Sevgilim,
Belki bu mektubu asla okuyamayacaksın, belki de senin için bu kelimeler hiç anlam taşımayacak. Ama yine de yazmak istiyorum, içimde biriken o derin duyguların bir yolu olsun diye...
Sen beni hiç sevmedin. Ama bana aşık oldun, biliyorum. Aşkın o ateşli, tutkulu yanıyla bana yaklaştın, ama sevgiyle dolu o huzurlu limanı hiç aramadın. Senin için sadece anıların içinde kaybolan bir heves oldum, belki de hayalini süsleyen bir düş...
Ben ise sana aşık olmadım. Ama seni sevdim. İçimde bir yangın olmadan, sessizce, sakin bir denizin dalgaları gibi sevdim seni. Aşkın fırtınalarına kapılmadan, sevginin sabırlı sıcaklığında sakladım kalbimi. Seni sevdim, çünkü seninle olmanın huzuru bambaşkaydı. Her şeyin ötesinde seni olduğun gibi kabul etmek, senin varlığında kaybolmadan var olabilmekti belki de benim sevdam.
Ama bil ki, bu mektubun her satırında, sana olan o sakin sevgimin izleri var. Belki bir gün, sende kalbinin derinliklerinde bu satırları anlayacak bir yer bulursun.
Belki bir gün, senin kalbinde benim kadar dolup taşar ve o zaman anlarsın; bazen aşk değil, sevgi daha ağır basar.
Hoşça kal, sevgilim.
Adını asla bilmediğin, seni çok sevmiş 'saçma' biri...
18 Ağustos 03:37 2024