yüreğim göğsümü delecek kadar sert çarpıyordu, nefeslerim birbirine karışırken vücudumdaki tüm kanın tenime çekildiğini ve tüm sinirlerimin sıkıştığını hissedebiliyorken terli alnıma yapışan saçlarımı geriye atmak için bile fazla yorgundum. Sıradan insanlar pazar günlerini aileleri ile evde güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra kitap okuyarak geçirir, köpeğini yürüyüşe çıkartır veya yoga yapardı. Bu düşünceme histerikçe gülmeden edemedim, gerçeklerin ben de farkındaydım. 

Sıradışı bir hayatın içine sıkışmış sıradan biriydim ben yalnızca.

Bir pazar günümün sıradan bir gencinki gibi olmasını bekleme lüksüne dahi sahip değildim. İki saatlik uyku ile güne başlayıp yarım bir tost ile kahvaltıyı geçiştirdikten sonra sabahın altısında kendimi stüdyoya kapatarak akşama kadar dans pratiği yapıyor ve şan dersleri sırasında vokallerime çalışıyordum. 

Elbette bunun evrensel olarak kabul edilmiş normal standartına uymasını bekleyemezdim.

Aynaya yasladığım sırtım iki büklüm olmuş, soluklanırken dans pratiğine ara vermeyi düşünüyordum. En azından bir şeyler atıştırmak veya birkaç dakikalığına kestirmeyi istiyordum fakat benden beklenenin bunun çok daha fazlasını yapmam gerektirdiğinin farkındaydım; bu yükün altında eziliyordum. Tüm dünyanın yargılayıcı bakışlarının altında günden güne küçülüyordum.

Yetersizlik hissi bir karabasan gibi her saniye boynumun etrafında, nefesimi kesmeye hazır şekilde bekliyordu. Eksiktim kendimi bildim bileli, yeterince kusursuz değildim hiçbir zaman. İnsanların beklentilerine uyum sağlayamıyor ve etrafımdaki herkesi hayal kırıklığına uğratmayı her seferinde başarıyordum. 

Yetersizliğimi ilk kez gördüğüm anıyı dün gibi hatırlıyor, hala karnımdaki boşluğun dibinde sızladığını hissedebiliyordum. Şirkete adımımı yeni atmışken on beş yaşında bir çocuktum henüz. Umut doluydum, sesimle parlamak ve insanların göz bebeği olmak için sabırsızlanıyor, tıpkı şimdi olduğu gibi müzikle nefes alıyordum.

Sonrasında bakışlarım onun derin, buğulu gözlerini bulduğunda yazgımın en önemli yerindeydim. 

Çok güzeldi.

Müziğin ritminde akıp giderken, her bir kasını nazikçe hareket ettirirken, beni fark etmeyecek kadar şarkıda kaybolup giderken, atmosferin dışına çıkacak kadar ilahlaşırken nefes kesiciydi. Tüm gezegenlerin etrafında dönüp durduğu en ihtişamlı yıldızdı. Gözlerimi ondan çektiğim an en büyük günahkar ilan edileceğim hissine kapılmadan edememiştim. 

mad about you ㅡ vkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin