Nezih bir mahalleyim ben. Çocuklar oynuyor sokaklarımda. Kaldırımlarım kırık dökük, yer yer boyalı. Sıra sıra dizilmiş, renk renk boyanmış duvarların içinde binbir farklı hayatlar döşenmiş evlerim var benim. Camgüzelleri dizili pencere önlerinde. Günışığına erişmek istercesine hevesle uzatıyor dallarını camgüzeli... Evlerimin bacaları tütüyor, sokaklarımda insanlar geziniyor elleri ceplerinde. Kuşkusuz binbir düşünce beyinlerinde. Hangi evin kapısını açsam acı fırsat bulduğu gibi hiddetle çarpıyor izbe sokaklarıma, kaldırımlarıma. Ben bir mahalleyim insanların hayattan beklentisizliğinin sindiği. Çocukların attığı topla kırılan camın, evin sahibiyim. Evlerimin önünde görmezden gelinen körpe papatyalar var. Sokaklarımda gezinen ayaklar hoyratça eziyor papatyalarımı. Böyle zamanlarda daha az alıyorum güneşi evlerime. Pencere dibindeki camgüzeli güneşe hasret kalıyor bu vakitlerde. Ben bir mahalleyim körpecik papatyaları ezilen. Camgüzeline aşıkmış meğer papatyam, ondanmış ezilip büzülmesi...
|bugüne ²⁷⁶⁴,