yorgunlugunyitmesi

sana yemin ederim, ölmeyi defalarca kez diledim.
          	ve sen; sen benim ilk yaşama isteğimsin.
          	
          	yirmi bir ocak, iki bin yirmi üç

yorgunlugunyitmesi

ölüme aşık olmuşken yaşamayı istemişsin, küçük.
Contestar

yorgunlugunyitmesi

öldürdüm çelişkili tarayı. ben tea. tanrının yer yüzüne inmiş hediyesidir ismimin anlamı. sildim kelimeleri, sildim insanları. sildim geceleri ben tea. parmaklarında on'a kadar sayıp o'nda duraksıyor tara. aşamadığı bir takım şeyler sebep olur dağılmamıza. dağıtırız böylece. kimiz ki biz, unutulmak ölüme mahkûm edilmekken var mıyız biz? yalnızca aptalca bir kafiyeli bunlar. suskun derler tara'ya, ben vahşetin kendisi tea. nasıl doğdum bilmiyorum lâkin ölümüm unutmak. unutarak öldürdüm kendimi. acıyor tara, acıyor herkese, etmese de belli. acımaz tea, unutsa da sevdiklerini. 

yorgunlugunyitmesi

şimdi ağrıyor kafatamın içinde elimin parmaklarıyla sayamayacağım kadar hüceyreler bulundurup, adeta koşan bir fareden farksız olan ağır aynı zamanda yüklü beynim. depresyon olduğunu öğrendim bu unutkanlıklarımın asıl sorumlusunu. bu yüzdendir istemeden duvarlara dalıp gitmelerim, duyduklarımı anlamayıp bilinçsiz bir şekilde tepkiler geriyor oluşum. bitmeyen manik dönem dediler. ergenlik şakasını yapmayacağım asla. ergenlikte normal bir şey olarak kabul görülen ( aklımda yerine oturmadım bu normalliği) bu dönem benim ömrümün sonuna kadar birlikte gelecek.