-"Beni kurtar diye kim dedi? Lanet olsun bir kez de benim istediklerim olabilir mi? Sadece ölmek istiyorum ve bu boktan hayata son vermek istiyorum anlıyor musun? Bıktım. Yoruldum."
Gözlerimin içine baktı sanki sebebini anlamak istiyor gibi bir hali vardı onun da çileden çıktığını anlıyordum.
-"Ölüm çözüm değil. Sen ölünce her şey normale mi dönecek sanıyorsun? Bunu o kalın kafana sok hiçbir şeyin düzeleceği yok. Sen ölünce ne olacak sana söyleyeyim. Ailen, arkadaşların kahrolacak. Senin ölümün onları üzecek daha sonra belki de üzülmeyecekler. Ama olan sana olacak. Hayatın bitecek, hayallerin. Belki ilerde pişman olacaksın ama şu an anlamadığın açıkça belli. Pişman olacağın şeyler yapma."
Gözlerim dolmak üzereydi. Ağlamayacaktım.
-"Kimsenin umrunda değilim. Farkında mısın? Ne ailemin ne de arkadaşlarım. Zaten ortada ne aile var ne de arkadaş. Tek başıma olduğumu görmüyor musun?"
Gözlerime daha derin baktı.
-"Benim umrumdasın."
Sözleri Bir fısıltı gibiydi. Onun da gözleri dolmuştu. Gerçekler ikimize de ağır geliyordu anlaşılan.