pollunallena

"Olduğunu sandığı kişiye tutunup asla sınırlarının dışına çıkamayan insanlar için üzülüyorum artık. "Ben şöyle  biriyim, ben böyle biriyim" diye boyuna konuşmalarına da tahammül edemiyorum. Hiç sınanmadıkları durumlarla ilgili kesin bir biçimde 'Ben olsam şöyle yapardım' dediklerindeyse artık anlattıklarını hiç ciddiye alamıyorum. Hayat yeri gelince insanın ağzını burnunu öyle bir
          	yamultur ki, feleğini şaşarsın. İnsan söyledikleri değil, yaptıklarıdır."

Hfhniaaa

@pollunallena evet, haklısın :)
Reply

QONAQ555

@pollunallena 
          	  
          	  Yazdıqlarınla razıyam.
Reply

pollunallena

"Olduğunu sandığı kişiye tutunup asla sınırlarının dışına çıkamayan insanlar için üzülüyorum artık. "Ben şöyle  biriyim, ben böyle biriyim" diye boyuna konuşmalarına da tahammül edemiyorum. Hiç sınanmadıkları durumlarla ilgili kesin bir biçimde 'Ben olsam şöyle yapardım' dediklerindeyse artık anlattıklarını hiç ciddiye alamıyorum. Hayat yeri gelince insanın ağzını burnunu öyle bir
          yamultur ki, feleğini şaşarsın. İnsan söyledikleri değil, yaptıklarıdır."

Hfhniaaa

@pollunallena evet, haklısın :)
Reply

QONAQ555

@pollunallena 
            
            Yazdıqlarınla razıyam.
Reply

pollunallena

"Biliyor musun," dedin. "Sen neye benziyorsun biliyor musun?"
          
          "Neye?" dedim, yan yanayken yaşadığımız ayrılığın adını sorar gibi, "Neye?"
          
          "Bilardo toplarına."
          
          "Neden?" dedim.
          
          "Yazgını hep başkalarının ıstakalarının insafına bırakıyorsun da ondan..."
          
          - Murathan Mungan ☘️

pollunallena

https://youtu.be/5pN9Fy3rI5k?si=IINFlAoVn1Q4HeZR
          
          - "Her gece aklına düştü mü birisi?"
          
          - Rüyalarıma bile girdi... 
          
          Oysa aynıydık, aynı şeylere üzüldük, aynı şeylere sevindik, aynı zevklere sahiptik. Ve ayrı... Bir o kadar ayrıyız, böyle yakınında, her yerden ulaşabilirsin istesen ama uzanamazsın bile. Hani yakınındadır ama dokunamazsın derler ya. Hani kalpler uzak olmasın, mesafeler aşılır derler ya. Bizim kalplerimiz de çok yakın. Ama uzağız. Böyle bir şey işte. O'na aynı şeyler için yalvardık, ama ayrıydık. Böyle böyle azaldık... Belki artarız. Belki, belki... Bilmiyorum, belki O'nun bizden bir muradı vardır. Yoksa neden karşısına beni göstere göstere daha çok üzer ki sevdiği bir kulunu. Seviyordur, biliyorum. İyisin sen. Allah bilir tabi. Belki beni de sevecek. Sevmeyecek olsa neden üzsün beni. İşte O'nun farkı da bu. Diğerleri sevdiğini üzmezken, bir O üzer. Üzüntülerin en hayırlısıdır. Belki, belki O'nun yanındayken karşılaşırız. Evet evet, ah şimdi düşündüm de, şimdi karşılaşmasak da olur. O'nun yanında istediğim kadar konuşurum seninle, en sevdiğin rengi öğrenirim, ben kadar seviyor musun kurabiyeyi, sana dokunan bir şarkı dinlerken dolar mı gözlerin, benim düşlerimi de ilk sen gerçekleştirirken ne hissettin, gerçekten güzel mi sesin, belki bir türkü dinlerim sesinden. Dertlendiğinde sen de mi ben gibi yapıyorsun? Ya kitapları nasıl okuyorsun? Ben yatarken okursam uykum gelir mesela, ama yatmadan önce de okumazsam eksik hissederim. Sen de mi öylesin? Peki ya listene eklediğin örgüleri ördün mü? Yoksa sadece izleyip geçtin mi? Ben de örüyorum biliyor musun, derim sana. Hatta kapı süsü ördüm, telefonluk ördüm ve bir de... 

pollunallena

Artık bu dertten kurtulmaya çalışmayacağım. Çünkü bunun dert değil nimet olduğunu anladım... 
Reply

pollunallena

Böyle böyle azaldım
            İlaç yerine bana zararsın
            Gönül ister seni bıraksın
            Uzak durmak bile yararsız... '
Reply

pollunallena

Bunu bilme. Ya da bil, orada üzüntü yok, üzülmezsin. Atkı ördüm bir de. Ama bitmedi. Belki orada bitiririm. Ya sen, sen de ördün mü? İçimde kalan ne varsa sorarım orada. Ah nasıl canlandı şimdi yüreğim. Bak bunu hiç düşünmemiştim. Seninle orada arkadaş da değil, dost olacağız. Seninle orada özgür olacağız. Belki, belki uçacağız, belki benimle uçuracaksın uçurtmanı da. Belki nasip etmez Allah burada sırf benimle uçur diye. O zaman şüphe de etmezsin benden. Çünkü orası şüphelerin yeri değil. Orada suçlu da hissetmem, çünkü orası suçluların yeri de değil. Bak, bak nasıl canlandı ruhum. Şu satırların bir tanesini dahi önceden düşünüp yazmadım yemin ederim ki. Sanki Allah, yüreğime şuan dolduruyor satırları, bana da ümit veriyor tabi, ve ben anında durmadan yazıyorum. Belki ettiğim duaların bir cevabıdır. İşte en büyük kanıt, gerçek olacak tüm bunlar, hissediyorum. Sen, o zamana kadar korur musun kendini? Senin için dua ediyorum. Koru kendini. Lütfen... İşte bu ümit, beni sana uzanmaktan alıkoyuyor. Yoksa duygularım söz konusu olunca, dinler miyim ben hiç söz möz? Beni alıkoyan ne korku ne bu, beni alıkoyan sadece bu ümit, koru kendini, ben de koruyacağım. Şu kısacık misafirlikte senden de uzak kalacağım. Çünkü benim davam bu dünyada bitecek kadar değil. Bu şarkıyı da sana adıyorum. Hiç başlamamış dostluğumuza... 
Reply

pollunallena

"İnsanların hayattan beklentisi bir nevi kendi kalp yolculuklarını tamamladıklarında tükeniyor. Zihnin istediklerini karşılayabilmek kolay olsa da kalbin beklentilerini karşılamaya ömür yetmiyor. Bu da kendi kalbinin devinimini fikrine teslim edenler için kolay bir yaşam anlamına geliyor."

pollunallena

" 'Boşların boşu,' diyor; 'Boşların boşu, her şey boştur.' İnsanın güneş altında uğraştığı bütün emeğinden kazancı nedir? Bir kuşak geçer, öbür kuşak gelir; ama yeryüzü sonsuza dek durur. Güneş doğar, güneş batar ve doğduğu yere koşar. Rüzgâr güneye doğru gider, kuzeye döner. Döne döne gider ve rüzgâr yine kendi yollarına döner. Bütün ırmaklar denize akar, ama deniz dolmaz. Irmaklar aktığı yere, yine oraya akarlar. Her şey dile getirilemeyecek kadar yorgunlukla dolu. Göz görmekle doymaz, kulak duymakla dolmaz. Ne olduysa, olacak olan odur, ne yapıldıysa, yapılacak olan da odur; güneş altında yeni bir şey yok. 'İşte bu yeni' denebilecek bir şey var mı? Çok eskiden, bizden önceki çağlarda olmuştur. Öncekinin anısı yok, kendilerinden sonra gelecek olanlar arasında sonrakinin de anısı olmayacak."

pollunallena

"Hayata karşı diklenebilmeyi başarabilen insanları çok severim. Her düştüğümüzde ayağa kalkmak, insan olmanın bir gereğidir. Mücadeleden kaçacaksan bu dünyada nasıl bir iz bırakacaksın? Elini korkak alıştıran birinin adının, tarihin herhangi bir sayfasına yazıldığını gördünüz mü hiç? "

pollunallena

@taevetaeyeonv kan dökmek değil sadece mesele aslında. Başka şekilde de iz bırakabilirsin. En basitinden bir örnek, Edison ampulün ilk versiyonlarını icat ederek iz bıraktı ama kan dökerek değil. Bir de izin arş boyutu da var. Her kan döken bu dünyada iz bırakamaz da. Kimi izini öbür dünyaya kazımıştır; bugün, geçmişte her vefat etmiş şehidi tanıyor muyuz mesela? Hayır. Ama onlar başka aleme iz bıraktılar.
Reply

taevetaeyeonv

@pollunallena  
            Bir, Tarih! Olmak için ilk önce kan, dökmen gerek 
            
Reply

taevetaeyeonv

@pollunallena  dünya bir tarih zaten sadece bazılar önce çıkanlar. 
            Tarihte iz bıraktım diyenlerden çok söz bırakanıar anlıyor..
              
Reply

pollunallena

"Kusurlu bir yanımızla yüzleşip bunu kabul edebilirsek, bu yanımızın bir süre sonra ortadan kalkma olasılığı da artar."
          
          Bu sözü ilk duyduğumda fark ettim ki ben kusurlarımla hiç ciddi ciddi yüzleşmemişim, onları kabul etmemişim. Bundandır ki sorsalar hep bir açıklamamız var değil mi, şu psikolojide olduğumdan öyle yaptım, o gün böyleydim vs. Bir kere de, "Öyle yaptım çünkü o an öyle yapmak istedim." deyip çenemizi tüm açıklamalara kapattığımızda fark ediyoruz aslında bu açıklamaları kimsenin dinlemediğini, kendi kendimize konuşup kendimize kendimizi savunduğumuzu. "Çünkü öyle yapmak istedim ve yaptım." Tümcesini söyleyip sustuğumuzda fark ediyoruz aslında ne kadar yorulduğumuzu. Derin bir nefes alabiliyor içimiz, "Sen de kötü olabilirsin zaman zaman, insan alacalıdır sonuçta." tesellisini vermeye de vakti kalabiliyor haliyle.
          
           Telafi mi? Telafi bunun için özür dilemek değil. Doğruları kadar yanlışlarının da arkasında durmalı insan. "Ben buyum," demeli. Telafi hatanı, zayıf noktalarını kabullenip, nerede değil nasıl yanlış yaptığını çözmen gerektiğini anladığında başlıyor.

turkanaktimur

@pollunallena  o kadar haklı konuştun ki
Reply

pollunallena

Birini sevmek demek hatalarıyla sevmek değil midir? Bir hata yaptığında kendinden nefret eden bir insanın kendini sevdiği söylenebilir mi?
Reply

pollunallena

"Gençleri büyüleyebilen bir deha olmanın hiçbir yanlış yanı yok. Daha çok, bir dehanın büyüsüne kapılamayan gençlerin bir yanlışları var. "
          
          Kapıldım gidiyorum büyünüze... Bugün çok coşkuluyum. Anlatacak çok şey var nitekim anlattım da. Ama sonra bir şeyler eksik kaldı gibi hissettim. Karakter sınırını da geçmiştim zaten. O da bende kalsın dedim. O da... Tek diyeceğim, bugün sizin gününüz lise hocalarım ama ben sizden çooookk daha coşkuluyum. 
          
          "Daha yolun en başındayım hayallerimin peşindeyim." diyor bugün sizi düşünerek çokça dinlediğim coşkulu bir şarkıda. Ben bugün hayallerimin, hedeflerinin peşindeysem, sizin verdiğiniz eğitimin hayal gücümü büyülemesindendir. Büyüledi, büyülüyor ve büyülemeye de devam edecek... 

kediciteyze2

@pollunallena   Ne güzel. Eminim çok güzel yerlere geleceksin. Aa, ben de mi? Gurur duydum.:) Hayırlı akşamlar. 
Reply

pollunallena

@kediciteyze2  Teşekkür ederim. Evet hepsi özel insanlar emektar insanlar. Bugün biri 30 senesini doldurdu diye tebrik belgesi almış.  Hayallerimin peşinden hep gittim gitmeye de devam edeceğim ömrümün yettiği ölçüde Allah'ın izniyle. (Bu hayallerin içinde siz de varsınız.) Hayırlı akşamlar ☘️ 
Reply

kediciteyze2

@pollunallena   Hep hayallerinin peşinden git. Lise hocaların iyiymiş.  Sevgiler. :)
Reply