Mürekkebe Boyanan Sardunya | Raflarda
Sevgi acıtır, öp yaralarımdan belki sana da bulaşır.
Hayat hikâyelerden oluşur. İyi hikâyeler, kötü hikâyeler, mutlu hikâyeler. Acı hikâyeler... Ya hikâyeleri yaşar ve kendinize saklarsınız ya da anlatmayı seçersiniz. Bazen konuşarak, bazen yazarak, eğer şanslıysanız çizerek anlatırsınız. Ya da belki anı yakalayarak, hikâyeyi bir fotoğrafa sığdırırsınız. Benim yaptığım...
Yoksa siz çocukken yaşadığınız şeylerin öylece geçip gittiğini mi sanıyorsunuz?
Fırtına ve Yaprak kitabının 2. yani devam kitabıdır. Bu kitabı okurken, karakterleri ve olayları anlayabilmeniz için 1. kitabı okumanız gerekmektedir.
Parmaklarımın doğuştan yetenekli olduğunu çok duydum. Yeter ki bir kalem ya da bir boya verin bana. Başka bir şeye ihtiyacım yok. Ama kalbim sevmeye yetecek mi bilmiyorum. Onun müziğini işiten parmaklarım titremeye başlıyor. Korkuyorum.
Güneş yükseldi. Küçük şehrin ışıkları söndü. Şarap bitti. Son sigarasından son bir nefes doldurdu ciğerlerini. Ayağa kalktı sanki hiç içmemiş gibi. Günlerdir uykusuz değilmiş gibi. En çok da canı yanmıyormuş, kendini bıraksa iki büklüm yere yığılmayacakmış gibi. Gülümsemeyi denedi. Çatlamış dudakları acıyla karşı...
ASIM KARASOY Arabanın diğer ucunda oturan kız, yağmurun altında benimle o garip bakışmayı paylaşan kızla aynı kişi. Aynı keskin yüz hatları, neredeyse huysuzluk olarak tanımlanabilecek bir ifadeyi süsleyen hafifçe pembeye boyalı kalın dudaklar, bu mesafeden ne renk oldukları inkar edilemeyecek kadar belirgin olan yeşi...
Geçmişindeki acıların külünden doğmuş zeki bir dolandırıcı; siyah kelebek. Yaşamadığı için ölmeyi bile beceremeyen hayata küskün bir kız; sudan korkan balık. Tanrının birbirlerinde çare bulmaları için bir araya getirdiği iki kişi. Peki ya bir gün ömrü olan bir kelebek yarına aşık olursa ne olacak? "Yürüyemiyorsan uça...
Her hikayenin bir başlangıcı vardır ve her başlangıç birbirinden farklıdır. Kimisi güllük gülistanlık başlar, hatta sebepsiz yere bir tebessüm kondurur dudaklarınızın hemen üzerine. Kimisi ise daha en başından canınızdan bezdirir sizi, yaka silktirir... Ve her hikayenin kendine has bir kokusu da vardır. Mesela Merve i...
"Işıklar sana evinin yolunu gösterecek..." 3391 Kilometre ile başlayan seri Sıfır Kilometre ile devam ediyor! Kilometrelerce öteden birbirini tanımak, sevmek hatta aşık olmak kolaydı... Peki tüm bunlar yan yanayken de kolay olacak mıydı?
- 🦋 - Bir varmış, bir yokmuş masallarıyla büyüdük hepimiz. Bir çoban vardı yaramaz koyunları olan, Heidi vardı en sevdiği şey bayırda koşturmak olan... Günün birinde bir genç kızın saçları kimi insanların boylarından büyüktü! Kötü cadılar okuduk, zehirli elmaları olan! Gel zaman git zaman her kötülüğe rağmen ayakta...
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geç...
Bir kadının, yirmi altıncı yaş gününde alabileceği en güzel hediyeydi, Ateş. Ve İdil hayatında aldığı her bir pırlanta ve elmastan, pahalı araba ve kıyafetlerden, vücuduna pelesenk olan küçük, altın pırıltılarından daha güzel olan bu hediye için, şükredecekti günün birinde...
"Ben seni hiçbir bahar çiçeğine değişmem, Yaprak." Bir yanda sonbaharın hazanı olan, baştan aşağı hüzne bulanmış Kuzey; diğer yanda tüm olumsuzluklara rağmen hazana gönlünü kaptırmış, onun çekimine karşı koyamayan Yaprak... Kuzey'den gelen sert rüzgârın, umut dalına tutunan narin bir Yaprak'a etkisi ne kadar olur? ***...
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir...
"Yanımızdan geçip giden adamlar var... Bir de dönüp baktıklarımız, durup izlediklerimiz... Onlar Efsunlu Adamlar... Sırası geldikçe anlatılacaklar." Sıra onda! Timuçin Eronat. Nam-ı diğer Cambaz.
Karnınızdaki bebeği sizden almak isteseler ne yapardınız? Mutsuzluktan ölen bir kadının kızı olsanız, mutluluğa inanır mıydınız? Hüma; evlenme fikrine karşı, ancak anne olma isteğiyle yanıp tutuşan genç bir kadındır. Tek çaresi sperm bankasına başvurarak hamile kalmaktır. Ne var ki aniden ortaya çıkan biyolojik baba b...
- GÜZEL SEVENLERİN HİKAYESİ - Ansızın Gelen Sen & Ansızın Seven Ben. (NOT: Kitaplaştığı için yalnızca ilk 15 bölümü mevcuttur! Güzel sevenlerin hikayesine birlikte şahitlik edelim... ) Bu seri sözüm ona aşklara ders verecek türde bir seri. Serideki her kahraman, 'gerçek aşk nasıldır' sorusunun en doğru cevaplarıyl...
Beni kendine doğru çekip son kalan iç çamaşırımı da yırttığında artık saklanabilecek bir yerim kalmamıştı.. Bacaklarımı aralayıp üstüme uzandığında sadece fısıldayabildim.. -"Ben hala bakireyim... Lütfen.. Lütfen.." Ama bu sözlerim onu pek etkilememişe benziyordu.. -"O halde en eğlencelisinden başlayalım" dedi ve ben...
"Yanımızdan geçip giden adamlar var... Bir de dönüp baktıklarımız, durup izlediklerimiz... Onlar Efsunlu Adamlar... Sırası geldikçe anlatılacaklar."
✤ Fırtına mı daha sert eserse yaprağı düşürür? Yoksa yaprak mı daha güçlü tutunursa fırtınayı yıldırır? Başını suratıma eğdi ve lafına devam etti. "Bende sana ilgi çekici şeyler gösterebilirim." dudaklarıma doğru fısıldadı kelimelerini. Sıcak nefesinin suratıma çarpmasıyla gözlerimi yumdum. Üzerimde bıraktığı bu...
Bu defter, beraber yaşadığımız her şeyin anısına övgüyle yazılmış, hatırlanmaya değer her şeyi içeriyor. Hayır, bu bir günlük değil, bu senli bir anılar geçidi olacak. Senin ve Benim... Karan ve Bahar'ın... Sevgin içimde büyüyen bir çığı anımsatsa da, o çığın üstüme devrilip sonumu getireceğini adım gibi bilsem de yin...
"Elimden gelse hâli hazırda kenetlenmiş ellerimizden güç alıp onu bu evden kaçırırdım. Denizi görebileceğimiz bir yere giderdik belki... Hiç konuşmazdık. Dudaklarımız değil, dokunuşlarımız konuşurdu bizim yerimize... Başımı onun geniş omzuna yaslayıp burnumu boynuna gömerdim. Onun o tatlı kokusunu doya doya içime çeki...