18- Soaking Wet

516 41 15
                                    

Herkese merhaba.

Keyifle okumanız dileğiyle.



~

Dünden beri Lisa'ya yalvardığım yetmiyormuş gibi tekrar kapısını tıkladım. Ses gelmeyince uyuyor olabileceğini düşünüp mutfağa geri döndüm ve sevdiği havuçlu tarçınlı keki yapmaya koyuldum. Tayland'dan döneli iki gün oluyordu. Bu süreçte Lisa psikolojik olarak biraz kötüydü ve yardımcı olmama izin vermiyordu. Günde üç öğün yemek yiyen kız, geldiğimizden beri sadece iki kez yemek yemişti.

Bu durum beni endişelendiriyor, aynı zamanda üzüyordu. Jimin ile ne yaşadıklarını bana anlatmamıştı ama ben Hoseok'tan her şeyi öğrenmiştim. Neyse ki Jimin içerken ağzından olan biteni kaçırmıştı.

Kısacası Lisa için güzel şeyler planlamıştık. Akşam kızlar bize gelecekti ve biz sabaha kadar partileyecektik. Kızlar gelirken tavuk ve bira alacaklardı, bu nedenle yemeği dert etmeden hazırladığım kek harcını kalıba boşalttım. Depresyonda olan ve bunu inkar eden birine iyi gelecek tek şey, sevdiği tatlı ve tavuk-bira ikilisidir.

Keki fırına verdikten sonra kızlara gelmeleri hakkında mesaj attım ve Lisa'nın odasına ilerledim. Kapıyı tıkladığımda içerden mırıldanma sesi gelince oyalanmadan içeri girdim. Yatağa gömülmüş telefonuyla ilgileniyordu. Ve o..

Geldiğimiz gün siyaha boyadığı uzun saçlarını kesmişti.

Şaşkınlıkla ağzım açık kaldığı sırada, elindeki telefonu yastığının altına koydu ve kollarını açarak 'gel' işareti yaptı. İfademi düzelttim ve gülümseyip kaldırdığı pikenin altına girerek ona sarıldım.

"Seni ihmal ettiğim için üzgünüm sincabım. Sevincine ortak bile olamadım özür dilerim." Diyerek başını boyun girintime gömdü.

"Ne saçmalıyorsun tanrı aşkına. Birbirimize verdiğimiz sözü hatırla derhal." Diyerek iyice kavradım ince bedenini.

"Acımızı da, sevincimizi de birlikte yaşayacağız." Diye mırıldandı cılız sesiyle.

"Aynen öyle, bu yüzden yanında olmama izin ver. Ben sana anlatayım, sen bana anlat. Çünkü içinde tuttukça daha da yıpranacaksın." Diyerek dolan gözlerimi kırpıştırdım.

"Ben.. çok üzgünüm. Sadece, mutlu olmaya çalışıyorum ama olmuyor. Ben onu kırdım." Dedi ve bir hıçkırık firar etti dudaklarından.

"Geçecek, sana söz veriyorum ben hep yanında olacağım." Dedim saçlarını okşayarak. Gözlerimden akan yaşlara izin verdim bu kez. Kardeşim acı çekiyordu ve benim elimden birşey gelmiyordu.

Wild Heart | rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin