5. BÖLÜM

27 22 31
                                    

Merhabalar Özür dilerim biraz geç yazdım  ama yoğundum bu zamana fırsat buldum. Çok gecikmeden hikayeye geçelim . Multimedyada o düştüğümüz Toprak i koydum bu sefer düşelim yine...

Sabah uyandım kendi kendime alarmın çalması yaklaşık yarım saat vardı. Kendimi ne kadar uymaya zorlasam da  uyumadım kalkıp kendime kahvaltı hazırladım. Yedikten sonra üzerime okul kıyafetimi giydim ve onun üzerine de sweat giyip  ayağıma da Sneaker'larımı giydim. Akşamdan hazırladığım çantamı sırtıma taktım ve kapıyı kilitleyip evden çıktım. Bugün nedense çok heyecanlı hissediyordum kendimi çünkü bugün ani aldığım bir kararla Kıvanç'a ondan hoşlanıyor olduğumu söyleyeceğim. Acaba ne diyecektim, ya o da benden hoşlanıyorsa? Ama ya rüyamdaki gibi olursa ne yapardım ben? Her şeye kendimi hazır etmem lazımdı. Ben kara kara düşünürken okula varmıştım bile. Derin bir nefes alıp okulun kapısına sağ ayağıma girmeye dikkat ederek içeri girdim. Müslüman'ım Kıvanç'a olan aşkımı söylemeden önce bari sevap işliyim değil mi ama.

Sınıfa çıktım bizimkiler daha gelmemişti. Bende çantamı sıraya koyup bahçeye indim. Biraz dolaşacaktım onlar gelene kadar. Merdivenlerden iniyordum ve tam o anda ayının biri beni arkadan itekledi ve yere çakıldım demek isterdim ama sert bir beden tarafından belimden tutuldum.  Ve o kişi kim diye bakacakken elanın en güzel tonu olan gözlerle çalıştı gözlerim. Kimdi bu? Onu süzmeye başladım ve Toprak olduğunu gördüm.  Bana keskin yüz hatlarıyla sert bir şekilde  bakıyordu. Oldukça da yakışıklıydı hatta daha fazlası kusursuzdu. Daha çok bu durumdan rahatsız olmaya başladım çünkü herkes bize bakıyordu . Erkekler ağzı açık bir şekilde, kızlardan bazıları ise "Ay çok romantiiiğk." diye ciyaklar ve beni isticem o adamı ise çoktan kaçmıştı.

Benim ellerim onun omuzlarında onun elleri ise belimdeydi. Aynı anda doğrulup duruşumuzu duzelttik. Bana "Dikkatli ol" dedi umursamaz bi tavır takınarak. Ben
"Özür dilerim isteyerek olmadı beni arkamdan biri  ititince böyle oldu." dedim gözlerimi kaçırarak. Ben bir süre daha gözlerine bakmayıp içimden o salağa söverken gözlerimle "Hâlâ orada mı?" diye bakınca herkesin eski haline döndüğünü gördüm. Bende tam ilerleyecekken omzuna biri dokundu. Arkama dönüp baktığımda daha önce hiç gormedigim bir yüzle karşılaştım.

Güler bir yüzle bana "Merhaba beni tanımıyorsun ben aslında şey için şey etmiştim..." çocuğa bak be, ilk önce konuşmayı öğren sonra gel konuş."Evet? " dedim. Çocuk "İşte ben sana Masal'ı soracaktım" dedi . " masal mi ne yapacaksın masal i " dedim ." Yanlış anlama daha okula geleli bir hafta olmadı da o yüzden dedim " diye tamamladım cümlemi. Çocuk bana hak verircesine" evet şey belki masal benden bahsetmiştir hani ben ona mesaj falan atmış-". Çocuğun sözünü keserek " evet evet hatırladım bahsetti senden masal daha gelmedi gelir birazdan " dedim gülümseyerek . Çocuk üzülmüş olmalı ki " peki " diyerek yanımdan gitti . Bende gözlerimi devirerek yürümeye devam ettim . Aslında çoçuk oldukça  yakışıklıydı . Bemeyaz teni siyah saçları siyah gözleri ve uzun boyuyla çok karizmatik görünüyordu ama benim gözlerimi devirmemi engellemedi.

Biraz daha bahçede kalırsam donacağımı düşünerek sınıfa gitmek için merdivenlere doğru ilerlemeye başladım . Merdivenleri başında oturmuş konuşan o " dörtlüyü"  gördüm bana ilk defa kız görmüş gibi bakıyorlardı . Arda benim duymadığı düşünerek " abi kız  ne kadar güzel be " dedi . İsmi Deniz olan da Arda nın  kafasına bir şaplak indirdi . Ben de gülerek merdivenlere yöneldim . Ama şöyle bir sorunumuz vardı benim geçeceğim yerde Toprak öküzü oturuyordu. O kaymadığı için sağ taraftan geçmeyi denedim ama o bu sefer sağ tarafa yani benim yine önüme kaydı . Ben sinirlenip nefesimi verirken bu defa sol tarafa yöneldim . Ama o yine de direterek sol tarafa kaydı . Artık sinirlenmemem mümkün degildi. Sakin kalmaya çalışarak " yol verir misin?"dedim. O ise " Hayır" dedi yüzünde aptal bir sırıtışla. Ben " neden" dedim . O ise " canim öyle istiyor " dedi bana göre oldukça gıcık bir şekilde . Ne yani   benimle uğraşmak mı istiyordu. Ona istedin verelim o zaman . Uğraştıralım biraz . Hadi bakalım kızım. Göster kendini Ecem.

" ayağına takılıp üzerine düşmeme ve beni tutmaya çok meraklısın galiba " dedim sırıtarak . O yüzündeki sırıtışla bozmadan " daha demin üzerime düşmeyi isteyen sendin eğer sen istiyorsan bana da kollarımı açarak beklemek kalır güzelim " dedi . Ben mi onun üzerine düşmek istiy- . Bir dakika o bana " güzelim " mi dedi?. Yok herhalde ben yanlış anlamışımdır.  Ama ben çok net duydum bana " güzelim " dedi .

Emin olmak istercesine" sen bana ne dedin?" dedim . O da " üzerime senin düşmek istediğini söyledim " dedi. Ben " Hayır ondan sonra" dedim. O bıkmış bir ifadeyle " off geç ya " dedi kayarak . Ben de bu fırsatı değerlendirip arasından geçtim ve arkamı dönüp" ben senin güzelin değilim" dedim ve merdivenlerden çıkıp. Sınıfa ulaştığımda bizim kızlar gelmişti. Ben şaşırarak yanlarına gittim. Masal a " kanka seninki seni sordu bana" dedim . Masal " aa evet biliyorum kanka gördüm " dedi heyecanla . Aptal aşık . Yüzümü buruşturup önüme döndüm ve 5 dakika sonra öğretmen geldi ders edebiyat di hocamız bütün tatlılığıyla sınıfa girdi ve ders işlemeye başladık.

Hoca çok güzel bir şiir okuyordu . Şiir şöyleydi;

Hani bazı anlarda bulunduğunuz yeri anlamak için çevrenin iyice görmek istersiniz ya işte onun gibi kapıda etrafı yoklarken taa en gerilere baktım. Ne garip; en başı çok heyecan verici imbik- imbik, bir düş sonrası ise... Sonrası başından daha uzun;  bilebilmeye arzulandığımız, bilinen.

Ben hele ki daha hayatımda hiçbir hocayı doğru dürüst dinlemeyen ben dalmış hocaya izliyordum . Ama o sırada bir çift ela göz de beni izliyordu o kim diye baktığımda onun Toprak olduğunu gördüm bana sert bir şekilde ters ters bakıyordu . Yerimde rahatsızca kıpırdandığımda onu gördüğümü fark etmiş olacak ki gözlerini hocaya çevirdi . Ne oluyordu böyle niye bana öyle bakıyordu . Yoksa ona ettiğim laflar yüzünden beni bir yere sıkıştırıp dövecek miydi? Yok canım bir kızı dövecek kadar alçalmamıştır herhalde derken içimden . Hoca da toparlanıp" bugünlük dersimiz bu kadar iyi günler çıkabilirsiniz " deyip çıktı sınıftan . Bende eşyalarımı çantama yerleştirip sırtıma taktım ve kızları beklemeye başladım.  O sırada Toprak yandan yandan  bana bakıyordu . Bende gözlerine baktım . Gıcık şey bana güzelim demişti nerden onun güzeli oluyordum ben ya . Ben kara kara düşüncelere dalmış kızları beklerken onlar da yanıma geldiler  ve merdivenlerden konuşarak  inip bahçeye çıktık ve vedalaşıp evlerimize dağıldık. Ben eve doğru giderken biraz yürüyüp eve varmama 80 adım falan kalmışken  arkamda birini hissettim kim olduğunu görmek için arkamı döndüğümde Toprak i gördüm ama sadece görmedim aynı zamanda da çok yakındık burun buruna duruyorduk.

Evet arkadaşlar bu bizim en uzun bölümümüzdü  herkese iyi geceler . Ve bu bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz. Yorumlara yazın ve eğer beğendiyseniz oy kullanıp beğenmeyi unutmayın sizi seviyorum ♡♥♡

SEVSENE BENİ /yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin