İki kelimeyle ''Soluksuz macera'' geçmişte kalan intikam ve babadan kalan altın dolu adanın peşine düşen Kaptan Kara'nın Yeni dünyada hayatta kalma serüvenine ortak olun.
Her taraftan çığlıkların yükseldiği acımasız bir savaşta, savaşın tam ortasına düşen, sadece enerjisinin serbest kalarak acımasızca düşmanlarına ilerlemesiyle birlikte yüzlerce kişiyi bu hayattan yolcu eden bir savaşçı... Küçükken, amaçları gelişmek ve her zaman namını duyduğu kraliyet ailesine kadar yüksel...
Argenta serisinin ilk iki kitabı ve üçüncü kitabının ilk yirmi sekiz bölümü diğer kitaptadır. Bu kitap serinin devamıdır. Kitabı okumaya bu kitaptan başlarsanız hiçbir şey anlamazsınız, önce ilk kitapları paylaştığım diğer kitaptan okuyun.
Kötülüğün kapısı kısa süreliğine dünyaya açılmıştı. Bu sürede kapıdan sadece Zaman tanrıçası geçebildi. Tanrıça dünyaya geldiğinde kendisi daha önce yaşadığı gezegene köprü kurup kapıyı dünyaya açtı. Köprü sayesinde binlerce şeytan dünyayı ziyaret etmişti. Tanrıça kendini ortaya çıkarttı insanlara kendini tanıttı. Öld...
İmparatorluk döneminin en büyük partisine davetsiz katılan üç kişinin hikayesi.
Savaşın öncesinde itibarı kaybetmiş adamın karanlık topraklarda umutsuzluğa doğru yolculuk ederken başlangıcı arama serüveni.
Başka bir üniversiteli hikâyesi... Ünlü bir şarkıcı olmak isteseydiniz ve bir zaman makinesi bulsaydınız ne yapardınız?
Yeni dünyanın denizleri durulmuyordu.Devletler ve korsanlar arasında ki mücadele hız kesmeden devam ederken Venedik Dükü'nün eşi Donna Karayiplerde gemisi Kaptan Kara tarafından batırılmış Donna Kaptan Kara'ya esir düşmüştü,ne var ki bu esir hayatı çok sürmedi esrarengiz bir şekilde Kara'nın gemisi batınca okyanusta v...
Yıl 2007 Devlet kendi savunma saldırı sistemlerini kurmak için D.I.T.T'i yarattı, çok yönlü olmasını beklenen bu projenin ilk deneyi 27 Mart 2008 yılında gerçekleşti. İlk veriler çok olumluydu ve Devlet D.I.T.T deneyleri için daha fazla bütçe ayırmaya başladı. Bu bütçeyi ayarlamak için devlet halkına daha çok vergi yü...
Onlar kötülüğün ete kemiğe bürünmüş haliydi. İntikam hissi ile yanıp tutuşan kötülüğün son temsilcileri kötülüğün ancak topyekun savaşa girerek ayakta kalacağını inanıyorlardı. Geriye kaybedecekleri hiç bir şey yoktu ama iyiler öyle miydi? Hayatta kalan son kötüler için neleri kaybetmeyi göze alabilirlerdi?
Aşk ne kadar ateşliyse de intikam o kadar soğuktu. Ona ikisinin peşinden koştuğunda birini veya ikisini de kaybedeceğini söylemişlerdi. Söylenenleri kulak arkası etti,ne aşkından ne de intikamından vazgeçecek adamdı. Ya hep ya hiç dedi.