Sessiz
"Bu dünyada neyi en çok istersen o senin imtihanındır."
Almanya'ya gitmemle hayatımın degismesi, neredeyse ayni anda oldu. Yeni okuluma alısmak bir yana bir de evde beni bekleyen bir cocuk vardi. KUZENİM!
"You and I both know that any girl would kill to be in your position, with me, right now." He smirks, knowing that what he's said is completely and utterly true. Lea Wilson and River Parker don't mix; they don't like the same things, their lives are majorly different. But, what if these two people who are least expect...
Arkadaşlıklar, aşk, aile, okul... Hayatınızda her şey mükemmelken, elinizdekilerin farkına tam olarak varamazsınız... On yedi yaşındaki Güneş, anne babasını ve küçük kardeşini kaybettikten sonra, yaşadığı acıların ardından hayatına devam etmek istiyordu. Güçlü olmak zorundaydı. Eski okulundan işlemediği bir suç yü...
Aylar boyunca biz olmanın hayalini kurarken, garip bir şekilde biz olmuştuk. Daha doğrusu biz olmamıştık, sadece bir sırrımız vardı. Bize ait ilk şey olan sırrımız. Sadece ikimizi ilgilendiren bir sır. Birbirimizi en yakın arkadaşlarımızdan daha iyi tanıyacaktık. Beraber birçok şey paylaşacaktık. Gülüp eğlenecektik...
İyi kız kötü erkek bırakın bu klişeleri. Hayat gerçeklerle dolu ve biz gerçeklerle yaşıyoruz. Defne hayatı alt üst olmuş geçmişiyle savaş veren her şeye rağmen neşeli bir kız. Mert iyilik meleği ve iyi kız kötü erkek ikilemesinin arasında sıkışıp kalan yakışıklı ve bir o kadar duygusal erkek. Kerem ise kötü erkek...
"Sen annemin istediği gelinin tam zıttısın. Boyama tahtası bir yüzün, sarı olan boyalı saçların, beyaz bir tenin, çılgın ve kıpır kıpır bir kişiliğin var...Ha birde bakire değilsen tam da annemin istemediği gelin tipine uyacaksın. Bakire değilsin değil mi?"
* Oğlanın evlenmek için zorlandığı hikayeleri bilirsiniz. Hani şu evlenmezsen para yok tarzı olanlar... İşte yine o tarz bi hikaye ama bu sefer küçük bir fark var. Bu hikayede kızını zorlayan, evlendirmeye çalışan bir baba ya da anne yok. Peki o zaman bu kız neden formalite evliliği kabul ediyor? Cevabı üç harfli...
Sinemis ve Ali'nin büyük aşkının heyecanıyla, şarkı tadında hayatlarıyla...
Asla kimseye güvenme sözleriyle büyümüş genç bir kız ve ne olursa olsun pes etmeyen genç bir adam... İliklerine kadar hissettiği tanıdıklık hissiyle kavrulan genç bir çocuk. Aşk ve nefret birbirine karıştırılırsa ne olur ya da masum duygular tutkuyla eş tutulursa? Peki ya ölüm? Bir ağabey giderken, geride bıraktığı kü...
Hissiz, acımasız,yakışıklı, güçlü ve zengin. Hepsi kadınlara güvenmeyen Alexander'ı tanımlamak için kullanılabilecek kelimelerdi. Hissiz ise en başı çekerdi çünkü o bütün hislerini rafa kaldırmıştı, ta ki Heaven'ı görene kadar. Kendisine muhtaç bu kız Alexander'ın bütün hayatını ve bütün inançlarını ters yüz edecekti...
Beni kendine doğru çekip son kalan iç çamaşırımı da yırttığında artık saklanabilecek bir yerim kalmamıştı.. Bacaklarımı aralayıp üstüme uzandığında sadece fısıldayabildim.. -"Ben hala bakireyim... Lütfen.. Lütfen.." Ama bu sözlerim onu pek etkilememişe benziyordu.. -"O halde en eğlencelisinden başlayalım" dedi ve ben...
Bir başka komedi hikayesi, fakat söz konusu olan Irmak, Deniz ve Ege'yse kesinlikle sıradan değil!
İnsanlık genlerde oluşan önlenemez bir mutasyon nedeniyle dört ülkeye ve dört kategoriye ayrılmıştır: Aquarium Firex Aura Earth Genlerdeki mutasyon insanların saç renklerini de etkilemiş ve her türün sembolü olmuştur. Fakat bu dört dünya devletinin bilmediği şey yeni bir türün, belki de eski insanoğlunun yeniden ol...
Tam da aşık olacak adamı buldum yani! Üstelik onun bırak beni hemcinslerimden hoşlanıp hoşlanmadığı bile belli değilken...
Rüya sıradan,kendi halinde bir genç kız ancak 5 tane manken olabilecek kadar yakışıklı çocukla yakın arkadaş. Hepsi Rüya'yı doğal ve eğlenceli olduğu için kendine yakın buluyor. Ancak Rüya artık Erkek Fatma diye anılmaktan bıktı,yakın bir arkadaşı olan Ediz'in kalbini çalmak için kız gibi kızlardan olmak istiyor. Ama...
✤ Fırtına mı daha sert eserse yaprağı düşürür? Yoksa yaprak mı daha güçlü tutunursa fırtınayı yıldırır? Başını suratıma eğdi ve lafına devam etti. "Bende sana ilgi çekici şeyler gösterebilirim." dudaklarıma doğru fısıldadı kelimelerini. Sıcak nefesinin suratıma çarpmasıyla gözlerimi yumdum. Üzerimde bıraktığı bu...
"Ben uzun zamandır hiçbir şeyden emin olamıyorum. Bir sabah kalkıyorum, yaşamak istemediğimi düşünüyorum. Hayatta kaybettiklerin kazandıklarından fazlaysa yaşamanın ne anlamı var ki? En son ne zaman bir şeyi kazandığımı, en son ne zaman mutlu olduğumu hatırlamaya çalıştığım anda da..." derken gözlerim yine dolmuştu. "...
Bizim aşkımız sarılmayla başlamıştı, sarılmayla devam edecekti ve sonumuz, ikimiz sarılıyorken bitecekti. Bizimki aşk hikayesi değil, bizimki bir sarılmadan doğan, koca bir beraberliğin hikayesiydi. Ve birde... kaybedenlerin hikayesi.. * Her cümlede nefesiniz kesilmezdi. Hafif bir tebessüm veya kıkırt...
Lisedeki ilk yılımdan sonra her zamanki Bodrum tatilinin düşüncesi, benim için fazlasıyla sıradandı. Ama sıradan olmayan bir şey vardı ki o da yan evdeki çocuktu. (Tüm hakları yastığımın altında saklıdır)
Lisede havalı havalı üyesi olduğum bir grupla ortalıkta takılmam gerekirken neden üyesi olduğum grupla birlikte sayısız kere rezil olmuştum ki ben... Doruk denen çocuğun ve hep onun arkasında dolaşan ördek sürüsünün bizimle alıp veremediği şey neydi? Karar ver artık kimi daha çok sevdiğine... Kararsız olma sen üzme h...