Bir çöl gibiyim şimdi.
Su yok,
Hayali var,
Ama kendisi yok.
O su sensin işte,
Varsın,
Ama yoksun.
Hayalsin sadece.
Serap gibi.
Gözümün önüne geliyor,
Beraber olduğumuz vakitler,
İşte o an,
O çok sevdiğim hatıralar,
Bana tek tek batıyor,
Bıçaklıyorlar sanki.
Vahşice,
Canice,
Acımadan...
Bense kan kaybediyorum sadece,
Bir o kadar çaresizce.
Bu sıvı...
Kan.
Kıp kırmızı kan.
Su gibi akıyor.
Suya benziyor adeta.
Peki,
Su bu kadar temizken,
Kan suya bu kadar benziyor iken,
Neden bu kadar kirli?
İşte bu sorunun cevabını,
Bulmak için çok çabaladım ben.
Ama buldum.
Ne biliyor musun?
Çünkü,
Ben, bana yapılan tüm kötülükleri içime attım,
Nasılsın diye soranlara,
"İyiyim, sorun yok."
Dedim, hep.
Ama sorun vardı.
O iyiyim kelimesinin için de,
Kaç göz yaşım, kaç acım, kaç damla kanım saklıydı bilemezsin.
Maske taktım,
Mutluluk maskesi.
Dışarıya gülücükler saçarken,
Temizlik saçarken,
Kirliliği içime attım ben.
E kirlendi işte kanım da,
Ne yapsın,
Onun bir suçu yok,
Kirletenler utansın!