Yazardan üzgün bir şekilde ağcilin kapısını bekledi ağcilin kapısında bir adam ve ufuğun olduğunu gördü adamın şimdi kim olduğunu öğrenmek istemiyorlardı sadece tek bir düşündükleri kardeşleri , çocuklarıydı ailecek beklediler artık herkesin gözleri kantarana dönmüştü hiç kimse ayakta duramıyordu resmen Meltem hanım Rüzgar Fırat Demir Barış Furkan bey Ufuk ufuk'un yanındaki o adam kimse bilmiyordu ki o Serkan olduğunu ışıl'ın canından çok sevdiği ikinci abisi ona çok güzel bir sürpriz yapacaktı geldiğine dair ama yapamamıştı işte kardeşini koruyamamıştı ona söz vermişti nasıl olurdu böyle bir şey olurdu her kez dağılmışken birden acilin kapısı açıldı doktorun yüzünde hiç bir mimik oynamıyordu bu onları daha çok korkutuyordu Fırat doktora " kardeşimin durumu nasıl? " dedi korkuyla doktorun ağzından çıkanlar herkezi yasa boğmuştu çünkü doktor şu kelimeleri dile getirmişti " malesef hastayı kaybettik basınız sağolsun" demişti bu dünyadan bir ışıl gelmiş ve gitmişti abisinin yanına mutlu olduğu yere gitmişti ama arkasında gözü yaşlı bir aile ve arkadaş bırakmıştı...