bu da geçer.
bu da geçer, sonra başka bir şey olur; neden olduğunu sorgularsın, hatayı nerede yaptığını düşünür durur sonra da uykularından ve midene inen lokmalardan olursun. bir heyecanın, bir neşenin bin ağlaması varmış diye yorarsın kendini. sonra olan yine sana olur, her koyun kendi bacağından asılır.
bu da geçer.
mevsimler değişir, insanlar gelir, insanlar gider; sen büyürsün, yüzün değişir, şehrin değişir... zaman aktıkça hiçbir şey yerinde kalmaz ama ya zamanı değişmeyen anılar? göğüs kafesinin ortasında bir ur büyür, senden başka kimsenin göremediği; anıları içinde canavarlaştıran zift yumağıdır o. iyi anılarını, kötü anılarına yedirir; kötü anılarını büyütür, senden daha yetişkin yapar.
bu da geçer.
bir bakarsın çökmüşsün, yaşın yirmidir ama kırk gösterirsin. sorarsın kendine ne olduğunu da bilemezsin. oysa içinde büyüyen kötülük seninle beslenmeye başlamıştır, seni yer durur da fark etmezsin.
hepsi geçer.
düzelir misin? evet. toplar mısın kendini? evet. her şeyi yoluna koyar mısın? evet. unutur musun? evet. bir bakarsın mazi olmuş, tarihine karışmış her şey. sonra oturur kaybettiğin zamana ağlarsın, kendi kendini harabe ettiğini düşünürsün.
bu geçer mi?
sanmam.
yaşlandın çünkü.