Her insan birbirinden farklı ve her insan birbirinden mükemmeldir. Sen de benim tanıdığım bu en güzel, en mükemmel insanlardan birisin. Hey sen, benim sevgili sevdiğim... Hepiniz benim ayrı ayrı sevdiğimsiniz... Kim ne der diye düşünmeyin. İçinizden gelen her şeyi yapın. En azından yapmadım diye üzülmezsiniz. Yapar ve bundan ders çıkartırsınız. Ya da insanlar ne derse desin fazla kafanıza takmayın çünkü her insan kafasını sağa, sola veya arkasına çevirebilir. O beğenmiyor ya da o sevmiyor diye siz sizi siz yapan özelliklerden vazgeçmeyin. Eğer o beğenemiyorsa o sizin özelliklerinizi karalamasın. Siz onu direk silin. Çünkü hiçbir şey ruhunun seni sen yapmasından, seni özel kılmasından daha önemli değildir.
İnsanların dünyasında yaşamaktan veya insanlar için başka dünya kurmaktan vazgeç. Sen kendi dünyanı kur ve seni beğenen, isteyen insanları al içine. Eğer kimse yoksa sen ve ben yaşarız. Beraber kağıda yeni insanlar çizip dünyamızın duvarına onları asarız. Sanki o değer verdiğimiz ama bizi çoktan kaybetmiş insanlar gibi...
Her gününü sanki hayatının son günüymüş gibi yaşa. Sanki dünyaya sadece bir günlüğüne gelmişsin gibi. Eğer birine bir şey söyleyeceksen sakın erteleme çünkü yapmadım diye üzülmek yerine yaptım ama olmadı diye üzülürsün. Ayrıca ağlamaktan utanmayın. Veya ağladığınızda biri bir şey diyecek diye korkmayın çünkü ağlamak en kolay rahatlama şeklidir. İyimser düşünün, hep iyi olan siz olun. Geçmişi düşünüp durmayı bırak artık. Arkana bakmayı bırak... O yöne gitmiyorsun sen. Önüne bak çünkü senin, bizim gittiğimiz tek yön her zaman bu... Kendine gel.
Hadi gelin. Son olarak şu an hepimiz gelecekteki kendimize bir şeyler bırakalım. Al kağıt kalemini.... Başla benimle beraber yazmaya. Sevgili kendim sana gelecekten yazıyorum. Başardın mı? Başaramadın mı? O zor da olsa girdiğin yemyeşil çiçekli upuzun yolda mısın hala? Yoksa çıkmaz sokağa mı girdin? Ara sokaklara girip kayıp mı oldun? ŞU an neredesin ve kiminlesin? Çok uzaklara git demiştim sana. Gittin mi yoksa bir durakta hala otobüsünün gelmesini mi bekliyorsun? Bana sorarsan ben şu an her zamanki yeşil koltuğumda oturup sadece bizim bildiğimiz bu dili konuşmaya devam ediyorum... Ruhumuzun ortak dilini... Beraber inşa ettiğimiz o kalbimizin en derin kısımlarına. Orada ruhumla yaşardım. Yıktın mı o evi? Kendi şehrimizdi... Kendi dünyamızdı... İçinde kendi şehrimiz, evlerimiz, apartmanlarımız vardı hani. Ne oldu onlara? İçinde bizim ülkemiz vardı. Kimse anlamasın diye kendi dilimizi ürettiğimiz... İçimiz karanlık olduğunda birbirimizin ışığı, ateşi olduk. beraber aydınlattık hani her yeri. Şimdi sen büyümüşsün. Kendi yoluna kendi ışığın olman dileğiyle... SEVGİLERİMLE...