Gaea

Gaea, sana hayatımı adarken, bir idam mahkumu misali çaresiz ve haraptım. Sana bir kapı açarken, tırnaklarımı kilidin tek çözümü olan o anahtar misali kullanacak kadar hırslıydım. Sana erişen tüm o engelleri yıkacak kadar kudretli, sana değecek dillerin seslerinin yarattığı selin pisliği kadar da karşı konulamazdım. Ama Gaea, ama benim kudretli gayem... Senin vardığın noktaya varamayacak hale gelen ben de, senin yükseldiğin noktaya kadar seni iten ben de... Seninle aynı bedeni paylaşıp senin altında ezilen ben de...
          
          Bu sonda beraber kalamayacağımızı fark edemedim.

your darkness, is all around me,
          like the air i was promised to breathe for living

Diğer hesap:
          
          https://www.wattpad.com/story/246547812?utm_source=android&utm_medium=link&utm_content=story_info&wp_page=story_details_button&wp_uname=ahlalsw&wp_originator=h1ow0crv34Ro6Gw0iEDH7PLSGh6XPX09exze3jNYPkHUoA03nvmtzvFYVwk8iaJzR7EL%2FzVJjSyXY1nUhhqM8%2Bk0wVM9NTKdMC9KdjYvjaH9we3%2BOjqWT1ao4XYTs1B0

너를 만날 때 가장
          난 행복해

I dug this grave i call my home

I'm already high enough. 

İlgi çekmeyi severim, tüm ilgiyi kendime de toplamayı bilirim. Sizin, hepinizin beni sevmesini sağlayacağım. Böylece, hiç biriniz ,gerçekten beni görmüş olmayacaksınız.

Seni, dedi insanın içinde gizlenmiş tanrısı. Seni yeminini gerçekleştirmeni beklediğim için öldürmüyorum. Seni, acınla sayıklarken dahi beni hatırla diye öldürmüyorum.

Kan istiyorum.
          Kan solumak, kan tatmak,kana bulanmak.
          Kanla hayat bulmak istiyorum.
          Ben ,bu hayatın azraili olup yaşamınızı nasıl sonlandırdığınızı görmek ve ruhlarınızı parçalarken bedeninizi tüketmek istiyorum.

"nefes almayı unutma"
          
          Karanlık bir aura renkli led ışıkların altında sırıtan simayı tüm ortamdan soyutlayıp bir bilinmezliğe ve tanıyamamazlığa sürükledi. Şaşkınca arkasındaki küçük kadın bedenine bakan kişi, öneri çok saçmaymış gibi ve dalga geçercesine söylendiği için alayla gülmek istedi. Bunun yerine gözleri keyifle pırıldanırken "Nefes almak mı? Tamam unutmam." dedi ciğerlerini kirli havayı ve havasızlıktan kokuşmuş atmosferi, alkol ve kusmuk kokularıyla doldurdu. Sanki, bak nasıl da alınıyor nefes öğren biraz. Nefes almak unutulmaz der gibiydi. Küçük kadın bedeni kıkırdadı.
          
          "Olabilir, bazen unutabiliyoruz." dediğini işiten çok az kişi vardı. Ama öncelikli olan duyan kişi hitap edilen bedendi. Biraz sonra burnundan girip beynini kemirecek sürüngeni bile fark edemeyecek, tümüyle tıkanıp evindeki gaz kokusunu algılayamayacak ve sigarasını yakmak isterken evinin içinde kavulup yanmış bir tavuğa dönecek kişi vardı.
          
          Sadece dinlemiş olmayı diler mi acaba diye düşündü küçük beden. Sadece dinlemeyi akıl etseydi, bu kadar düşüncesizce hayatını heba eder miydi?