BÜLBÜL KAPANI
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
Acımasız Töre... Sana ölürüm dediğin gün geber demeliydim bilemedim. HER KIZIN GÖNLÜNDE BİR AĞA VARDIR. TELİF HAKLARI ŞAHSIMA AİT OLUP ÇALINTI DURUMUNDA GEREKLİ İŞLEMLER YAPILACAKTIR.
"Ben Karadenizliyim," dedi dudakları tehlikeli bir gülüşle kıvrılırken. "Biz sabahları ilk olarak hırçın dalgaları görmek isteriz." Gözleri gözlerimdeydi, sıcacık nefesi dudaklarıma çarpıyordu. "Ya evimizin manzarasında... Ya da kollarımızda uyanan kadının bakışlarında..." Dudakları ansızın boynuma değdiğinde, titreye...
Kitabın, gerçek kurum ve kuruluşlarla bir ilgisi yoktur. Bir kurgudur ve yazarın duygu, düşünce ve hayal dünyasını ifade eder. Kitap kapağı için @bsudeee 'ye tesekkür ederim 💗
Neydi sonsuzluk... Gerçekler mi yalanlar mı? Neydi sonsuzluk... Çekilen acılar mı yoksa onların ardından gelen güzellikler mi? Neydi sonsuzluk? İlk ve son aşkın mı, nefret mi veya ondan arda kalan mucize mi? Peki sonsuzluk Belis için neydi? Onun sayesinde olan oğlu Bera. Ona olan nefretini az da olsa köreltmesine olan...
"Mert!" Genç kadının içten, boğuk inlemesi dudaklarının arasında hapsolurken küvetteki suyun yarısından çoğu dışarı taşmıştı. Belindeki elleriyle kızı kendisine çekerken göğüsleri birbirine çarptı. Verdikleri mücadelenin sonunda ikisi de soluk soluğa birbirlerinden koparlarken duygu yoğunluğu ikisini de ele geçirmişti...
İşaret ve orta parmağını kızın göğüs oluğundan hafif sürterek aşağı indi. O tozu bu mükemmel iki göğsünün arasından muhakkak çekmeliydi. Onun kokusunun karıştığı maddenin burnunun deliklerinden girdiğini hayal etti. Ve peşinden onunla deli gibi seviştiğini düşündü. Bu düşünceyle ve karşısındaki şahane varlığın gözler...
Ben ilk kez onun yangınında onunla yanarken bulmuştum kendimi. ''Alacalı...'' dedi büyülenmiş gibi. Alnı alnıma yaslandı. ''Alacalı Ahuşan... Bana yazılmış gibisin.'' Kaç kere döndü durdu parmakları tenimde sayamadım. ''Sabrın sonu selametse...'' Elleri benden ayrılıp bir iki adım karşıma geçse de sözleriyle beni kend...
'Y-yapma' diye ellerinden kurtulmaya çalışırken, saçlarımdan tutulduğum gibi sırt üstü yere düştüm. Yere çarpan sırtımın acısından çok kadınlığım da ki sızı acıtıyordu canımı 'Paranı peşin verdim ulan' diyerek zemine bacaklarımı sabitledi. 'D-dur yalvarırım' diyerek ellerinden kaçmaya çalışırken yine içime gömüldü 'Y...
Mezuniyet ile birlikte yeni bir hayata atılmayı beklerken, eline geçen o mektupla tepetaklak olmuştu Beyza. Öğrendikleri, yüzüne bir tokat misali çarparken 23 yıllık hayatının koca bir yalan üzerine kurulu olduğunu öğrenmişti. Tam 23 sene önce evlat edinilmiş ve İstanbul'a getirilmişti, ana vatanı Mardin'den alınarak...
Gördüğü kız bugün yoktu. Çünkü oda boştu. Bunu açık pencereden gayet net bir şekilde görebiliyordu. Başını sallayıp boş verdi. Sigarasından bir nefes daha çekip tablaya bıraktı. Sanki içindeki sesi duymuş gibi diğer pencerede bir görüntü süsledi gözlerini. Kapı açılmıştı. Kapı pencerenin tam karşısında olduğu içi...
Yıllar önce verilen bir söz iki gencin hayatlarını nasıl değiştirir? 08.06.2018 14.04.2021
Şimdi hiç bilmediğim bir şehrin, hiç bilmediğim bir sokağındayım... Yanlız mıyım? Tabiki de "Hayır"... Sensizliğim ve tıklım tıklım yalnızlığım benimle... Sen peki? Sende bensiz misin ? Yoksa aklından bile geçmeyen bir geçmişin miyim senin için ? Senin bir kere yolun benden geçerken, benim bütün yollarım sana çıkıyord...
Sayıner Ailesi #1# Beş kardeşin aşklarının ele alındığı hikâyede, kimi zaman tutkuyu, kimi zaman saflığı, kimi zaman da komediyi yaşayacaksınız. İstanbuldaki Sayıner Ailesini tanımaya hazır mısınız? @tugcaa ve @cokguluyombenya ortak kitabıdır. ©Tüm Hakları Saklıdır. -2014-
Tek tutkusu dans etmek olan dansçı bir kız... Sokak lambalarının ışığının kesildiği bir gecede, tenha bir sokakta yürürken o gecenin hayatına yıkım getireceğinden habersizdi. Attığı her adım, kanlı elleriyle kaderinin ağlarını örecek adama götürüyordu. "Centilmen bir adam kolları arasındaki kızı mutlaka evine bırakır...
Artık ikimiz de aynı ateşte kavruluyorduk. Gittikçe ona kapılıyordum. Gittikçe ona teslim oluyordum. ❄️ Kurguda yetişkin içerikli sahneler mevcuttur!
İnsanın kaderi gerçekten de elinde miydi? İnsan kendi kaderini kendi mi seçerdi? Peki bizim için neden öyle olmamıştı? Kaderimiz başkalarının elinde oyuncak olurken biz kendi kaderimiz bizim elimizde diyebilir miydik? Diyemezdik, diyemedik de zaten! Çünkü bizim kaderimiz hiçbir zaman bizim elimizde olmamıştı. O, hep b...
"Sana neden Nar Bülbülü dediğimi biliyor musun? Çünkü en az onların ki kadar büyük bir yüreğin, onların ki kadar büyük bir cesaretin var. Sende onlar gibisin, yuvanı ölümüne savunuyorsun. Ama... Ama yorulacaksın Narin. Kanatlarında taşıyamayacağın yükler var. Dayanamayacağını biliyorum. Bir, Nar Bülbülü olsan bile..."...
Şarkılar yalan söylüyormuş Baran, kimse kimseyi öldürmüyormuş sevdadan... Şayet öyle olsaydı, girmez miydim benim için kazdığın mezara? Düşmez miydim o dipsiz çukurlara, karanlık kör kuyulara... Şiirler de yalan söylüyormuş Baran, düşülmüyormuş öyle ha deyince... Yürekte yanan yangın, kül etmiyormuş hiçbir bedeni. ...
Eliyle biraz sonra evleneceği kızın çenesini kavrayıp yerde olan gözlerini,gözlerine sabitledi.Tamamen duygudan yoksun buz gibi bakışlarını önce çehresinde dolandırdı,ardından konuşmaya başladı. "Biliyor musun beyazlar içindesin ama ben sende değil saflık,kokuşmuş benliğiyle simsiyah bir ruh görüyorum ve tek kelimeyl...
Kadının gözleri öylesine salt bir acıyla parlıyordu ki, Fırat hırlarcasına "Söyle!" dedi. "Bana kalbini kimin kırdığını söyle!" "Ne?" "Bana, onu yeryüzünden silebilmem için sadece ismini söyle!" "Belki de..." Oylum'un yüzüne hüzün dolu, buruk bir gülüş saçıldı. "Belki de kalbimi bu kadar kıran şey... onun zaten yeryüz...
Sevda Çiçeği Pukka Yayınları ile kitap olacağı için bölümler 15 Ekim 2023, Pazar günü yayımdan kaldırılmıştır, sevgiler. *** "Seni soyacağım Sevda," diye fısıldadı. "O siyah çarşafların arasına, bembeyaz teninle uzanmanı sağlayacağım. O çıplak bedeninin yalnızca çok az bir kısmını örtmene izin vereceğim, eğer istersem...
Birbirimizi tanımadan birbirimizin olduk ° "Hiçbir şey bildiğin gibi değil" diye fısıldadım güçsüz bir sesle. İç çekti. "Bildiklerim yeter bana " Ona korkuyla baktım. Bildikleri yanlıştı. Ve ben onu kaybedecektim. "Onlar da sana çıkıyor zaten " dedi gözlerini gözlerimin nehirlerine akıtırken.
Annesinin çocukluğunun bedelini sırtlanan ve şehadet aşkı ile yanıp tutuşan Reşat'ın masalında gökten elma değil hamsi düştü. Güzeller güzeli gözleri kara kokusu deniz olan bir hamsi... İnatçı, kavgacı ve asi Su' yun masalında ise gökten elma değil kara sakallı bir polis düştü. Tek hayali şehit düşmek olan kara sakall...
Valinin Oğlu| TAMAMLANDI Odunculuk işi yapan Veysel bir gün küçük kızının ısrarlarına dayanamayarak onu da yanında götürür ve askerlerin önünü kesip Vali'nin kaybolduğunu söylemesiyle tedirgin bir güne başlar.. Günün devamında odun için gittiği yerde Vali'yi bulur ve onu evine götürerek iyileştirir.. Hesapta olmayan...
"Beni özlediğini biliyorum, hala beni istediğini biliyorum Ömür. Duruşun değişmiş, gülüşün ve kelimelerin... Ama gözlerin... Onlar hala aynılar ve sen ne kadar itiraz edersen et, onlar hala beni sevdiğini söylüyorlar..." *** Erez Gündoğdu o serseri gülüşü, alaylı sözleri ve kobalt mavisi bakışlarıyla dünyaca ünlü bir...
Kapak tasarımı için @bsudeee ye çok teşekkür ederim 💜 13.08.2019- Umutsuz'un ilk yayımlandığı tarih
"Söz konusu senken bir sınırım yok ama sen, geri kalan herkesin duracağı o sınırsın..." **** İnsanların ismini duyunca titrediği ve önünde eğildiği bir adamdı. Saygı ya da korku fark etmezdi, ona göre herkes haddini ve yerini bilmeliydi fakat tüm bunları umursamayan tek bir kişi vardı ve o; onun önünde eğilmeyi değil...
'Evet' dil bunu söylesede yüreğim başıma gelenler için yanıyordu. Neden bunları yaşamak zorunda kalmıştım ki. Ah doğru ya beni büyüten ailenin evletlarını kaybetmemesi için ve sevdiğime zarar gelmemesi için. 'Duydunuz şimdi kıyın şu nikahı' kulaklarımdan sızan sesinin tonu ne kadar da acı vericiydi. Bir daha yüzüne...
Benim yıllar önce gördüğüm o belli belirsiz çizgiyi dahi bir ihtimal olarak kabul etmediğini gösterircesine bıçağın keskin ucunu gözlerimin içine bakarak kendi avcuna bastırdı ve aşağıya doğru çekti. Oluk oluk akan kan beyaz gömleğine süzülmüş, yüzünde acıyı gösteren tek bir mimik bile oynamamıştı. ''Ne bu kan akmayı...