missseA_04

HİÇBİRŞEY | ÜÇÜNCÜ BÖLÜM [Ön İzleme]
          	
          	Umarım çok şüpheli görünmüyorumdur. 
          	
          	İsteyeceğim en son senaryo bile değil! 
          	
          	"Memur bey..." dedim, sakin ve düz tutmaya çalıştığım sesim ile. Bana hafif, varla yok arası bir gülümseme sunmuş, ardından da direk konuya girmişti. 
          	
          	"Öncelikle yardımınız için çok teşekkür ederiz. Açıkçası burada olmanız bizim için büyük şans..." hafif bir tebessüm ile karşılık verdim. 
          	
          	"Elbette, bu benim görevim. Ben yapmazsam kim yapacaktı?" dediğim de dudaklarını birbirine bastırıp başını sallamıştı. Bakışlarımı onun arkasında ki bir noktaya odaklandığım da, Melis'i gördüm. Polisle tartışmayı bırakmış, baş parmağını kaldırarak bana beğenmişlikle bakıyordu. Kendince enişte seçmişti yine. Bıkkınlıkla gözlerimi devirip, önümdeki şahsiyete döndüğümde, kahve gözlerin tekrar bana baktığını gördüm. Beni yine ilgi ve merakla süzüyordu. 
          	
          	"Mahsuru yoksa eğer bir şey sormak istiyorum Doktor hanım..." işte... Korktuğum da tam olarak buydu zaten memur bey...
          	
          	"Tabi, buyrun lütfen..." dedim düz bir ses tonuyla. Sakin ol Yasmin, senin Avukat olan bir kuzenin var! 
          	
          	Memur bey, gözlerini benden ayırmadan, bir kaç adım ile bana doğru yaklaştı. Gerginlikle yutkunup, hafifçe geri çekildiğimde, bakışları yavaşça sertleşmiş ve benim daha da gerilmeme sebep olmuştu. Sakin kalmak gittikçe zorlaşıyordu.
          	
          	"Acaba...o yaralı adam, ne ima ediyordu tam olarak? Sizi bu kadar gerdigine göre... Korkunç ve önemli Bir şey olmalı diye düşünüyorum..." ben ne diyeceğimi bilemez bir şekilde, öylece dikilirken, beni kurtaran tanıdık sesin sahibine bu defa ben borçlanmıştım. 
          	
          	"Affedersiniz memur bey, ama sırf görevini yaptı diye ve yaparken, hastasının hayatını riske atma ihtimalinden dolayı gerildi diye, onu da geçtim, aklı dengesi yerinde olmayan birinin söylediği korkunç şeyler sebebiyle, bir doktoru ve bir vatandaşı böyle köşeye sıkıştırıp bu şekilde sorgulayamazsınız!" Ah Duygu... Seni çok seviyorum! 
          	
          	
          	
          	
          	

missseA_04

HİÇBİRŞEY | ÜÇÜNCÜ BÖLÜM [Ön İzleme]
          
          Umarım çok şüpheli görünmüyorumdur. 
          
          İsteyeceğim en son senaryo bile değil! 
          
          "Memur bey..." dedim, sakin ve düz tutmaya çalıştığım sesim ile. Bana hafif, varla yok arası bir gülümseme sunmuş, ardından da direk konuya girmişti. 
          
          "Öncelikle yardımınız için çok teşekkür ederiz. Açıkçası burada olmanız bizim için büyük şans..." hafif bir tebessüm ile karşılık verdim. 
          
          "Elbette, bu benim görevim. Ben yapmazsam kim yapacaktı?" dediğim de dudaklarını birbirine bastırıp başını sallamıştı. Bakışlarımı onun arkasında ki bir noktaya odaklandığım da, Melis'i gördüm. Polisle tartışmayı bırakmış, baş parmağını kaldırarak bana beğenmişlikle bakıyordu. Kendince enişte seçmişti yine. Bıkkınlıkla gözlerimi devirip, önümdeki şahsiyete döndüğümde, kahve gözlerin tekrar bana baktığını gördüm. Beni yine ilgi ve merakla süzüyordu. 
          
          "Mahsuru yoksa eğer bir şey sormak istiyorum Doktor hanım..." işte... Korktuğum da tam olarak buydu zaten memur bey...
          
          "Tabi, buyrun lütfen..." dedim düz bir ses tonuyla. Sakin ol Yasmin, senin Avukat olan bir kuzenin var! 
          
          Memur bey, gözlerini benden ayırmadan, bir kaç adım ile bana doğru yaklaştı. Gerginlikle yutkunup, hafifçe geri çekildiğimde, bakışları yavaşça sertleşmiş ve benim daha da gerilmeme sebep olmuştu. Sakin kalmak gittikçe zorlaşıyordu.
          
          "Acaba...o yaralı adam, ne ima ediyordu tam olarak? Sizi bu kadar gerdigine göre... Korkunç ve önemli Bir şey olmalı diye düşünüyorum..." ben ne diyeceğimi bilemez bir şekilde, öylece dikilirken, beni kurtaran tanıdık sesin sahibine bu defa ben borçlanmıştım. 
          
          "Affedersiniz memur bey, ama sırf görevini yaptı diye ve yaparken, hastasının hayatını riske atma ihtimalinden dolayı gerildi diye, onu da geçtim, aklı dengesi yerinde olmayan birinin söylediği korkunç şeyler sebebiyle, bir doktoru ve bir vatandaşı böyle köşeye sıkıştırıp bu şekilde sorgulayamazsınız!" Ah Duygu... Seni çok seviyorum! 
          
          
          
          
          

missseA_04

HİÇBİRŞEY [İkinci Bölüm Kesit]
          
          "Müvekkilimin ağızından olayı dinlemeden onu içeri tıkamazsınız memur bey! Adalet tek taraflı sağlanmaz! Sizden işinizi daha düzgün yapmanızı beklerdim..." Memur bey bıkkın bir nefes alırken, bende ayağımla ritim tutturuyordum. Duygu'nun kendinden emin duruşu, şahsen beni bile bir tık germişti. 
          
          "Bakın avukat hanım... Biz elbetteki işimizi düzgün yapmaya çalışıyoruz. Ama bize şikayette bulunan bir -" 
          
          "Erkek mi? Zengin mi? Ya da yüksek mertebe sahibi bir tanıdık mı?" Duygu sert ama zarif bir sesle konuştuğunda, dedikleri karşısında afallayan memur bey, başımı eğip sessizce kıkırdamama sebep olmuştu. 
          
          Ağlancak halimize gülüyorduk işte. 
          
          
          [Bunu fragman gibi düşüne bilirsiniz! Yakında yeni bölüm yayınlanacaktır!] 
          

missseA_04

▫️M A R S▫️
          
          Galaxy beşinci defa girdi kocasının yatağına. Güneş'te olduğu gibi, ateşi kattı sevgisine ve bir kız daha getirdi Evren'e....
          Evren kucakladı yeni kızını, canlıların yeni Titaniçe'sini. Kırmızı saçları, kuru gül yaprakları gibi. Gözleri ateşten, abisi Güneş gibi. Mars dedi Evren, Titaniçe'ye. Yetenekli ve güzel, onun adı Kızıl Titaniçe!
          Kıskanır kardeşlerinin bir çoğu onu. Kızıllığı korku salarken, kalbi güven verir Titaniçe'nin. Kardeşleri kullanır bu fırsatı. Başlarlar ilk planlarına, Büyük Titan Okyanus'la!
          Mars sığınır abisi Güneş'in sıcak kollarına. Onu sahiplenen tek varlığa. Ama yeterli gelmez...
          Okyanus kandırır karısının kız kardeşi Titaniçe'yi.
          "Yardım et bana, kana ihtiyacım var... Hayatım kayıyor elimden..." Titaniçe inandı ona. Bulduğu tüm kanları akıttı sulara. İşte o an başladı hain bir plan.
          Okyanus çağırdı karısını. Hayıflandı ona karşı.
          "Sevgilim durdur onu! Beni kirletti." Ay çok sinirlendi bu duruma. Çıktı kız kardeşinin karşısına. Haykırdı öfkesini. Dinlemdi masum Titaniçe'yi...
          Önce gözünü aldı ondan, ardından özgürlüğünü....
          Dışarısı zarar verdi Titaniçe'ye, çürüttü bedenini, tekrar ve tekrar. Yeryüzü ve sular, düşaman kesildi ona.
          Bu yüzden tüm gücünü kullandı Titaniçe, acı haykırışları eşliğinde. Yeni bir ev yaptı kendine, yeni bir isimle...
          Yanlızlığını süsledi yeni müritlerle...
          Han fark etti Titaniçe'nin durumunu. Bu yüzden savaşı bahşetti ona.
          Savaşı ve savaşçıları.
          Titaniçe'nin müritleriydi onlar, Mars Savaşçıları... 

missseA_04

@ Sinister_Sunn  nxnxndndn sağol bayb
Reply

Sinister_Sunn

@ misssA_04  ha süttür çok iyi
Reply