8. BÖLÜM

15 11 11
                                    

Kimdi bu yaaa? Hayır tahmin ettiğim kişi olmasın lütfen . Ah evet Kumsal dimi bu dur bir bakiyim o güzel yüzüne . Belimi tutan kişiye baktım ya hayır yaa...Arkadaşlar kim bir tahmin edin bakam şu güzel yüzlü hatuna. Ya ama bu hiç hatuna benzemiyor ki. Durumu sizi meraklandırmadan söyleyeyim dimi. Bu yüzsüz, pislik, tipsiz ve yeni bir özellik  SAPIK  çarpık gülümsemesiyle Topraktan başkası değildi. " ne yapıyorsun?"dedim tiksinir bakışlarla. O ise halen de gülüyordu. Bende ona asla ' bırak beni ' diyemiyorum .O sözcükler dökülemiyordu ağzımdan .

O gece itiraz etmeden dans etmiştim onunla. Bana bakıp " Özür dilerim " dedi . " niye ?" Diye sordum. Utanarak başını yer eğdi . " hiç öyle içimden geldi " dedi. " peki " dedim ve derin bir iç çektim . Artık cidden yorulmuştum" artık yetmez mi ?"diye sordum beklentiyle. O sanki dediğimi duymazmış gibi ağzını yayarak " çok güzelsin " dedi gözlerini alamayarak. Bir dakika bu ...Bu sarhoş muydu ? Ben tam ağzımı aralamışken o sağ eliyle benim sol elimden tutup beni döndürdü. Sonra da ağzını yayarak " bir gelsen dışarı bir şey konuşucam" dedi . Benim cevap vermeme kalmadan o elimden tutmuş beni narin bir şekilde çekiştiriyordu.

Beni dışarı çıkarıp bir duvara yasladı ve yüzünü biraz yaklaştırıp yüzümdeki ışığı yüzüyle kapattı.  Yakından bir yerden küt küt küt sesler geliyordu . Etrafıma bakındım bu sesler nerden geliyor diye. Toprak " boşuna Etrafına bakma ses buradan geliyor" dedi elimi tutup kalbine götürürken. Ama bir dakika sesler sadece ondan gelmiyordu aynı ses ve aynı ritim benden de geliyordu. Başımı eğip göğsüme baktım. Tuhaf. Ben ona karşı asla bir şey hissetmemiştim zaten istesemde hissedemezdim. Çünkü daha kaç gün olmuştu okula geleli onunla tanışalı,hem aşık olsamda böyle bir hödüğe 1 hafta da hemde asla aşık olamazdım.

Elini yanağıma koyup baş parmağıyla okşayarak " çok güzelsin " dedi ağzını yayarak. Bana biraz daha yaklaşıp yüzünü yüzüme yaklaştırdı.  Dudaklarımızın arasında santimler kala duvardaki elini gevşetmişti. Bende fırsattan istifade ederek kolunu elimle çekip hızla arkasına geçtim . Tabi ki o bunu duymadığı için ve gözleri kapalı olduğu için duvara yaklaşıp duvarı öptü . Aman allahım Toprak o sert ifadesi herkese ters ters bakan o Toprak duvarı öptü. Ben de ne yaptım sizce ? Telefonu çıkarıp fotoğrafını çektim .

Bir an şaşkınlıkla duvara baktı. Sonra etrafına bakıp beni görünce " gel güzelim yemeyeceğim seni " dedi. Ben " He He ondan " dedim sinir edici gülümsemeyle.  O bir kaç adım atıp yanıma seyrek adımlarla geldiğinde ben hızlıca telefonu ona gösterip " sakın yaklaşma bak yoksa bu fotoğrafı her yere yayarım rezil olursun "dedim hızlıca. O telefonu kapmaya çalışıyordu . Bende tabana kuvvet ecem deyip hızlıca içeri doğru koşmaya başladım . Pis sapık beni öpecekti yaa hemde benden izin almadan. Hayır ilk öpücüğümü asla böyle vermeyeceğim.

Nereye giderim bilemiyordum. Etrafa 2 saniyelik bakıp arkama baktım. Toprak resmen yanıma varmıştı. Koşmaya devam edip kafenin mutfağına koşmaya başladım. Hem bu sayede ona kahve içirtip ayılmasını sağlayabilirdim.  Mutfağa girdiğimde kumral uzun boylu ve zayıf 20 li yaşlarda bir  adam ilk defa bir insan görmüş gibi bana bakıp " buyrun ne istemiştiniz? " diye sordu. Ben ilk önce affalladım.  Sonra hızlı bir şekilde " ben bir kahve istiyorum hemen " dedim. Onayladı beni  arkasını dönüp kahve yapmaya başladı. O sırada iki sıcak el kollarımdan tutup dışarı çekti. Şaşkınca ona döndüğümde şaşırmadım. Her zamanki gibi Toprak tı. Sinirle" sen ne yapıyorsun ?" Dedi öfkeyle soluyarak. Bende kendimi ezdirmeden" ben mi ne yaptım ya?  Asıl sen ne yapıyorsun? Benden izin almadan ilk öpücüğümü alıyorsun. Hem sarhoşsun pişman olacağın şeyler yapma !" Dedim aynı şekilde onun gibi bağırarak. Birden Kulağımı hoş bir kahkaha sesi doldurdu. Ne yani dediklerim çok mu komikti? Gülerek " sen... senin ilk öpücüğün mü?" Bende saf salağım " evet " dedim. Gülmeye devam etti." Ne oldu yani olamaz mı? İlk öpücüğümü daha almamış olamaz mıyım? " diye sordum. O ise biraz sakinleşip"senin gibi biri daha hiç öpülmedi mi ?" Diye sordu. Ben başıma neler geleceğini bilemeyerek " hayır "dedim doğruyu söyleyerek. O bana biraz yaklaşıp "o zaman ben vereyim" dedi. Ben kollarından itekleyip" istemez kalsın seninki bana lazım değil "diye ittim onu omuzlarından. Salak şey ya da sapık şey. Ruh hastası , pislik ,adi, utanmaz, ahlaksız , terbiyesiz ciddi ciddi beni öpecekti.

Kahveyi yapan adam " hanımefendi kahve hazır geçebilirsiniz" dedi. Toprak ın kolundan çekiştirip" yürü seni ayıltalım" dedim yürüyerek. O ise çapkılığını öne sürerek " ne ? Ayıltacak miyiz beni? Eh ayıltalım bakalım çok istiyorsan da Nerede? " diye sordu. Bir an duraksayıp" mutfakta " diye kafenin mutfağını işaret ettim. O hayal kırıklığıyla bana cevap vermedi bende yürümeye devam ettim.

Mutfağa girdiğimizde direk onu masaya oturtup " dur bekle burda sakın bir yere kaybolma! " dedim yürüyüp aynı zamanda ona omuzumun üstünden ona bakıp. " Tamam bir yere gitmem madem çok istiyorsun" dedi salakça. Gerizekalı az sonra ayılıp hiçbirşey hatırlamayacak olduğunun farkında değildi. Sinir bozucu bir şekilde gülümsedim.  Beni öpmesine izin verseydim beni kendine bağlayacak ve ayıldığında' yok öyle bir şey ben öyle bir şey yapamadım ne saçmalıyorsun' gibi şeyler söyleyip beni hayal kırıklığına uğratabilir ve benim duygularımla oynamış olurdu. O yüzden izin vermedim hem o benim neyimdi ki 1 hafta önce tanıdığım sadece azıcık (?) yakışıklı olan çocuğun beni öpmesine izin mi verecektim. Bu asla ecem in yasalarında yoktu . Hem ben Kıvanç ı seviyorum olmaz öyle iki kişi. Ne diyorum ya ben bu çocuğu sevdiğimi kim çıkardı. Arkadaşlar sizde hiç bir 'ecem sus ' falan demiyorsunuz. 

Sen çıkardın ecem niye okurlarına suç atıyorsun

Of sus ses sus kapa çeneni azıcık !

Fincanı alıp Toprak in yanına ilerledim ve masaya oturdum Toprak beni izliyordu. Kahve çok sıcak olduğu için üflemeye başladım. O hala beni büyük bir sırıtışla izliyor  olduğunu fark edip utandım. Ona ters ters bakıp " yoksa tiksinir misin? Dur ben başkasını getiriyim" dedim ve ayağa kalktım .

Ecem ne saçmalıyorsun. Bir kahve daha istersen adam seni yer .

Of sus ses sus bir susmadın sende . Çenen açıldıkapanmıyor .

Toprak kolumdn tutup " Hayır niye tiksineyim ki "   
" e o zaman niye öyle bakıyorsun? "Diye sordum. " yok bir şey boşver " başımı sallayıp kahveyi biraz daha üfledikten sonra ona uzattım o da hızlıca içti . Biraz ayılması için onunla konuştum.

Sonra bir anda bakışları sertleşip şakaklarını ovdu. Galiba başı ağrıyordu.  Ayağa kalkınca bende kalktım . Ve bana o klasik şeyi söyledi. " önümden çekil"

BÖLÜM SONU
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere sizi seviyorum ♡ hadi öptüm bay bay  MUCK MUCK

SEVSENE BENİ /yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin