"Kim olduğunuz,yaşınız, hangi ırktan olduğunuz, cinsiyetiniz umrumda değil. Böyle şeylerle ilgilenmiyorum. Ama bildiğim tek şey, bir hayaliniz var. Tüm dünyadan sakladığınız bu hayali gerçekleştirememek için bahaneler uydurdunuz. Ertelediniz.Size gerçekçi olmanızı söyleyen insanları dinlediniz. Ve şimdi hayat sadece yaşlandığınız bir yer.Sizi hemen biraz gerçeklerle yüzleştireyim.
Dünyanın en zengin yeri neresi biliyor musunuz? Çin değil, Dubai değil. Mezarlık. Çünkü orada hiç icat edilmemiş icatları bulursunuz, hiç girilmemiş işleri, söylenmemiş şarkıları, hiç yazılmamış kitapları, hiç fark edilmemiş insanları bulursunuz. Çünkü risk almaktan korkmuşlardı. Sizin gibi. Ama size başka bir şey söyleyeyim mi? Mezarlıkta değilsiniz. Henüz değil. Her geçen an bir daha asla geri gelmeyecek. Dişlerinizi bir daha asla aynı şekilde fırçalamayacaksınız. Hayatı baştan yaşamak diye bir şey yok. İçinde yaşadığımız an çok değerli. İçinde olmalıyız, yaşamalıyız, tadını çıkarmalıyız. Hayallerimizi şimdi yaşamalıyız. Çünkü bu mümkün. Size bir şey hatırlatayım, uçak sadece yüz yıllık. Elli yıl önceye kadar internet yoktu, cep telefonu yoktu. O yüzden burada oturup size söyleyebiliyorum, yapılması mümkün olmayan her şey yapıldı. Keşfedilmeyi bekleyen hayaller, fikirler ve başarılar var. Sizi bekliyorlar. Helen Keller'a sormuşlar, 'Kör doğmaktan daha kötü ne olabilir?' O da, 'Görme yetisiyle doğup, etrafındakileri görememek.' demiş. Neden hepimiz temiz su, yiyecek ve eğitim alamıyoruz? Neden dünyada barış olamıyor? Neden cennete gitmek için ölmemiz gerekiyor? Dünya zaten uzayda. Şimdi burada cennette olabiliriz. Sadece düşüncenizde bir değişiklik gerek, neden olmasın? Birileri imkansız dedi,yapılamaz, dedi diye mi? Hiç bir heykel eleştirmenler için dikilmemiştir. Herkes size nasıl yapacağınızı söyler. Ama önemli olan, siz siz misiniz ve burda mısınız? Hayalleriniz geçiyor. Kendi hayatınızı yaşayın. Bu dünyanın sizi üzmesine izin vermeyin."