∆5∆

436 40 3
                                    


Bazı şeyler çok aşikar

Çiçekler saf ve temizlerdi. Günlerden birgün menekşe bir bulunduğu saksının içinde yetişen küçük bir papatya çiçeğine aşık olmuştu. Beyaz yaprakları özenle taranmış, ortasındaki siyah çemberi itina ile konulmuştu. Ama bu çiçek ona hiç yüz vermiyordu. Menekşe papatyayı kokladığında içi yumuşacık olurken, papatya sadece çiğ toprak kokusunu alır olmuştu. Aşkı o kadar berbat haldeydi ki bir gün ağzından menekşe ye kötü laflar bile etmişti...

Kahvaltı hazırlama işi biterken oğlan tavşanı masaya bıraktı. Ardından yukarı merdivenlere adımladı. Her adımında üstündeki tişört biraz havalanıyor ve dolgun kalçalarını saran kumaş açığa çıkıyordu. Jeon tavşan jungkook olduğu yerden hipnotize olmuş şekilde sallanan tişört ve detaylarında gözlerini gezdiriyordu.

Oğlan yukarı kattaki odasına çıkarak yanyana uyumakta olan ikiliye tebessüm ile baktı. Sesindeki neşe herşeye bedelidi. " Uyanın sizi uykucular! " Yanlarına yaklaşarak yatağa oturdu. Sokrates gelen oğlan ile kucağına atlamış ve yerleşmişti. Jun uçmayı denemiş ama uykusu ağır basarak geri konmuştu. Jimin ikisini de alarak tişörtünün ön kısmını sanki bebek taşırmış gibi açmış ve yerleştirmişti. Kendini hamile  gibi hissediyordu. Tişörtü eteklerinden tutarak aşşağı indi.

Jeon merdivenlerden gelen ses ve kıkırdamalar ile kafasını kaldırdı. Ama kimse tişötünün etek uçlarını beline kadar kaldırmış ve altındaki herşeyin açıkca her hareketinde biraz daha belli olan bir Park Jimin 'e dayanamazdı.

- siktir!

Kıkırdamalar arsında mutfağa gelen üçlü ile baktı ve gülümsedi. Artık herkes kahvaltı masasında yemeğini yiyordu. "Jimin sana bir soru sorabilir miyim? " Oğlan kafa salladı ağzına zeytin atarken. Jeon aldığı geri dönüş ile masada ilerleyip küçük patileri arasına Jimin'in yüzünü aldı. "Ben ne zaman insan formuma dönerim? Tam olarak iyileşirim? " Jimin fazla yakınlıktan biraz kızarsa da karşındaki tavşanın burnuna  öpücük bıraktı " Ahh~ kookie ama sen neden tatlısın ~~ Ama yemekten sonra bakarız eğer tam iyileştiysen söz dönmene izin vereceğim. " Küçük pofuduk Jeon kafa salladı. Ve yerine döndü.

T°T

Kahvaltıyı kahkahalar eşliğinde yemiş şimdi ise kucağında üç pofuduk yaratık ile yukarı çıkıyordu. Jeon olduğu konumdan hem Jimin'in kokusunu hem de kalp atışlarını net duyabiliryordu. Merdivenler bitmiş ve odaya giriş yapmışlardı. Jimin kendini hayvanlarla beraber yatağa bırakmış ve hala cebinde olan Jeon ile uzanmıştı. Oğlanın elleri tişötünün etek kısımlarını buldu ve kaldırdı. " Ah! Fazla yedim! " Fazla yiyip çıkardığı göbek yerine altı baklava ve V hattı kasları vardı. Jeon olduğu yerden hızla çıkıp bu anı kaçırmadan bir zıplamada oğlanın kaslarına ulaştı. Patilerini karna vuruyor bir nevi kalite kontrol yapıyordu.

Jk: Jimin

Jm:Evet

Jk: Emin misin çok yediğine?

Jm: evet! Üç tabak pirinç 🍚 yedim ,yanında noodle ve kahvaltılıklar da vardı.

Jk: hee okey

Jeon olduğu yere patilerini karna vururken uyuya kaldı. Uyandığında Jimin onu odasındaki yere götürmüş ve bir sorun varmı diye kontrol ediyordu. Uyanması ile yüzünü inceledi. Acaba kaç dakikadır burdalardı. " Hey jungkookie iyileşmişsin! Artık dönüşebilirsin yani " Jungkook duyduğu şey ile mutlu olmuştu. Sanki gökkuşağının tepesinden kayar gibi oğlanın kucağına atlamıştı. Jimin onun karnını okşuyor hatta gıdıklıyordu. Ama tahmin edilmeyen birşey oldu ve Jeon jungkook o an insan formuna döndü, Jimin'in elinde olan şeyde küçük, ciddi anlamda küçük kook tu.

T°T Jimin den T^T

Kucağımdaki koyu renk saçları, esmer teni ve büyük uvzu elimde olan jungkook ile neye uğradığımı şaşırmıştım. Siktir o çok küçük ve kısa. Ah tapılası bir güzelliği var. Kucağımda kıpırdanması ile tam kasıklarımın üstüne oturmuştu. Artık işi sağlama almıştı. Ama bir sorun vardı oda benimki kalkmıştı. Çıplak teninden rahatlıkla hissettiğine emindim.

" H-Huyung şey o altımdaki senin mi acaba ? "

Sorduğu soru o kadar saçmaydı ki anlatamam. Kafa salladım ve yutkundu. Arkama baktı ilk önce Sokrates ve Jun uyuyordu. Elim hala küçük jungkook 'daydı.  İstemsizce elimde büyüyen küçük şeyi çekmiştim bir iki defa. " H-huyung dur" Sesi o kadar açık şekilde devam etmemi söylüyordu ki.

Yazar-sama dan

Jungkook aldığı hafif zevk ile ne yapması gerektiğini kestiremiyorum. Bacaklarını Jimin'in iki yanından sarkıtmış bir yandanda uyuyan Sokrates ve jun'u kontrol ediyordu. " Jk iyimisin? Yardım edebilirim sana istersen? " Oğlan düşünmeden hareket ediyordu. Altındaki kalın uvzu içinde istiyordu. Sıkı deliğinde...

" Huyung ben...

Kızmayın diğer bölüm görüşürüz bay bay. Ve lütfen tahmin alayım

Last Farewel *." jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin