B - Elli İki

40.1K 2K 325
                                    

Güne ikinci uyanışımda hala bitkin hissederek uyanmıştım. Gözlerim ağrıdan patlıyor başım ise çatlıyordu.

Giysi odamdan üzerime ince bir pijama takımı geçirip odadan çıktım ve banyoda elimi yüzümü yıkadım. Saçlarımı topuz yaparken mutfağa doğru yürüdüm.

Meyra hanımı göremeyince kaşlarımı çattım.

-"Kuvars ?" diye seslendim acaba gitti mi diye düşünürken.

-"Buradayım güzelim."

Oturma odasından gelen sesiyle o yöne döndüm. Üzerini düzelterek yanıma yaklaştı.

-"Meyra hanım nerede ?" diye sordum.

Başımın üzerini öpüp eğildi yanağıma dudaklarını bastırdı.

-"Eve gitti. Dinlenebildin mi ?"

-"Kısmen." dedim kısık sesle ve beline sarıldım. Sarılmam hoşuna gidince hafif mırıltılarla boynuma sokuldu.

-"Sen yatağa dön. Yemek getireceğim." dediği zaman hafifçe geri çekildim.

-"Yatmaktan çok sıkıldım. Masada yesem ?"

Başını hafifçe eğip düşündü sonra onayladı.
-"Pekala o zaman otur ve bekle."

-"Birlikte hazırlayabiliriz. İyiyim şuan." desem bile dinlememiş beni oturtmuştu.

Masaya yalnızca bana tabak koyduğunda eğer kendisi de yemezse yemeyeceğimi söyleyerek ikna etmiştim. Çünkü o da doğru düzgün bir şey yemiyordu.

-"Her şeyi çok güzel yapmış." dedim masayı birlikte toplarken.

-"Sen daha güzel yapıyorsun." dedi ve arkamdan gelip yanağımı öptü.

-"Bunun bana olan sevginle bir alakası yoktur değil mi ?" dediğimde dudağının kenarı yukarı kıvrıldı. Elindeki tabakla mutfağa doğru geçerken bende peşinden ilerledim.

Ardından odamdan aldığı örtü ve yastıkla beni oturma odasına yatırdı. Köşe takımına boydan boya uzanırken yanıma oturup ayaklarını sehpaya uzattı. Elinde kumandayı sallayışı dakikalar alınca dayanamayıp elinden çektim aldım.

-"İzlemeyeceksen neden bakıyorsun ?" dedim ve sesini kısıp arka tarafa bıraktım.

-"Ses olsun diye." dedi öylesine umursamazca.

İç çekerek geriye doğru kaydım. Başımı sola yatırdığımda omzuna denk gelmişti.

-"Ne hissediyorsun ?" Galiba uzun zamandır konuşmamız gerekiyordu. Ve birimizin başlaması lazımdı.

Omuzlarını verdiği solukla indirdi.
-"Bilmiyorum. " dedi dümdüz tonda. Sonra bana dönüp başımı göğsüne çekti ve saçlarımı öptü.
-"Tek bildiğim...sana bir şey olsaydı dünyayı yakardım Loya."

Elimi koluna koyup usulca okşadım. Gözlerindeki endişeyi günlerdir görüyordum.

-"İyiyim yani olmaya çalışıyorum." derken başımı eğip dudaklarımı ısırdım.

-"Böyle olsun istemezdim." dedi kısık tonda. Saçlarımı öpmeye devam ederken gözlerimi kapattım.

-"Kuvars... " diye fısıldadım. Düşüncelerimi sindire sindire gözlerimi araladım ve nefes aldım.

Dudaklarımı aralarken gözlerim yaşlarla dolmuştu.
-"Düşünüyorum da...çok çaresiz kaldım. Çok korktum. Ama...gitmemiş olmasını isterdim."

Belki de kendimle birlikte ona da itiraf ediyordum. Bir damla yaş usulca yanağımdan çeneme doğru kaydı gitti.

Sesli nefes alışverişlerinin peşinden çenesini başıma koydu ve durdu.

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin