𝑺𝑬𝑹𝑺𝑬𝑹𝑰 // 𝑽𝑲𝑶𝑶𝑲

Bölüm 23

Yine okulun olduğunu gün, ve ben yanımdaki arkadaşça yaklaştığım, min ji ile bahçede oturmuş, sohbet ediyorduk, gözlerim bize doğru gelen arkadaşlarıma kaydığında, hepsi suratlarını asmış, birbirlerine Kaş göz işareti yapıyorlardı, gerçekten de neden böyle yaptıklarını anlayamıyordum.

"Günaydın çok sevdiğim tavşanım ve yanında fazlalık olan kız" jimin'in dediği şeyle gözlerimi devirip ters ters bakmıştım, hiç ortası yoktu bu çocuğun

"Jimin ayıp etmiyor musun acaba "
"Doğruları söylemek ne zamandan beri ayıp olmuş " tam cevap verecekken benden önce davranan min ji' ye bakmıştım, umarım kötü bir şey demezdi.

"Senin benimle derdin ne jimin"
"Sanane" birden ortaya atlayan yoongi hyungun kafasına taş atmıştım, o da bana bakıp el kol hareketleriyle "ne atıyon lan" yapmıştı, belli bunlardan çok çekeceğimiz vardı.

"Bizi bir rahat mı bıraksanız acaba konuşacaklarımız varda "

"Dedikodu mu var yoksa, arkadaşlar siz bensiz devam edin benim biraz işim var " aha bende diyordum ne eksik, namjoon eksikmiş o da geldi tam oldu.

"Ne dedikodusu olum özel bir şey konuşacağız " Kaş göz işaretiyle gidin yapıyordum, ama hiçbirinin gideceği yokmuş gibiydi.

"Özel mi ? siksen gitmem burdan hadi anlat dinliyorum " kaşlarımı çatıp ona bakınca etrafına bakıp tekrar bana bakmıştı.

"Ha sen bunlar var diye mi konuşmuyorsun korkma canım bizbizeyiz" derin bir nefes alıp ayağa kalkmıştım, benimle beraber min ji de ayaklanmıştı.

"Siz gitmiyorsunuz değil mi" hepsi kafalarını evet anlamında sallayınca, bende bıyık altı sırıtıp cevap vermiştim.

"İyi o zaman siz burda takılın biz gidiyoruz, hadi bays" deyip hızlı bir şekilde min ji' nin elinden tutup, sınıfa doğru yol aldık, bahçede gördüğüm kişiyle duraksamış gözlerimi oradan ayıramamıştım. Gördüğüm kişi ise taehyung ve ona yapışmış, olan partideki piçten başkası değildi, şuan bütün vücudumun yandığına emindim.

"Jungkook iyi misin bir şey mi oldu çok sinirli gözüküyorsun " min ji' nin dediği şeye kadar sinrilendiğimi bilmiyordum kaşlarımı geri düzeltip, derin nefes aldıktan sonra, yürümeye başladım, min ji ise arkamdan bana yetişip, iyi olup olmadığımı soruyordu, şuan bırak cevap vermeyi ağzımı açacak halim bile yoktu, sadece eve gidip kendimi boğmak istiyordum o kadar. kafamı eğdiğimden dolayı, birine çarpmamı fark etmemiştim, kafamı kaldırıp çarptığım kişiye baktığımda kalbim yerinden çıkacak gibi olmuştu, neden böyle oluyordu acaba,
Gözlerimi gözlerinden ayırdıktan sonra gelişi güzel süzmüştüm onu, gerçektente böyle bir yakışıklılık yoktu, gözlerimi şuan ondan alamıyordum, zamanın durmasını ve böyle kalmayı çok isterdim, ama gerçekler birden yüzüme çarpınca kendime gelmiştim.

"Ç-çok özür dilerim görmedim seni "

"Gözlerinde sorun mu var acaba koskaca adamı nasıl görmezsin " adını bilmediğim salak konuşunca, yine sinirlenmeye başlamış, ters ters bakmıştım, bu çocuktan gerçekten nefret ediyordum.

"Şuan senin gibi bir malı gördüğüme göre gözlerim gayet iyi görüyor "

"Seni varya-" bana doğru adım attıp vuracakken, taehyung hızlı bir şekilde kolundan kavrayıp benden uzaklaştırmıştı, gözlerimiz tekrar buluştuğunda, heyecanlanmadan edemedim.

"Önemli değil jungkook sevgilini alıp burdan gitsen iyi olur " taehyungun söylediği sözle, hem kırılmış hemde üzülmüştüm, dur bi dakika sevgilin mi demişti, kafamı çevirip yan tarafıma baktığımda, tedirgin bir şekilde bana bakan iki göz gördüğümde, min ji' yi unuttuğum aklıma gelmişti.