Bayan Yanlış ♊
Evde kalmış bir kız... Sinirlerine hakim olamayan Öfkeli bir adam... Peki ya bu ikisi bir araya gelirse...
Evde kalmış bir kız... Sinirlerine hakim olamayan Öfkeli bir adam... Peki ya bu ikisi bir araya gelirse...
Çocukluk arkadaşı olmalarına rağmen birbirinden nefret eden iki aşık… Ailelerinin zoruyla evlendirilmek istenen iki genç… Planlanmış evlilik bir tek gelin ve damadın haberi yok… Daha doğrusu gelinler ve damatların haberi yok… Onlar serseri ve çirkinin çocukları… R.N.H.
Hani peri masalları vardır, prens gelir pammıktan olma kraldan doğma kızımızı öper ve peri tozu kokan hikaye kitaplarının gücüyle prenses gözlerini açar. Ne hikmettir ki yıllarca uyuyan güzelimizin gözlerinde çapak yoktur ve boğazına elma kaçan pammık prensesimiz onca saat oksijensiz kalmasına rağmen hacı yatmaz gibi...
Umudun ufka yelken açmasıydı aşk. Kimine göre tekti, hayat boyu… Kimine göre ise hiç yoktu, yalandan ibaretti. Acılarla yoğrulmuş iki bedendi onlar. Bir olmak akıllarının ucundan geçmezken kader sessiz oyunlarına oyuncak etmişti ikisini de. Gökyüzü siyaha boyanırken dudakları kanıyordu aşkın. Yeryüzü gölgelerin hükmün...
Nefretin iliklere kadar ulaştığı yere, itiraz etmeden yürüyordu. "Ölmemi neden bu kadar çok istiyorsun? Ben sana hiçbir şey yapmamışken?" dedi. Gözleri buğulanmış korkudan titriyordu. "Basit." diye yanıtladı. Acımasızca bakan gözleri ona takılı kalmıştı. Genç kızın üzerine yürümeye başladığında kapattığı sandığ...
Tesadüflerin kadere dönüşme hikayesi.. An gelir Yağmurda ıslanmaktan nefret edersin ama onunlayken eğlenceli hale gelir An gelir Sessizliğini onun huzurlu sesi bozar ve bitmeyen bir muhabbet başlar An gelir Üzüntünüz onunla buruk bir sevince dönüşür An gelir Yalnız sokaklar onun kokusu ile dolar An gelir Karanlığın a...
Dubai'den İstanbul'a esen sert ve cazibeli bir rüzgar. Poyraz.... Dubai'nin en zengin ve itibarlı ailelerinden Zarraf'ların en büyük torunu ve varisi... Adı gibi sıcak esen güzel ve naif bir rüzgar.. Meltem...İstanbul'da kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan genç bir peyzaj mimarı. Farklı kişilikler farklı kültürler...
"Sen annemin istediği gelinin tam zıttısın. Boyama tahtası bir yüzün, sarı olan boyalı saçların, beyaz bir tenin, çılgın ve kıpır kıpır bir kişiliğin var...Ha birde bakire değilsen tam da annemin istemediği gelin tipine uyacaksın. Bakire değilsin değil mi?"
Nereden bilebilirdim ki bir fotoğrafın başıma onlarca iş açacağını? *Basılı eserdir.
Ay göğe yükselirken tüm duygular yeryüzüne damlayacak. Tek tek toplayacağız onları, avucumuzun içine alacağız. Gözlerini kapat, diyeceğim, sen gözlerini kapattığında dudağının kenarından öpüp sevgi duygusunu serpiştireceğim yüzüne. Yüzünde parıldayan sevgi parçacıkları, içerisine tutkuyu da katıp karmaşıklaşacak; aşk...
Ölüm döşeğinde olan babasına son görevini yapmak için Fransa'dan Urfa'ya gelen yirmi yaşında bir genç kız. Sadece iki hafta kalıp geri dönecekken bir ömür boyu o şehre tutsak kalırsa neler olur? Töre yalanının arkasına saklanmış istenmeyen bir evlilik...Yıllardır sevilmeyi bekleyen aşık bir adam ve ona sunulan altı a...
Bizim aşkımız sarılmayla başlamıştı, sarılmayla devam edecekti ve sonumuz, ikimiz sarılıyorken bitecekti. Bizimki aşk hikayesi değil, bizimki bir sarılmadan doğan, koca bir beraberliğin hikayesiydi. Ve birde... kaybedenlerin hikayesi.. * Her cümlede nefesiniz kesilmezdi. Hafif bir tebessüm veya kıkırt...
Herkesin içinde yaşadığı dünya farklıdır.Kimisi dışa vurur dünyasını kimisi ise bencildir.Aşkın dünyasıda böyledir.O ne hep hüzünlüdür nede hep komik.İkisinin birleştiği bir dünyayı benimle altüst etmek istiyorsanız gelin beraber çıkalım bu serüvene :)
Bizimki zaten normal bir karşılaşma olmamıştı. Ne bileyim, ben taciz edilirken beni kurtarmamıştı yada birden çıkıp 'Sen benimsin.' falan da dememişti ki bu tarz şeylere normal diyor olmam da ayrı bir komik. Nasıl normal bir şekilde tanışabilirdik ki? O normal değildi. Şöyle söyleyeyim, soy ağacında belirdiği gün, o a...
"Kapımın önünden başka bayılacak yer bulamadın mı?" "Sen ne kadar kaba bir adamsın ya? Sanki ben seçtim bayılacağım yeri! Hatta inanır mısın? Kapının önünden geçerken dedim ki burası bayılmak için çok uygun bir yer. Burada bayılırsam dağdan inen bir takım elbiseli ayı gelir ve beni kurtarır! O ayı da sen oldun!" "Sen...