dava uğruna davayı dava ettik söz artık milletindir
devrim dediğiniz ey cahiller yıkmak deil var etmektir
davasına uygun yürüyenin yüreğine sağlık
eğer olsaydı yoluna taş koyanlarda şeref beş paralık
dün gece mutlu olanlar onlar olurdu
bu bir tarih bir ilk bir kadardır
kaderin üstündeki kaderdir
ya rab o nasıl bir edep
onda edep var bürünmüş huşu ile
kürsülerde mikrofanda inceden ince üren merkep
e illa edep illa edep
dün gece şanlı bir zaferdi
sefer bizim zafer Allahındı...
dava uğruna davayı dava ettik söz artık milletindir
devrim dediğiniz ey cahiller yıkmak deil var etmektir
davasına uygun yürüyenin yüreğine sağlık
eğer olsaydı yoluna taş koyanlarda şeref beş paralık
dün gece mutlu olanlar onlar olurdu
bu bir tarih bir ilk bir kadardır
kaderin üstündeki kaderdir
ya rab o nasıl bir edep
onda edep var bürünmüş huşu ile
kürsülerde mikrofanda inceden ince üren merkep
e illa edep illa edep
dün gece şanlı bir zaferdi
sefer bizim zafer Allahındı...
Kapanan kapılar arkasına kazanmış
Kilitlenmiş ve saklanmış boş bir hayat kabininde
Varsayım içinde sonsuz zaman diliminde
Bilinmese doğru gidiyor gibiyim.
Her yanım sarılmış çıkışlarım yok artık
Yapmayı istediğim hayallerin peşinde.
Anlamsız kararlanmış bir kaç bozuk cümleyle
Hayatıma nokta koyuyor gibiyim.
Gibisi fazla şimdi kesilir sesim.
Sırtımda eski bir gitarım uçmayı hazır kanatlarım
Kararmış gökyüzü benide aldı bak içine
Ben bugün gidiyorum
Yağmurlu bir pazar gününde kumdan kalelerim var yine
Topladım tüm umutlarımı bir bulut içine ben bugün yağıyorum
Kalkmaya mecalim yok açmak için kapıları
Kırılan bu aynalar hepte benim tarafımda
Yanımda ve arkamda yere düşmüş şarkılarım
Dinlemeden henüz gidiyor gibiyim.
Beklenen vakit geldi odalar boş
Üstümde dünden kalan yağmur yemiş bir ceketle
Şikayet etmeden kabullenmiş içimde
Aramızdan artık çekilir gibiyim.
Gibisi fazla şimdi kesilir sesim.
Gençliğimi kimse bilmez
Sakallarımdan çocuk kokusu
Ağzımdan ay ışığı fışkırır benim
Ceketimi yağmurlara astığımdan beri tehlikeli şiir okur dünyaya sataşırım....