Bu gün bir mesaj aldım.
Çok sevdiğim birinden. İsmini gördüğümde gülümsedim, mesajı gördüğümde gülümsemem soldu.
İlk şaka olduğunu düşündüm. Mesajın altında bir yerde, büyük harflerle "ŞAKA" yazmasını bekledim. Gülen emojiler eşliğinde...
Ama sadece bekledim.
Bir çok isteğim gibi buda yerine gelmedi.
Üzüldüm... Hemde çok!
Çünkü bir çok konuda yargılanmadan dertleşebilğim, sohbet edebildiğim tek arkadaşımdı. Gerçekten birbirimizi sevdiğimizi düşünmüştüm. Her güzel şeyin bir sonu vardır, çok doğru aslında.
Ama beni en çok kıran... Attığı mesajın ilk cümlesi oldu.
"Seninle artık eskisi gibi hissetmiyorum..."
Bu cümle kendimi, toz bezi olmaya mahkum edilmiş bir tişört gibi hissettirdi. Halbuki en başta sevilerek kullanılıyordu o tişört.
Ben bu hayatta br bir çok sıfata büründüm etrafımdakiler tarafından.
Terbiyesiz, klavye beğinli, deli sıçan, hiç bir işe yaramaz, zarar, ziyan, ilgi çekmek isteyen zavallı bir ergen, duygusuz, bencil, şımarık... Şimdi de çöpe atılmış bir oyuncak.
Bunların hepsi oldum çevremdekilerin gözünde.
Ama hiç bir zaman insan olmadım. İnsan yerine konmadım.
Bana defalarca, acımadan, düşünmeden yapılan bir şeyi farkında olmadan ben yaptığımda trip ve bolca azar yiyorum. Tamam düşünmeden konuştuğumu kabul ediyorum ve bunu düzeltmek için elimden geleni yapıyorum. Ama bu da bir çok şey gibi görmezden geliniyor.
N... Sana mutluluklar dilerim.
-SUN-