Dibi tutmuş 9 mektup √
''Ve gün gelir, bu kocaman, eşsiz ve dibi tutmuş dünyaya bir tek sen fazla gelirsin'' 070718* Şiir #15
''Ve gün gelir, bu kocaman, eşsiz ve dibi tutmuş dünyaya bir tek sen fazla gelirsin'' 070718* Şiir #15
İlk okuldaydım bir kız vardı bir soruyu çözmek için tahtaya kalktım soruyu çözdüm bizim sınıfta guzel bir kız vardı sonra biraz zaman geçti zil çaldı sınıfa girdik okuma dersiydi hoca beni yanina tesadüfen oturdu kızı yanına kitap okuduk birlikte oyle utaniyordum ki yüzüne bile bakamadim o kadar sevdimki kızı arada 1...
HEYYY SENNN! EVET EVET SANA DEDİM ŞUAN BU AÇIKLAMAYI OKUYORSUN... •İşin yoksa •Boş vaktin varsa •Canın sıkılıyorsa Benim Anket'ime Seni de beklerim Anket sayesinde yeni fikirler de elde edebilirsin bunu unutma ... ☆ANKETİZİM☆... ŞAJSLWJWOQÖSJD HADİ SENDE KATIL BİZE
Olan olaylara bakış açım ve her zaman düşünmeye değer konularla alakalı yazılardır. Ben biliyorumdan daha çok, bilgi alışverişi ve birbirimize kattıklarımız için yazılan yazılardır. Keyifli okumalar.
♥aviso : los integrantes en esta historia serán mujeres ♡ ♥YOONGi: yoonji ♥JIMIN :jimin♡(jimin es un nombre de mujer y hombre ) ♥JUNGKOOK :kookie♡ ♥JIN :jina♡ ♥NAMJOON :namyeon♡ ♥HOSEOK :hoseokie♡ ♥TAE:taeyeon♡ parejas: Namjin Yoonmin hopev . y kookie para todas :v
Romantizm #28 Ece, geçmişi yıkıntılarla dolu olan klostrofobik bir kız. Üniversiteden arkadaşı Rüzgâr ile çarpışmasıyla kendisini geçmişe açılan bir kapının tam önünde buldu. Baba şefkati görememiş bir bebek... Sevgiden uzakta geçen bir çocukluk... Mezuniyet günü kararan bir gelecek... Güvendiği herkesi kaybeden Ece...
Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay bembeyaz parlak tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar gökyüzü kadar karanlık olan saçlara meydan okudu. Bulutlar ağladı, yağmur selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini. "Saçların kadar uzun ve güzel...
Karanlığın imzasının mürekkebi bir kızın gözyaşından oluşuyor belkide. Bitmek, dinmek bilmeyen gözyaşı sonsuzluğa imza atacak kadar çok mürekkebe sahiptir o zaman. Peki o gözyaşı geçmişine damlarsa ne olur? O gözyaşını siler misin yoksa geçmişindeki tazeliğe geri mi dönersin? Peki ya O? Karanlıktan çekip kurtaracak...
Çatık kaşlarının ona nasıl bir hava kattığından habersizdi. Sinirli? Korkunç? Belki de her ikisi fakat bu bile yüzünün güzelliğini gölgeleyemiyordu. Düşüncelerimi, dişlerini sıkarak söylediği kelimeler böldü, "Benden uzak dur." Sol omzumda topladığım saçlarımı serbest bırakırken, attığım şiddetli kahkahayı bastıramadı...
Annem ve babam, bana karşı hiçbir zaman, o sevgi dolu ve ilgili anne babalar gibi olmadılar.O yüzden ben de küçüklüğümden beri kendimi, rengârenk hayaller kurarak mutlu etmeyi öğrendim.En sevdiğim hayalin rengi ise beyazdı.Beyaz bir gelinlik... Beyaz, mutluluğun, aşkın ve bir gün kendi yuvamı kurabileceğimin müjdecisi...
Onlar birbirini tamamlamak için doğan iki insan değildiler.onlar birbirini paramparça ederek dipsiz bir belirsizliğin kollarına fırlatılmak için doğan iki ayrı ama aynı ruhtular. Onlar için aşk çok farklı bir tattı. Belki de onların tatma şekli farklıydı.Aşkın tadı onların hala damağında kalmıştı. Ama ne tatmaya zama...
Lisedeki ilk yılımdan sonra her zamanki Bodrum tatilinin düşüncesi, benim için fazlasıyla sıradandı. Ama sıradan olmayan bir şey vardı ki o da yan evdeki çocuktu. (Tüm hakları yastığımın altında saklıdır)
İnsan sebebsiz bir şeyler yazmalı işte , acılar hırpalar insanı ve ben vazgeçmişliğime yanıyorum .
HER İNSANIN İMZASI KENDİNİ ANLATIRMIŞ.İNSAN NE YAŞADIYSA KENDİN İMZASIYLA ANLATIRMIŞ.HATTA BİR İNSANIN HAYATINDAKİ İNİŞ ÇIKIŞLARI BİLE İMZASINDAN BELLİ OLURMUŞ.PEKİ BİR İNSAN İMZA ATMAYI BİLE BECEREMİYORSA O İNSAN HİÇBİR ŞEY YAŞAMADIĞI VEYA HAYATINDA İNİŞ ÇIKIŞLARI OLMADIĞI İÇİN Mİ İMZA ATAMIYORDUR.YA DA KENDİNİ HAYAT...
Aylar önce başlamıştı benim içimdeki savaşım hiç beklemicegim bi anda girdi hayatıma kabullenemedim ama günden güne kalbimi çalıyordu zaten "küçükken çok aşık duydum ama buda benim hikayemdi."
Kalp midir insanı sev diyen,yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek? Bir muma ateş olmak mı,yoksa yanan ateşe dokunmak mı? Ya tam açacaksın yüreğini,ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın; ya siyahı,ya beyazı seçeceksin... Barkın&Aymira Sözleşmeli Evlilik (AşKıN pArIlTıSı) &&&
Hazal ve üç arkadaşı gittikleri koleje kendilerinin verdiği zarar haricinde birilerinin kolejden atılmalarına sebep olacakları oyununa alet olurken yeni gidecekleri okulda Hazal ın anne ve babasının mesleği ve kendiliğinden oluşan nedenler sayesinde kendisini ve arkadaşlarını hiç beklemedikleri bir anda onların başa ç...
"Sen de şu filmlerde ki kötü çocuklardan olmalısın" dedim. Güldü; "İnan bana o çocuklar fazla iyi" Kölelik unutulmuş bir kavramdı ama onlar için değil... Derin yaşadığı küçük kasabada hayata tutunmaya çalışan ve tüm zorlukların üstesinden gelmek için uğraşan genç bir kızdı. Ancak onun için en büyük zorluğun kasabaya g...
Bizim hikayemizin olağanüstü bir güzelliği yoktu. Olağanüstü kişiler, olağanüstü olaylar... Hiçbiri. Ama bizim hikayemizdi ya... Bu en güzeliydi. Bu, o gülünce kalbimin deli gibi çırpınışının, ne kadar kırılırsak kırılalım dönüşümüzün hikayesiydi. Bu bir kızın aşkı öğrenişinin, bir oğlanın aşkın ta kendisine tutulması...
Genç Kız Edebiyatında #1 06.10.2018 Nisa yirmi bir yaşında kendi hâlinde bir genç kızdır. Ailesinin baskısıyla yirmi sekiz yaşındaki Ufuk Ersoy'la evlendirildikten sonra ikisinin de hayatı tamamen değişecektir. Ufuk bir türlü Nisa'yı kabul etmek istemezken Nisa'nın gidebilecek hiçbir yeri yoktur. Günler geçtikçe birb...
Hayat Soydan herseyi elde etmsiti fakat Babasi onun artik sorumluluk almasini istiyordu eski bi arkadasin yanina gitmesine istedi yani Mardin e Hayat olacaklardan haberi yoktu zaten gittigindede ilk goruste vurulmustu ~~~ "Hey Mardin Güzeli! İyiki Benimsin ! " "Hey Saman Kralı! İyiki Seninim ! " ~~~ simdi sizde Hay...
Aşk,uçurtmalara benzer paşam... Sen ne kadar seversen sev,ne kadar özgür bırakırsan bırak o kendi karar vermeli ne kadar yükseleceğine... Çocukluğumuz uçurtmalarımızdı bizim bir de sevdalarımız... Sevdalarımızı da böyle yaşardık,korurduk hatta kimi zaman ne kadar sıkı tutarsak tutalım elimizden kayıp giderdi ama mesel...
Aşk... Gurur... Her şey bir iddia ile başlasaydı... Sizce bu iki kelimeden kazanan hangisi olur? Hangisi daha yoğun yaşanır? Hangisi bizi daha çok yönlendirir? Biri için birinden vazgeçmek zorunda olsak hangisini seçeriz? Ya da ikisi de aynı duyguda harmanlanır mı? Yeni hikayemizde bu soruların cevabını arayaca...