Satır aralarında çok söyledim, çok büyük bir hevesle yazdığım hikayelerime üst üste yaşadıklarım yüzünden bir süre ara vermek zorunda kaldım. Halbuki aklımdakiler uçup gitmeden yazmak telaşındaydım, bilenler bilir, bir hafta sonuna üç dört bölüm sığdırdığım oldu. Yazamayışım imkansızlıktan.
Göçebe bir hayat sürüyorum yıllardır, gurbette yaşıyorum, belki bu yüzden hikayelerim hangi ülkelerde okunuyor diye bir gözüm hep o haritada, belki bu Dünya'da ülkesinden ayrı bir tek ben değilmişim hissi sevdiğim, belki bambaşka bir dürtü, bilmiyorum sebebini ama Kanada, İngiltere, Hollanda, Almanya, Avusturya, Fransa, Romanya, Mısır, Rusya, Danimarka ve en çok da Azerbeycan'dan okunduğunu görmek beni çok sevindiriyor. Niye yazdım bunu, artık başka yere taşınmam, deyip yavaş yavaş kök salmayı planladığım İngiltere'den bir süreliğine ve belki de kalıcı olacak bir şekilde taşınıyorum. Yeni rotam İspanya, Barcelona. Üç aydır başıma daha ne gelebilir ki diye düşünüp sakinleşmeye çalışırken bir de bu çıktı. Üzgün değilim, fırsat olacak belki, bilemiyorum ama en azından bize yakın, memlekete yakın, hem km hem insan olarak. Yerleşince biri yarım diğeri yeni başladığım hikayelerime hızla geri döneceğim, bilgisayarımda yazdıklarım, toparlayıp yayımlayacağım. Ama başıma gelenlerden biri de hard disk sorunu, şu anda dosyalarıma ulaşamıyorum, yine yaşadıklarımdan sonra amaaan boş ver, sağlık olsun da gerisi hallolur şeklinde bir rahatlık içindeyim, hallolunca hala bekleyen varsa yeni bölümler pıtır pıtır gelecek, haber edeyim dedim.
Ama yazma sebebim başka, yeni bilgisayarımda açtım yine bir klasör, bu sefer bambaşka bir hikaye anlatmaya başladım. Yine bir yaşanmışlık, yine yıllanmış bir aşk. Ben seviyorum hikaye kovalamayı, anlatan birini bulduğumda dinlemeyi, dinlediklerimi yazmayı. Bakalım sevecek misiniz? Bu gece ilk bölüm gelecek, okumak isterseniz sizi dört gözle beklediğimi bilin.
Hasretle öpüldünüz.