♢13♢

3K 256 71
                                    

Jimin o günden -ikisinin bankta öpüştüğü gün- beri Jungkook'tan kaçıyordu. Jungkook'u nerede görse rotasını değiştiriyor, fazla göz teması kurmamaya dikkat ediyordu. Tabii Jungkook'un da kendisinden kaçtığının farkındaydı. Jimin ise şu an tuvalete gitmek için öğretmenden izin almış ve tuvalete gitmişti. Kabinin birinde okula gelmeyen arkadaşı Taehyung ile gizlice konuşuyordu.

"Daha ne kadar ondan kaçacaksın Jiminie?"

"Bilmiyorum Taehyung.. O günün şokunu zar zor atlattım sayılır. Onu görünce aklıma hep o an geliyor!" Taehyung kıkırdadı. Arkadaşının bu sevimli hallerine pek alışık olduğunu söylenemezdi.

"Gülme be! Zaten hocadan zor izin aldım. Jungkook derste beni yiyecekmiş gibi bakıyor."

"Oww! Jiminie! Hoşlandığın çocuk resmen sana tapıyor, bir zahmet yiyecek gibi baksın."

"Neyse.. kapatmam lazım. Öğretmen birini yollar şimdi, şüphelendirmek istemiyorum."

"Tamam Jiminie sonra konuşuruz." Sarışın oğlan telefonunu cebine koyup kabinden çıktı. Çıkması ile gördüğü beden yüzünden vücudunu bir heyecan seli basmıştı adeta. Jungkook karşında kendisine sırıtarak bakıyordu.

"S-senin burada ne işin var?" Sesinin titremesi yüzünden kendisine içinden söverken Jungkook'un sırıtması daha da genişlemişti.

"Hm.. Öğretmen sana bakmam için beni gönderdi." Jimin tek kaşını alayla kaldırdı.

"O kadar kişinin arasından seni seçti yani öyle mi?" 

"Evet bilirsin yakışıklı ve zekiyim yani göze çarpıyorum." 

"Tamam sus." Jimin'in suratı kızarınca Jungkook bir adım yaklaştı karşısındaki sarışına.

"Benden neden kaçıyorsun Jimin?" Sarışın olan ne diyeceğini bilememişti.

Çünkü senden utanıyorum.

O gün yaptığın şey çok ani oldu.

Beni ne hakla öpersin? Seni pislik!

Hayır, hayır. Gayet de hoşuna gitmişti. Karşısında kendisine bakan çocuğa ne demeliydi peki?

"Tamam.. biliyorum çok ani oldu ama hoşuna gitmedi mi?"

"Jungkook!" Jimin'in bağırması ile siyah saçlı oğlan kahkaha attı.

"Utanma benim sarı kedim." Sarışın olan, siyah saçlıya garipser şekilde baktı ama bu tabir biraz hoşuna gitmişti.

"Sarı kedi mi?"

"Evet?"

"YAh! Çekil şuradan."

Jimin kapıya doğru yürürken bileğinden tutulmasıyla geriye doğru sendeledi. Şimdi Jungkook kendisine daha koyu gözlerle bakıyordu. Bomboş olan tuvaletteki tek ses, sarışın olanın yutkunma sesiydi. Jungkook'un gözleri dudağına kaydığında bir kere daha yutkundu. Şimdi yapamazdı, değil mi? Jungkook delirtici bir yavaşlıkta sarışın oğlana yaklaştı, Jimin'in kalbi ise her an durabilirdi. Jungkook önünde Jungkook önündeki dolgun dudaklara bakarken kendi dudaklarını yaladı. Ve kendi ince kiraz dudakları karşısındaki dolgun dudakları bulduğu gibi öpmeye başladı. Jimin ise öylece duruyordu, kalbi resmen şu an patlamaya hazır bir bomba gibiydi. Sarışın olan gözlerini sımsıkı yummuş bir vaziyette öylece duruyordu. Jungkook tek gözünü açıp Jimin'in surat ifadesine baktı, ve geri çekilip sırıttı. Sarışın olan dudağındaki baskının gitmesi ile olumsuzca mırıldandı. Sonra olduğu yer ve bulunduğu durum aklına gelince şokla gözlerini açtı.

Hybrid Cat | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin