❦ 𝗠𝗶𝗻𝘀𝘂𝗻𝗴 ❦ [ᴛᴀᴍᴀᴍʟᴀɴᴅɪ]

❦ 𝗠𝗶𝗻𝘀𝘂𝗻𝗴 10

~Jisung un ağzından~

Eve vardığımda annem beni merak etmişti, yani öyle gözüküyordu. 20 yıldır beni önemsemeyen annem şimdi mi önemsicek beni? Hah görsem de duysam da inanmam 🙄
---------------------------------------------------------

Annemi pek takmadan odama gittim...
Yatağa kendimi bıraktım, orda söylediğime hala ben bile inanamıyordum... "Dün gece fazla sarhoştum her ne dediysem sana karşı bir şeyler hissetmiyorum Minho..." Nasıl söyledim ben bunu, ben o gece sarhoş değildim. Bunu bilerek yapmıştım, çünkü galiba ona karşı bir şeyler hissediyordum... Bana bakışını görmeliydiniz. Offf unutamıyorum... Ama biz onla olamazdık, ben bir erkeğim ve o da bir erkek... Aslında çevremde erkek erkeğe sevgili olanlar var ve onları destekliyorumda... Ama iş benimle ilgili olunca, biraz değişik oluyor.

---------------------------------------------------------

~Minho nun ağzından~

Nasıl benden hoşlanmıyordu ya? O gece beni öpen oydu... Gerçi ben niye bu kadar üzüldüm, ondan mı hoşlanıyorum sanki? Lan olabilir mi? Ondan hoşlanıyorsam? Kafamda Jisung un daha yanıtlamadığı bince soru var... Cebimdeki telefonun ötmesiyle elim cebime gitti, telefonu aldım ve öten şeyin alarm olduğunu fark ettim. Şirkete gitmem lazımdı, dans pratiği vardı. Ardından Changbin in mesajı ekranın yukarısında gözüktü.

Changbin
>> Kapıdayız Felix ile...

Minho
<< Geldim.

Üstüme beyaz tişört, altıma siyah kotumu geçirip askıdan deri ceketimi alıp evden çıktım. Kapıda beni bekleyen Changlix in yanına doğru ilerledim... Yağmur başladı, ikisi ne bok yiyeceğiz diye tartışırken ben bi taksi çevirdim. Normalde şirkete ya yürüyerek ya da minibüsle giderdim, ama minibüs çoktan gelip gitmişti. İkincisi gelene kadar ıpıslak olurduk. Ben ön koltuğa, Changbin ve Felix de arkaya oturdu. Şirkete geldik, hızlıca giriş kapısına yöneldik. Bir de ne gördüm. Jisung? Ipıslak, sanırım yürümüş ve ıpıslak... Salak mı bu? Deli gibi yağan yağmurda taa evden şirkete yürülür mü!? Kötü görünüyordu, zaten zayıf bir cüsseye sahipti.

Minho
Jisung!

Jisung
E-efendim?
Zorlanarak konuşuyordu. Hasta olmazsan iyidir Jisung.

Hemen yanına koştum üzerimde ki ceketi çıkartıp ona sardım, daha fazla üşümemeliydi. Sonra içeri girdik, Jisung bayılacak gibiydi, fazla üşümüş olmalı, saçlarından damlayan su bir deniz oluşturacak kadar vardı. Ah be Jisung, tamam şemsiye almadın bari bi ceket gitseydin?