FLASHBACK başı
4 Şubat 1951 Kore
" Ah-
sencede bir çocuk evlatlık edinmemiz ne kadar doğru? Bilirsin, bir papaz her zaman doğruyu söylemez. Ayrıca hamileyim.. hamileyken bir çocuğa bakamam, çok zor olur ..
-Şşşt Maria... endişelenmene gerek yok, çocuğun bakımı için sana yardım edecek bir sürü hizmetçiye sahibiz güzelim..
+ Peki.."
Bay ve bayan Kim, sizi burada görmek çok güzel. Burdaki yardıma ihtiyacı olan çocuklara yardım ettiğiniz için teşekkürler. Evlat edinmek istediğiniz çocuk burada..
Bayan Lee lütfen Kim Taehyung'u getirir misiniz??"
FLASHBACK SONU1970 Günümüz KORE
Ayşhh hadi ama küçük kız kardeşim, bu dört duvar arasında sen ve benden başka kimse yok. Hanımefendi rolünü burada oynamana gerek yok, kendin gibi ol. Jennie hadi ama biraz beni örnek al güzelim.
+Ne?! eğer seni kendime örnek alsaydım şu anda hayatta olmazdım Tae, bilirsin senin kadar çapkın ve işlevsiz değilim.
-Kalbimi kırıyorsun Bayan Kim..
+Tae baksana, çatıya çıkalım mı? bu gece hava çok güzel.. küçükken yaptığımız gibi oraya çıkalım ve orada uyuyalım.
-Kalbimi nasıl uyaracağınızı güzel biliyorsunuz bayan Kim, hadi gidelim.
"JENNİE KİM!! efendim lütfen bekleyin, Bay Kim sizi yatırmam için beni gönderdi. Lütfen gidelim.
Peki Bayan Hara, geliyorum.
İyi geceler Bay Taehyung.
İÇİNDEN: ( Lanet olsun kardeşime bile resmi olmam gerekiyor bu evde..)Buradayım işte.. lanet olası odanın içinde tek başıma.. Odama geldiğimden beri saatler geçti, hava bile aydınlanmaya başladı ama yapamıyorum, uyuyamıyorum işte, gaz labasının soluk ışığı odayı loş bir şekilde aydınlatıyordu. Ay'a bakmak için perdeyi hafif araladığım sırada bahçede daha önce görmediğim bir yüz ile karşılaştım. Her ne kadar ışık yüzünden belli olmasa da yüzü, kömür karası uzun saçlara sahip olduğu gerçeği kaçınılmazdı. Ay ışığının soluk parlaklığı ile gün doğumunun huzurunun harmanlanması ile ortaya çıkan bembeyaz ten rengi tam bir sanat eseri gibi parlıyordu. Aniden keskin bakışlar ile pencereme bakınca daha önce hiç olmadığım kadar heyecanlandığımı fark etmiştim. Sıkıca perdeyi kapattım, gaz lambamı ve resim gereçlerimi elime alarak yatağıma doğru adım atmaya başladım. boyaları ve fırçaları yatağa koyduktan sonra yere oturdum. Mermerin soğukluğu her ne kadar nazik tenimi ürpertse de kalp ritimlerim hala benden bağımsız bir şekilde çırpıyordu. Sakinleşmek için biraz su içtim ve geri yatağa döndüm. Aklıma koymuştum artık bir kere, yarın sabah onun resmini çizecek ve onu sonsuzlaştıracaktım. Ama öncesinde kendimi rüyalar aleminin yumuşak kanatlarına bıraktım..
.................................................................................................................................
Hello bacılarrrrr, uzun zamandır bölüm atmıyodum çünki aklım biraz savaş alanı gibiydi. Umarım hoşunuza gider, eğer beğendiyseniz yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. muaahw
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WHITE ROSE - JENLİSA
Historical Fiction1 dakika daha lütfen.. Lisa'm ... Şşşt! üzülme beyaz gül :) cennette iyi olacağım. ( hikaye '' K-popfan48'' yani '' Armymoodbro'' adlı hesabın kurgusundan uyurlanmıştır.