Bukalemun Seansı
Bütün dünya peşinde, En tehlikeli düşmanın yakınındaysa, Kaçış planın nedir? Kurtulmak için, En iyi casusluk oyununu planla. *5 sene sonra dönüyorum. Kitaplaşacağı için cümle, sahne, kurgu tüm hakkı saklıdır. Sevgiler, Büşra.
Bütün dünya peşinde, En tehlikeli düşmanın yakınındaysa, Kaçış planın nedir? Kurtulmak için, En iyi casusluk oyununu planla. *5 sene sonra dönüyorum. Kitaplaşacağı için cümle, sahne, kurgu tüm hakkı saklıdır. Sevgiler, Büşra.
Kadının elleri küçük ve kırılgandı. Tıpkı kalbi gibi. Onu herkesten koruyacak birine ihtiyaç duyuyordu. Güvenebileceği, sevebileceği, babası gibi onu asla terk etmeyecek birine. Adam ise güçlü, çok güçlüydü. Kadını koruyacak kadar hemde. Ama bir o kadar da yaralayacak kadar. Birlikte olmalı her şeye göğüs germeliydile...
Karanlık bir yol vardı önümde. Bir adım atsam ben ölecektim. Geri dönüp gitsem ise o. Öyle bir zaman gelecekti ki seçim yapma hakkı bana düşmeyecekti. Bu bir mecburiyet olacaktı. Ve o zaman geldi. Bir adım attım karanlığa doğru. O adımları ikinci ve üçüncü adımlarım izledi. Gittikçe kayboldum siyahın içinde. Beni deği...
"Bu pislikte yaşamak sana göre değil." Konuşmaya başladığında nefes alışıma dikkat etmeye başladım en ufak bir seste konuşmayı kesecekmiş gibi duruyordu. "Yüzündeki sert, soğuk ifade ile ancak başkalarını kandırabilirsin beni değil güzelim. Benim hayatım sert, acımasız ve sen nereye kadar dayanabilirsin bilmiyorum. S...
"Sen, acını yaşarken yanında susacak birini arıyorsun. Bense keşke konuşacak birileri olsa diyorum. Bir anda öyle bir girdin ki hayatıma... İlk karşılaşmamızda bile, aramızda gerçek bir şeylerin yaşanmayacağına adım gibi emindim. Bana âşık olduğunu söylediğin gün, gözlerindeki hüznü sahi sandım. İlk kez, hayatım boyun...
Daha önce yazdığı romanlar yayınevlerinin kapısından bir bir geri dönünce Ferit bir daha yazmamaya karar verir. Ta ki bir gece hayatını tümüyle değiştirecek olan kadınla tanışana kadar. Eski sevgilisini unutamamış olmanın yarattığı ruhsal yıkıntıyı bu kadınla aşabileceğini düşünse de, işler hiç de istediği gibi gitmey...
Kırmızı ruj... Aramızdaki bağ bir kırmızı rujla başlamıştı. Kırmızı ruj beraberinde kitapları ve piyanoyu da getirmişti. Bu üçü arasında ne beyinde ne de kalpte kurulabilecek bir bağlantı yoktu ama vardı işte. Bizim hikayemizde vardı. Kırmızı rujdan nefret etmeme rağmen o ruj hiç çıkmadı dudaklarımdan. Kahküllerim hiç...
Bir yaşında yetimhaneye bırakılan, küçük bir kız yetimhanede istenmediği bir hayat sürmüş uzun bir zaman boyunca. İstenmediğini farkettiği ilk an kendi ayaklarının üzerinde durmak için onu sevdiğini düşünen biriyle birlikte olmuş fakat hayal kırıklığına uğramış.
Bedenim küçük ve zayıftı. Ancak korunması gereken kişi ben değildim. Benim dışımdaki herkesti. Varlığım tanrıya bir hakaretti. Bedenim günahların en büyüğünü yaşatıyordu bana. Cehenneme gidecektim. Ölmeliydim. Hiç var olmamam gerekiyordu. Ben dünya üzerindeki hem en güzel hem de en kötü şeydim. Yine de yaşama iç güdül...
Nasıl geldim ben buraya? Oysa şimdi 2+1 evimin küçük odasında film izliyor olabilirdim. Onca yıl herkesten sakladığım seni nasıl anladılar? Onlar anlamasaydı beni,ben de onları anlamazdım. Nasıl başlamıştı her şey? Nasıl konuşmadan ezberledik birbirimizi.
"GECENİN KRALİÇESİ'SİN KADUPUL" demişti. O karanlığı hükmeden, ben ise maviyi hükmeden biriyim... Onun karanlığın en koyu tonu olan kömür rengi siyah gözleri, beni hükmediyordu.... Ve ben ONA karşı koyamıyordum... Ben git gide siyaha kaçıyordum, siyah olduğunu bildiğim halde... Resmen siyaha kaçan bir mavi olmuşt...